SON DAKİKA
Hava Durumu

#Gazze

Bursa Haber - Gazze haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gazze haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Erdoğan: Gazze'de kıtlık riski 'felaket' düzeyine ulaştı Haber

Erdoğan: Gazze'de kıtlık riski 'felaket' düzeyine ulaştı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brezilya'daki G20 Liderler Zirvesi kapsamında "Sosyal Kapsayıcılık ile Açlık ve Yoksullukla Mücadele" oturumunda konuştu. Her 10 kişiden birinin açlıkla mücadele ettiği dünyada Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 9 yıl önce kabul edilen "2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine" ulaşma yolundaki gayretlerin henüz beklenen neticeleri veremediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin dünyanın neresinde bir ihtiyaç sahibi varsa imkânları dâhilinde yardıma koşmayı görev bilen bir geleneğin temsilcisi olduğunu hatırlattı. "Komşusu açken tok yatmamayı" kendisine şiar edinen milletin 2015'ten bu yana milli gelirinin yaklaşık yüzde 1'ini insani yardımlara ayırarak "dünyanın en hamiyetperver ülkeleri" arasında yer aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brezilya dönem başkanlığının "Açlık ve Yoksulluğa Karşı Küresel İttifak" kurma seferberliğini sadece stratejik bir girişim değil, ahlaki bir sorumluluk olarak da gördüklerini dile getirdi. “Gazze nüfusunun yüzde 96'sı, diğer bir ifadeyle 2 milyondan fazla insan sağlıklı gıda ve suya erişemiyor” Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün bir yandan bu küresel ittifakı kurarken, diğer yandan da Gazze başta olmak üzere Orta Doğu, Afrika ve Asya'daki çatışmalarda hayatları altüst olan sivillerin kaderleriyle baş başa bırakılmaması gerektiğinin altını çizerek, "Özellikle Gazze'de kıtlık riski uluslararası sınıflandırmalara göre 'felaket' düzeyine ulaşmıştır. Gazze nüfusunun yüzde 96'sı, diğer bir ifadeyle 2 milyondan fazla insan sağlıklı gıda ve suya erişemiyor. Artan saldırılar ve yaklaşan kış mevsimiyle Gazze halkının şartları günden güne kötüleşiyor. Türkiye olarak bölgeye 86 bin tondan fazla yardımda bulunduk, Lübnan'a yardımlarımız ise bin 300 tonu aştı. Gazze'de yaşanan insani felaket karşısında bir kez daha derhal ve kalıcı ateşkesin sağlanması çağrısında bulunuyorum” dedi. "'Sıfır Atık Projesi' küresel düzeyde bir hareket haline geldi" Sosyal devlet vasfının bir gereği olarak yoksullukla mücadelede ve sosyal güvenlik ağını geliştirmede önemli adımlar attıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışıyla sosyal güvenlik sistemini baştan sona yeniden dönüştürüp, yoksul kesimi büyük ölçüde koruma altına aldıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin dünyanın en kuşatıcı ve kapsayıcı sosyal güvenlik sistemlerinden birine sahip olduğunu vurgulayarak, "Farklı sosyal destek programlarımızla ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza sahip çıkıyoruz. Hedefimiz, tek bir yoksul insanımızın kalmamasıdır. Bunu sağlayana kadar çalışmalarımızı devam ettireceğiz" dedi. Ayrıca çeşitli gıda güvenliği girişimlerinde aktif rol oynamayı insani dış politikanın önemli bir unsuru olarak gördüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karadeniz Tahıl Koridoru Girişimi"nin küresel gıda fiyatlarının hızla artmasını önlediğini, kıtlık riskini azaltmaya katkıda bulunduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015 G20 dönem başkanlığı sırasında geliştirip onaya sundukları "G20 Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Eylem Planı"nın birçok hükümete çalışmalarında rehberlik ettiğine işaret ederek, "Çevre kirliliğini önlemek ve tasarruf kültürünü yaymak amacıyla başlattığımız 'Sıfır Atık Projesi' ise kısa sürede küresel düzeyde bir hareket haline geldi. 30 Mart günü Birleşmiş Milletler tarafından Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan edildi. Açlık ve Yoksulluğa Karşı Küresel İttifakı'n gıda israfının azaltılmasını ve sıfır atık girişimini öncelikleri arasına dâhil etmesi gerektiğine inanıyorum. Sözlerime son verirken, her çocuğun, her gencin ve her yaşlının yeterli ve sağlıklı gıdaya erişebildiği bir dünya için Türkiye'nin iş birliğine her zaman hazır olduğunu vurgulamak istiyorum” dedi.

Blinken: Haber

Blinken: "Artık Gazze'de savaşa son verme zamanı”

Belçika'nın başkenti Brüksel'deki NATO Karargahı'nda gerçekleştirilen Kuzey Atlantik Konseyi Toplantısı'nın ardından açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD'nin Gazze'de ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırabilmek için çatışmalara gerçek ve uzun süreli aralar verilmesini talep ettiğini söyledi. İsrail'in Gazze'deki insani durumu iyileştirmemesi halinde ABD'den İsrail'e silah sevkiyatı ve askeri yardımların kısıtlanacağı tehdidini içeren mektubun gönderilmesinden bu yana Gazze'de insani durumun daha da kötüleştiğine dikkat çekilen bir soruya cevap veren Blinken, mektubun amacının İsrailli yetkililere Gazze için adım atma konusunda bir aciliyet hissi aşılamak olduğunu söyledi. Mektubun etkili olduğunu savunan Blinken, “İsrail, bizim adım atılması talebinde bulunduğumuz 15 adımdan 12'si konusunda bir uygulama sürecine girmiş veya uygulamaya başlamıştır” dedi. Blinken, “Gazze'nin geniş bir kısmında savaşa ve her türlü çatışmaya gerçek ve uzun süreli aralar verildiğini görmemiz gerekiyor. Böylece yardım malzemeleri etkili bir şekilde ihtiyaç duyan insanlara ulaştırılabilir. Bu konuda büyük zorluklar bulunuyor fakat başarılı çözümlere de şahit olduk. Gazze'de çocuk felci aşısı seferberliği çok başarılı olan girişimlerden biri oldu. Yüz binlerce çocuk aşı oldu. Ancak bu başarıda kritik olan halihazırda olduğu gibi sadece saatler süren değil, günler süren uzun süreli aralar olmasıydı. Yardımları getirenlerin bunları ulaştırabilmesi, dağıtabilmesi ve bunu gerçekleştirecek alan bulabilmesi hayati önem taşıyor” dedi. “SAVAŞA SON VERİLMESİ GEREKEN ZAMANIN GELDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM” Blinken, “Tüm adımlara rağmen, durum o kadar zor ve çarpıcı ki bunu tamamen düzeltmek ve insanların ihtiyaçlarını tam olarak karşılayabilmek için en iyi yol, savaşı sona erdirmek. Kendi açımdan gördüğüm şey şu: İsrail, kendi belirlediği standartlar çerçevesinde, kendi koyduğu stratejik hedeflere ulaşmıştır. 7 Ekim'in bir daha asla yaşanmamasını sağlamak için elinden gelenin en iyisi yapmak konusunda kararlıydı. Bunu yapmak için Hamas'ın askeri yapılanmasını dağıtması ve 7 Ekim'den sorumlu lider kadrosunu ele geçirmesi gerektiğini belirtmişti. Bu iki hedefi de gerçekleştirdi. Bu nedenle artık savaşa son verilmesi gereken zamanın geldiğini düşünüyorum. Bunu yapmak için temelde iki şeye ihtiyaç bulunuyor. Bunlardan ilki, aralarında 7 Amerikalının da bulunduğu rehinelerin evlerine döndüğünden emin olmaktır” dedi. "Aynı zamanda savaş sonrasına dair bir plana da ihtiyaç duyulduğunu" söyleyen Blinken, “Bu son haftalarda üzerinde çalıştığım bir konu. İsrail'in savaşı sonlandırmaya karar vermesi ve rehineleri kurtarmanın bir yolunu bulmamız halinde, İsrail'in Gazze'den çıkabilmesi ve Hamas'ın tekrar geri dönmesini engelleyecek net bir planımızın olması gerekiyor. Bu planlar üzerinde elimizden geldiğince yoğun bir şekilde çalışarak bunları detaylandırıyor ve hayata geçirmeye çalışıyoruz" dedi. İsrail'in yükümlülüklerini yerine getirmek zorunda olduğunu ve bu açıdan İsrail'i günbegün takip edeceklerini ifade eden Blinken, rehinelerin serbest bırakılması karşılığında ateşkes tekliflerinin Hamas tarafından reddedildiğini ve Hamas'a da baskı yapılması gerektiğini belirtti.

Başkan Erdoğan: İsrail Gazze'de yaptıklarının hesabını vermeli Haber

Başkan Erdoğan: İsrail Gazze'de yaptıklarının hesabını vermeli

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) Dünya Liderleri İklim Eylemi Zirvesi'nde (WLCAS) konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu başarılı organizasyon ve samimi ev sahiplikleri için Cumhurbaşkanı İlham Aliyev kardeşimi özellikle tebrik ediyorum ve böyle anlamlı bir buluşmada gerçekten iklim krizinin menfi etkilerinin en yoğun hissedildiği ülkeler arasındayız. 2053 yılı için net sıfır emisyona ulaşma ve Yeşil Kalkınma vizyonumuz ekseninde kilit sektörlerimizi dönüştürüyoruz. Yeşil finans stratejisini uygulama ve ulusal yeşil taksonomi oluşturma gayretlerimiz devam ediyor. Emisyon ticaret sistemini de ihtiva eden iklim kanunumuzu çok yakında Meclisimize sunacağız” ifadelerini kullandı. “2053 net sıfır emisyon hedeflerimiz için temel önceliklerimiz yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve nükleer enerjidir” Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 öncesinde 2 yıllık şeffaflık raporunu ve uzun dönemli iklim stratejilerini sekreterliğe ilettiklerini belirten Erdoğan, “2024-2030 yıllarını kapsayan İklim Değişikliği Azaltım ve Uyum Strateji Eylem Planlarımızı uygulamaya aldık. Toplam kurulu güç içerisinde yenilebilir enerjinin payını yüzde 59’a yükselttik. Bu oranla Avrupa'da 5’inci, dünyada 11’inci sıradayız. 2053 net sıfır emisyon hedeflerimiz için temel önceliklerimiz yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve nükleer enerjidir. Bugün 31 bin megavat olan rüzgar ve güneş enerjisi kurulu gücümüzü 2035 yılında 120 bin megavata çıkaracağız. Nükleer enerjide ise 2050 senesinde 20 bin megavatlık bir kapasiteye ulaşmayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu. “5.9 milyon ton sera gazı emisyonunun önüne geçtik” Türkiye’nin 2024-2030 yıllarını kapsayan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’yla 100 milyon ton karbondioksite eş değer emisyon azaltımını öngördüklerini ifade eden Erdoğan, “Elektrikli milli otomobilimiz Togg'u yaygınlaştırmaya devam ediyoruz. Eşim Emine Erdoğan'ın himayesinde başlatılan ve küresel düzeye taşınan ‘Sıfır Atık’ projesi iklim değişikliğiyle mücadelemize ilave güç katıyor. Bu sayede projenin başlangıcından bu yana 5.9 milyon ton sera gazı emisyonunun önüne geçtik. Su kaynaklarımızın etkin kullanımı için su verimliliği seferberliği ilan ediyoruz. Milli Ağaçlandırma Günü olarak belirlediğimiz her 11 Kasım'da milyonlarca fidanı toprakla buluşturuyoruz. Tabi tüm bu gayretlerin ekonomik maliyeti çok yüksektir. Küresel mücadelemizi daha güçlü ve etkili kılmak bakımından bilhassa gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarına cevap verecek bir iklim finansmanı hedefinin bu zirvede belirleneceğine inanıyorum” diye konuştu. “İSRAİL'İN FİLİSTİN VE LÜBNAN'I HEDEF ALAN HUKUK, AHLAK VE VİCDAN DIŞI SALDIRILARI DEVAM EDİYOR” Gelecek nesiller için adil sürdürülebilir ve doğaya saygılı bir dünyayı inşa etmek için Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu'nda Gelecek Paktı'nı kabul ettiklerini hatırlatan Erdoğan, “Bugün burada gelecek nesillere daha adil bir dünya bırakmayı konuşurken İsrail'in Filistin ve Lübnan'ı hedef alan hukuk, ahlak ve vicdan dışı saldırıları devam ediyor. Mevcut hükümet maalesef çocuk, kadın ve yaşlı demeden insanları katletmeyi, büyük bir çevre kıyımına yol açmayı sürdürüyor. İsrail saldırıları nedeniyle toprağa ve yeraltı sularına sızan kimyasallar, Gazelli çocukların geleceğini şimdiden karanlığa bürümüştür. Bu ağır insani ve çevre felaketine sebep olanların uluslararası mahkemelerde bunun hesabını vermeleri gerektiğini düşünüyoruz" dedi. Erdoğan, "2026 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 31. Taraflar Konferansı'na ev sahipliği yapmak için adaylığımızı açıkladık. Adaylığımıza destek veren ülkelere teşekkür ediyor, değerlendirmeleri sürenlerin desteğini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Erdoğan: İsrail'in amacı Gazze'ye yerleşmek Haber

Erdoğan: İsrail'in amacı Gazze'ye yerleşmek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyaret düzenlediği Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad’da İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirve Toplantısı'na katıldı. Zirvede hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail’in Gazze ve diğer Filistin topraklarında gerçekleştirdiği katliamlarda bugüne kadar yüzde 70’i çocuk ve kadın olmak üzere 50 bin Filistinli şehit oldu. Şehitlerimiz arasında siyasetçiler, direniş önderleri ve Hamas’ın siyasi kanadında ateşkes ve barış için gayret gösteren kardeşlerimiz bulunuyor” dedi. Konuşmasında şehitlere rahmet, yaralılara da acil şifalar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Netanyahu hükümeti bir yandan İran’a yönelik askeri gerilimi tırmandırırken diğer yandan Lübnan’a saldırılarını sürdürüyor. İsrail insani yardımların dahi Gazze’ye ulaştırılmasına tahammül edemiyor, sevk edilen yardım malzemelerini aylardır Mısır’da bekletiyor. Bir yandan acil ateşkes sağlanmasına odaklanırken diğer yandan Gazze’ye insani yardımların ulaştırılması konusunda acil çözüm yolları bulmamız şarttır. Türkiye bugüne kadar Gazze’ye 84 bin tondan fazla yardım malzemesi göndermiştir. Engellemeler kalktığında çok daha fazlasını göndermeye hazırdır” ifadelerini kullandı. “İSRAİL’İN AMACI FİLİSTİN VARLIĞINI YOK ETMEK VE NİHAYETİNDE İLHAK ETMEKTİR” “İsrail Parlamentosu geçtiğimiz günlerde BM yardım kuruluşu UNRWA’yı yasaklamak suretiyle iki devletli çözümü ortadan kaldırmayı, Filistinli mültecilerin ana vatanlarına dönüşüne engel olmayı amaçlamaktadır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail’in amacı Gazze’ye yerleşmek, Doğu Kudüs dahil olmak üzere Batı Şeria’daki Filistin varlığını yok etmek ve nihayetinde ilhak etmektir. Adım adım buraya doğru gidiş söz konusudur, buna engel olmalıyız. Bir avuç batılı ülke İsrail’e askeri, siyasi, ekonomik ve moral açıdan her türlü desteği verirken Müslüman ülkelerin tepki göstermekte yetersiz kalması maalesef sahadaki durumun buraya gelmesine yol açmıştır. Uluslararası hukuk ve BM şartı temelinde Filistin’de soykırım suçu işleyenlere özellikle zorlayıcı tedbirler alınması için girişimlerimizi eş güdümlü halinde sürdürmemiz fevkalade önemlidir. Aramızdaki görüş ve tutum farklılıklarının ortak davalarımızda bize ayak bağı olmasına izin veremeyiz. Filistinli kardeşlerimizin de kendi içlerinde milli birlik sağlayabilmelerini gönülden arzu ediyoruz. Bunu da ayrıca teşvik ediyoruz” açıklamasını yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şu şekilde tamamladı: “İslam ülkeleri olarak İsrail’e karşı atılabilecek adımlara öncülük etmeliyiz. Her şeyden önce İsrail’e silah ambargosu uygulanması, İsrail ile ticaretin sonlandırılması ve İsrail’in saldırganlığı sona ermedikçe uluslararası alanda tecrit edilmesi son derece mühimdir. İsrail’e silah satışının durdurulması aralarında Güvenlik Konseyi'nin daimi 2 üyesinin de bulunduğu girişimimize 52 ülke ve iki uluslararası teşkilat destek vermiştir. Güney Afrika tarafından İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı nezdinde açılan davaya teşkilat üyeleri başta olmak üzere azami sayıda ülkenin müdahil olmasını teşvik etmeliyiz. Türkiye olarak İsrail’e yönelik ticari kısıtlamaları yürürlüğe koyduk. Netanyahu hükümetine Filistin topraklarını işgalinin maliyeti olduğunu hissettirecek somut ve gerçekçi tüm önerileri hayata geçirmeye hazırız. BM Genel Kurulu, Uluslararası Adalet Divanı’nın istişari kararının hayata geçirilmesine ilişkin Filistin kararını 18 Eylül’de kabul etti. Bunun uygulanmasını yakından takip etmemizin önemli olduğunu düşünüyorum. Mevcut İsrail hükümetinin rızasını aramak suretiyle iki devletli bir çözüme ulaşmanın imkansızlığını hepimiz görüyoruz. Bu şartlar altında daha fazla ülkenin Filistin devletini tanımasını teşvik etmeliyiz. Nitekim 7 Ekim’den bu yana 9 ülke daha Filistin’i tanıdı. Güvenlik Konseyi’ndeki direncin de aşılarak Filistin devletinin BM üyesi olduğu günleri göreceğimize inanıyorum. İki devletli çözümü ilerletmek için 30- 31 Ekim tarihlerinde Riyad’da düzenlenen Uluslararası İttifak Toplantısı'na 90’dan fazla ülkenin katılması ümit vericidir. İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi’nin Filistin meselesinde tek ses ve tek yürek olduğunu tüm dünyaya göstermesini Rabbimden niyaz ediyor, alınacak kararların tüm ülkeler tarafından takip edilmesini ümit ediyorum”

Filistin halkının derdini kendi derdi olarak gören bir milletiz Haber

Filistin halkının derdini kendi derdi olarak gören bir milletiz

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezinde düzenlenen "Filistin'in Geleceği Konferansı"nda konuştu. Erdoğan, İsrail’in vahşi saldırıları sonucunda Gazze’nin, benzerlerine sadece İkinci Dünya Savaşı sırasında tanık olunan 2 milyon insanın toplandığı bir temerküz kampına dönüştüğünü ifade etti. İsrail’in yıldırma politikasıyla sürekli kuzeyden güneye, güneyden kuzeye sürüklenen Gazzelilerin büyük bir insani trajedi yaşadığını belirten Erdoğan, yaklaşan kış mevsimiyle birlikte bu trajedinin daha da derinleşeceğin açık olduğunu kaydetti. “Filistinli mültecileri ayakta tutan Yardım Ajansı UNRWA’ya desteğin artırılması fevkalade önemlidir” Gazze’ye, kış mevsiminden önce daha fazla insani yardım ulaştırılması noktasında uluslararası toplumun ve İslam dünyasının daha fazla gayret sarf etmesinin gerektiğini dile getiren Erdoğan, “Yine bu süreçte, Filistinli mültecileri ayakta tutan Yardım Ajansı UNRWA’ya desteğin artırılması fevkalade önemlidir” dedi. “Kendi personelinin hakkını korumayan bir Birleşmiş Milletler, başkalarının hakkını nasıl savunacak?” İsrail’in, Lübnan Geçici Görev Gücü'ne saldırmasıyla başta Güvenlik Konseyi olmak üzere Birleşmiş Milletlere alenen meydan okuduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu hoyratlıklara şimdiye kadar daimî üyelerden net bir tepki gelmemesi, en az saldırılar kadar vahim bir durumdur. Soruyorum; kendi personelinin hakkını korumayan bir Birleşmiş Milletler, başkalarının hakkını nasıl savunacak? Kafasında UN yazılı mavi kaskı olan askere uzanan elleri kıramayan Birleşmiş Milletler; Gazzelilere, Lübnanlılara uzanan kirli elleri nasıl engelleyecek? Her gün itibar kaybeden Birleşmiş Milletleri, içine düştüğü bu utanç girdabından kim çekip alacak? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, bölgemizin kan deryasına dönmesini, Gazzeli sivillerin diri diri yakılmasını daha ne kadar seyredecek? İslam dünyası bu barbarlığın önüne geçmek için ne zaman adım atacak? Son Birleşmiş Milletler hitabımda Genel Kurulun 1950 tarihli barış için birlik kararında olduğu gibi kuvvet kullanma tavsiyesinde bulunma yetkisi bu süreçte mutlaka değerlendirilmelidir. İsrail yönetimi, Gazze ve Lübnan’da uyguladığı vahşetle sadece on binlerce masumu değil, dünyanın son bir asırda inşa ettiği tüm yapıları, kuralları ve değerleri de katletmektedir. Gazze ve Lübnan’da ölen sadece çocuklar, sadece kadınlar, yaşlılar ve siviller değil, insanlığın vicdanıdır, binlerce yıllık ortak birikimidir” ifadelerini kullandı. “Filistin halkının derdini kendi derdi olarak gören bir milletiz” Bu soykırım karşısında Türkiye’nin ilk günden itibaren itirazlarını ve ikazlarını en yüksek seviyede dile getiren ülke olduğunun altını çizen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Biz, Filistin sevindiğinde sevinen, üzüldüğünde üzülen; Filistin halkının derdini kendi derdi olarak gören bir milletiz. Tarih boyunca ne zaman Filistin’de bir kan aksa, bir gözyaşı dökülse acısı bizim de yüreğimizi dağlamıştır. Kimseyi ayırmadan zalimlerin karşısında, mazlumların yanında güçlü bir duruş sergiledik. Zulme sessiz kalanlardan olmadık. Zulme rıza gösterenlerden olmadık. ‘Adam aldırma da geç’ diyenlerden asla ve asla olmadık. Tüm imkanlarımızla Filistinli kardeşlerimizin yanında olduk. Tarihimizden, inancımızdan, insanlığımızdan kaynaklanan görevlerimizi layıkıyla yerine getirmeye çalıştık. Filistinli kardeşlerimize yönelik insani yardım faaliyetlerimizi aralıksız sürdürüyoruz.” “Savaş ve soykırım suçlularının hesap vermesi için atılan her türlü adıma samimi destek sağlıyoruz” Erdoğan, Türkiye’nin Gazze’de yaşanan katliama en güçlü tepkiyi gösteren ve İsrail’e karşı somut tedbirler alan tek devlet olduğuna vurgu yaparak, “Önce 54 kalemde, ardından da bütün kalemlerde İsrail’le ticari ilişkileri durdurduk. Yaklaşık 9,5 milyar dolarlık ticaret hacminden sarfınazar ettik. Mısır makamlarının da destekleriyle Gazzeli kardeşlerimize gönderdiğimiz insani yardımların toplam miktarı 84 bin tonu aştı. Bu yardım miktarıyla Türkiye, Gazze’ye en fazla yardım ulaştıran ülke konumundadır. Uluslararası tüm platformlarda Filistin halkının sesi, nefesi, savunucusu olan hükümet, yine biziz. Yabancı liderlerle yaptığımız görüşmelerin vazgeçilmez gündem maddesi, Filistin Devleti'nin tanınması ve Gazze’de katliamların engellenmesidir. Savaş ve soykırım suçlularının hesap vermesi için atılan her türlü adıma samimi destek sağlıyoruz” diye konuştu. Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından Uluslararası Adalet Divanında açılan Soykırım Davası’na müdahillik başvurusunun 7 Ağustos’ta yapıldığını hatırlatan Erdoğan, STK’lerin Filistin konusunda mahkemeye dosya ve delil sunmaya devam ettiğini ve soykırımcı canilerin uluslararası hukuka hesap vermesi için ellerinden geleni yaptıklarını ve yapacaklarını sözlerine ekledi. Türk milletinin boykot ve protesto gösterileriyle katliama olan tepkisini ortaya koyduğunu aktaran Erdoğan, tüm imkansızlıklara rağmen vatan topraklarını savunan Filistin halkının yanında sapasağlam durduklarını dile getirdi. “Filistin halkının özgürlük mücadelesine tüm imkanlarımızla sahip çıkacağız” Yılbaşında 114 ülke ve 448 siyasi partiye mektup göndermek suretiyle AK Parti olarak Filistin’de işlenen katliama dikkat çektiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun dışında gençlik ve kadın kollarımız, Filistin halkıyla dayanışmamızı sergileyen çok önemli faaliyetler gerçekleştirdiler. Gazze ve işgal edilmiş diğer Filistin topraklarında yapılan zulümleri daima milletimizin gündeminde tutmayı başardık. Aynı şekilde Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı hedef alan tacizler karşısında da çok kararlı bir duruş sergiledik. Ateşkes görüşmelerine destekten kanser hastası ve yaralıların ülkemize getirilmesine kadar geniş bir alanda faaliyetler yürüttük. İnşallah bundan sonra da kimseden çekinmeden, tehditler karşısında geri adım atmadan Filistin davasına, Filistin halkının özgürlük mücadelesine tüm imkanlarımızla sahip çıkacağız” ifadelerine yer verdi. “Allah’ın izniyle, bu süreç 1967 sınırları temelinde özgür bir Filistin Devleti'nin kurulmasıyla neticelenecektir” Erdoğan, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti kuruluncaya dek yılmadan, yorulmadan mücadeleyi devam ettireceklerinin altını çizerek, “Türkiye, Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerinin yanındadır. Zafer, inşallah Gazze ve Lübnan’da inananların olacaktır. Büyük acılar yaşansa da, Allah’ın izniyle bu süreç 1967 sınırları temelinde özgür bir Filistin Devleti'nin kurulmasıyla neticelenecektir. Hiç endişeniz olmasın; bir gün gelecek, bu gözyaşı, bu acı son bulacak. Gazzeli anneler çocuklarının kefenini değil, inşallah çeyizini hazırlayacak. Gazze’de, Batı Şeria’da, işgal edilmiş tüm Filistin topraklarında çocuklar özgürce koşacak, korkusuzca oynayacak, gökyüzüne baktıklarında savaş uçaklarını değil; güneşi, ayı, parıldayan yıldızları görecek. Buna biz tüm kalbimizle inanıyoruz. Gördüklerimiz karşısında yeise kapılmıyor, karamsarlığa düşmüyor, Alemlerin Rabbi olan Allah’tan ümidimizi asla kesmiyoruz” dedi. Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına Filistinli şair Mahmut Derviş’in şu dizesiyle son verdi: “Bir Filistin vardı, Bir Filistin gene var. Zalimler ölüm kusan silahlarıyla yok etmeye çalışsa da bir Filistin hep var olacak. Vatanı, toprağı ve inancı uğruna direnen Filistin, tüm insanlığın iftihar kaynağı olacak.”

Gazze'deki soykırım tüm insanlığın utancı Haber

Gazze'deki soykırım tüm insanlığın utancı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tiran'da Arnavutluk Başkanı Edi Rama ile ortak basın toplantısı gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin ikinci toplantısı vesilesiyle dost ve kardeş ülke Arnavutluk'ta bulunmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz sene Arnavutluk'ta diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 100'üncü yıl dönümünü idrak ettik. Tarihi bağlar ve kültürel yakınlıktan güç aldığımız Arnavutluk'la dostane ilişkilerimiz esasen bir asrın çok daha ötesine uzanıyor. Bu tarihi, beşeri ve kültürel temel üzerine 2021 yılında inşa ettiğimiz stratejik ortaklığımızı bugünkü istişarelerimizle daha da derinleştirdik. Geçtiğimiz Şubat ayında Ankara'da düzenlediğimiz ilk konsey toplantımızda belirlediğimiz iş birliği alanları üzerinde ayrıntılı görüş alışverişinde bulunduk. Ayrıca imzaladığımız ortak bildiri ile konseyimizin çeşitli alanlarda geliştirilmesi ve derinleştirilmesi yönündeki kararlılığımızı vurguladık. Tarım, yükseköğretim ile halkla ilişkiler ve iletişim alanlarında az önce imzaladığımız 3 anlaşmayla iş birliğimizi ilerletme irademizi teyit etmiş olduk” diye konuştu. “Ticaret hacmimizi ilk aşamada 2 milyar dolar düzeyine çıkarmak istiyoruz” Erdoğan, “Ticaret ve yatırım alanlarındaki girişimlerimizi halklarımızın refahını artıracak adımlar olarak görüyoruz. Bu çerçevede ticaret hacmimizi ilk aşamada 2 milyar dolar düzeyine çıkarmak için müşterek çabalarımızı sürdürüyoruz. Görüşmelerimizde karşılıklı yatırımlarımızı günümüz koşullarında avantaj sağlayacak yenilikçi sektörleri içerecek şekilde çeşitlendirme konusunda mutabık kaldık. Sağlık alanındaki güçlü iş birliğimizi de 2021 yılında rekor sürede inşa ettiğimiz Fier Dostluk Hastanesinin ortak işletmesiyle sürdüreceğiz. Stratejik ortağımız ve NATO müttefikimiz Arnavutluk'un silahlı kuvvetlerinin askeri teçhizat ve eğitim alanlarındaki ihtiyaçlarının karşılanması noktasında da gereken desteği vereceğiz” ifadelerini kullandı. “Gazze'de 1 yıldır devam eden soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır” Arnavutluk Başkanı Edi Rama ile FETÖ başta olmak üzere terör örgütleriyle ortak mücadele konusunu da ele aldıklarını belirten Erdoğan, “İnşallah bugün aldığımız kararlar suretiyle terör örgütleriyle mücadelemize etkin şekilde devam edeceğiz” dedi. Erdoğan, küresel ve bölgesel meseleler hakkında da fikir alışverişinde bulunduklarını ifade ederek, “Arnavutluk'un gerek bölgemizde gerek uluslararası alanda barış ve istikrarın tesisine yönelik çabalarını takdirle takip ediyoruz. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarındaki ve Lübnan'daki İsrail mezalimi, görüşmemizin öncelikli gündem maddeleri arasında yer aldı. Netanyahu hükümetinin bölgesel kapsamının ötesinde artık küresel düzeni tehdit eder hale gelen saldırganlıkları hakkındaki görüşlerimizi paylaştık. Gazze'de 1 yıldır devam eden soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Bu nedenle acilen kalıcı ateşkesin sağlanması, insani yardımların ulaştırılması ve İsrail üzerinde gerekli baskının oluşturulması için uluslararası toplum olarak elimizden gelen gayreti göstermemiz gerekiyor. Bu konuda Arnavutluk'un da üzerine düşeni yerine getireceğine samimiyetle inanıyorum” dedi. “Balkanların en büyük camisi olan Namazgah Cami, İslam'ın yüce değerleri olan barış ve birlik duygusunun yeşereceği bir ibadethane olacaktır” Rama ile birlikte Diyanet İşleri Başkanlığının ve Diyanet Vakfı’nın desteğiyle Türk halkının Arnavutluk'taki Müslüman kardeşlerine hediyesi olan Namazgah Camii'nin açılışını gerçekleştireceklerini belirten Erdoğan, “Bu süreçte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Balkanların en büyük camisi olan bu güzide eser, İslam'ın yüce değerleri olan barış ve birlik duygusunun yeşereceği bir ibadethane olacaktır. Bu düşüncelerle Başbakan Sayın Roma başta olmak üzere tüm Arnavut dostlarımıza samimi misafirperverlikleri için tekrar teşekkür ediyorum ve değişik alanlarda askeri, siyasi, ekonomik, ticari, bütün bunların yanında turizme yönelik attığımız ve atacağımız adımlarla istişarelerimizin ve aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'deki yıkımın yıldönümünde mesaj yayınladı Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'deki yıkımın yıldönümünde mesaj yayınladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze’ye yönelik saldırıların yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. Erdoğan, Gazze’deki yıkıma dikkat çekerek, 365 gün önce hayatta olan 50 bin insanın vahşice katledildiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'de hastanelerin, farklı inançlara ait ibadethanelerin ve okulların artık ayakta olmadığını ve birçok gazeteci, sivil toplum kuruluşu temsilcisinin de artık aramızda bulunmadığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'de, Filistin'de, bugünlerde Lübnan'da ölenlerin sadece kadınlar, çocuklar, bebekler, masum siviller değil; aynı zamanda insanlık olduğunu, insanlığa hizmet etmesi beklenen kurumlar ve uluslararası sistem olduğunu kaydetti. "Tam 1 yıldır dünyanın gözü önünde, canlı yayında katledilen aslında tüm insanlıktır, insanlığın geleceğe dair tüm umutlarıdır" ifadelerini kullanan Erdoğan, İsrail’in uzun yıllardır süren soykırım, işgal ve istila politikasının artık sona ermesi gerektiğinin altını çizdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Katil İsrail hükûmetinin 7 Ekim'den bu yana katlettiği on binlerce insanı bugün hüzünle yâd ediyor; eşlerini, çocuklarını, ailelerini kaybeden yüreği yaralı Gazzeli, Filistinli, Lübnanlı kardeşlerime en kalbî taziyelerimi iletiyorum. İsrail'in uzun yıllardır süren soykırım, işgal ve istila politikası artık bir son bulmalıdır. Unutulmamalıdır ki İsrail 1 yıldır uyguladığı, hâlen de devam etmekte olduğu bu soykırımın bedelini er ya da geç ödeyecektir. Hitler nasıl insanlığın ortak ittifakıyla durdurulduysa Netanyahu ve cinayet şebekesi de aynı şekilde durdurulacaktır. Gazze soykırımının hesabının sorulmadığı bir dünya huzura kavuşamayacaktır. Türkiye olarak bedeli her ne olursa olsun İsrail hükûmetinin karşısında durmaya, dünyayı da bu onurlu duruşa çağırmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.