SON DAKİKA
Hava Durumu

#Fatma Çil Yılmaz

Söz Bursa - Fatma Çil Yılmaz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fatma Çil Yılmaz haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

BUSADER'den Cumhuriyet Hekimlerine Vefa... Haber

BUSADER'den Cumhuriyet Hekimlerine Vefa...

Birleşik Uluslararası Sağlık ve Eğitim Gönüllüleri Dernekleri Federasyonu(BUSADER) derneklerinin oluşturduğu, tıp fakültesinde eğitim gören öğrenciler için ayrılan burs fonunun yararına Osmangazi Gösteri Merkezi'de düzenlenen geceye, Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Berna Bilici ve Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz, BUSADER Federasyonu Başkanı Zerrin Özgüle, Federasyona bağlı derneklerin başkan ve temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşunun temsilcileri ile konuklar katıldı.  Araştırmacı Yazar İlknur Güntürkün Kalıpçı'nın anlatımıyls gerçekleşenü tiyatral konferansta, BUSADER üyesi doktorlar Cumhuriyet döneminde ilklere imza atan  hekimleri canlandırdılar. İzleyicileri anlamlı bir zaman yyolculuğuna çıkaran programda Dr. M. Uğur Güzel Dr. Salih Dörtbudak'ı, Prof. Dr. Bülent Oktay Dr. Rasim Ferit Talay'ı, Prof. Dr. Sertaç Yılmaz Dr. Refik Saydamı, Uzm. Dr. Nalan Erdem Dr. Sabiha Süleyman'ı, Op. Dr. Fatma Akalp Prof. Dr. Müfide Küley'i, Op. Dr. Gülin Okan Dr. Semiramis Tezer'i, Uzm. Dr. Banu Öncel Prof. Dr. Kamile Şevki Mutlu'yu, Op. Dr. Neşe Solak Dr. Mahmure Birsen Sakaoğlu'nu, Dr. Metin Tekcan ise Dr. Şükrü Şenozan'ı sahneye taşıdılar.  Programın açılışında konuşan Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz, ''Türk Tıp tarihine ışık tutan ve hekimlik mesleğinin fedakarlıklarla dolu yıllarını bize aktaran 'Zaman Tünelinde Türk Hekimleri' isimli bu etkinlik sadece bir anma değil, bizlerin Türk Hekimlerine olan derin saygının ve minnettarlığının bir ifadesi olacaktır'' şeklinde konuştu. Tüm sağlık çalışanlarının Tıp Bayramını tebrik eden, BUSADER Federasyonu Başkanı Zerrin Özgüle de, ''Tıp Bayramı, ülkemizde 14 Mart’ta kutlanan, hekimlerimizin özverili çalışmalarını onurlandıran önemli bir gündür. Kökeni 14 Mart 1827’ye, yani II. Mahmud döneminde ilk modern tıp okulunun (Mekteb-i Tıbbiyye-i Şahane) açılışına dayanır. Bu tarih, tıbbın modernleşme sürecindeki bir dönüm noktası olarak kabul edilir'' ifadelerini kullandı. Özgüle sözlerinin devamında, ''Cumhuriyet döneminde ise hekimlerimiz, sadece sağlık alanında değil, ülkemizin çağdaşlaşma sürecinde de büyük rol oynamışlardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde sağlık alanında büyük reformlar gerçekleştirilmiş ve modern tıbbın temelleri atılmıştır'' diyerek, bu etkinliğimiz, tüm hekimlerimize bir bir ah de vefadır diye belirtti. Program dağ başını duman almış marşı söylenerek, çiçek ve plaket takdiminin ardından sona erdi.

BUSADER sürdürülebilir Dünya için el ele Haber

BUSADER sürdürülebilir Dünya için el ele

Birleşik Uluslararası Sağlık ve Eğitim Gönüllüleri Dernekleri Federasyonu (BUSADER) “Sürdürülebilirlik” projesi ile ilgili 2025 yılı çalışmaları hakkında bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Podyum Davet’te düzenlenen toplantıya BUSADER Federasyonu Başkanı Zerrin Özgüle, Yönetim Kurulu Üyesi ve Bursa BUSADER Başkanı Elif Evke, Yönetim Kurulu Üyesi ve Veteran BUSADER Başkanı Deniz Cantürk, Yönetim Kurulu Üyesi ve Sanart BUSADER Başkanı Sinem Uğurgün, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Oktay, Yönetim Kurulu Üyesi Sayman Fatma Çil, Yönetim Kurulu Üyesi Sekreter Melek Üyük, Yönetim Kurulu Üyesi Av. Şerafettin Tiryaki ve Yönetim Kurulu Üyesi Tülin Günbatılı katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan BUSADER Federasyonu Başkanı Zerrin Özgüle, BUSADER olarak 2025-2026 döneminin ana projesinin “Yenilenebilir Çevre ve Sürdürülebilir Dünya İçin Elele” olduğunu açıkladı. Başkan Zerrin Özgüle BUSADER’in “Sürdürülebilirlik” çalışmaları ile 2025 yılı hedeflerini paylaştığı konuşmasında ilk olarak çevre dostu çalışmalardan bahsetti. TOPLUMA KATKI VEREN ÇALIŞMALAR BUSADER’in 2017 yılında tek bir dernek olarak kurulduğunu söyleyen Başkan Zerrin Özgüle, “5 yılda 5 ayrı dernekle federasyon çatısı altında toplandık, şuanda Ankara, İstanbul ve Bursa’da 6 derneğimiz bulunmakta olup, İstanbul ve farklı bölgelerde yeni dernekler için çalışmalarımız sürmektedir. BUSADER olarak 300 üyemiz bulunmakta olup, 250’yi bulan çoğunluğu Tıp Fakültesi öğrencisi olan bursiyerlerimiz var. 2 yılda bir toplumsal bir soruna parmak basıyoruz. Daha öncesinde obezite, pandemi, organ bağışı ve depremle ilgili çalışmalar gerçekleştirdik. Deprem bölgesine ilk başta 7 yardım tırı gönderdik ve sonrasında 50 konteynerle katkıda bulunduk, Hatay Samandağ BUSADER İlkokulu’nu yaptık” dedi. “ÇEVRE BİLİNCİNİ ARTIRMALIYIZ” BUSADER’in bu yılki ana temasının “Yenilenebilir Çevre ve Sürdürülebilir Dünya İçin Elele” olduğunu açıklayan Başkan Zerrin Özgüle, “Dünya olarak en büyük tehdit bildiğimiz gibi iklim değişikliğidir. Dönüştürülemeyen atıkların çevremize ve geleceğimize verdiği zarara karşı farkındalık oluşturmak istiyoruz. Çevre bilincinin ve doğal kaynakların sürdürülebilir olmasını önemsiyor, çalışıyoruz. Çevre dostu ürünlerin özendirilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” bilgisini verdi. Göynüklü’de oluşturacağımız 10.000 ağaçlık BUSADER Ormanı’nın temsili fidan dikimini 25 Mart 2025 tarihinde yapacaklarını söyleyen Başkan Zerrin Özgüle, plastik ve kağıt atıklarının ilk olarak pilot bölge seçilen Nilüfer İlçesi’nde toplanacağını ve Balat Bölgesi’nde ‘’BUSADER Atık Toplama Konteyneri’’ oluşturulacağını ifade etti. Başkan Özgüle, konuyla ilgili oluşturulacak aplikasyonla öğrencilerin eğitim burslarına ve sokak hayvanlarına katkıda bulunulacağını söyledi. “GERİ DÖNÜŞÜMDE ÖNCÜLÜK EDECEĞİZ” Sanart BUSADER tarafından 2025 Haziran ayının sonuna kadar Osmangazi veya Mudanya ilçelerinden birinde Geri Dönüşüm Sokağı oluşturacaklarını belirten Başkan Zerrin Özgüle, “Ayrıca Bursa BUSADER, Ekim 2024’de üretimini gerçekleştirdiği zeytin çekirdeğinden yapılan bio bazlı termoslar ile farkındalık yaratmaya ve talep edenlerle ‘Eko Dostu Promosyon Ürünleri’ buluşturmaya devam ediyor. Bursa ve Veteran BUSADER derneklerimiz ‘’Atma - Dönüştür’’ atölyesini başlatarak, üyelerimizin kullanmadığı giysileri dönüştürüp yeniden kazanmasını ve konu ile ilgili örnek oluşturmayı hedefliyor. İlki 14 Şubat 2025 tarihinde gerçekleşen atölye, 4 hafta sürecek” dedi. YEŞİL İSTİHDAM VE DÖNGÜSEL EKONOMİ VURGUSU BUSADER’in geleceğin teminatı çocukların eğitimleri için yapacağı faaliyetler hakkında bilgi veren Başkan Zerrin Özgüle, “Bursa ve Veteran BUSADER dernekleri, Necatibey Kız Meslek Lisesi ile ‘Sürdürülebilir Moda’ için işbirliği protokolünü imzalayarak çalışmaları başlattı. 2025 Mayıs ayında eski giysi ve aksesuarlardan değiştirilip dönüştürülen tasarımlarla bir defile gerçekleştirilecek. Bursa Teknik Üniversitesi ve Uludağ Üniversitesi ile işibrliği yapılarak öğrencilere sürdürülebilirlik eğitimleri verilecek. Buradaki amacımız sürdürülebilirlik konusunda iş kurmuş başarılı sanayicileri gençlerle buluşturmak, yeşil istihdam ve döngüsel ekonomi hedeflerini desteklemek olacaktır. Geri dönüşüm sektörünün önde gelen sanayici ve STK başkanlarının konuşmacı olarak yer alacağı seminerlerin Mart ayında başlaması planlanmaktadır” diye konuştu. BUSADER olarak 2025 yılında okul eğitimlerine ağırlık vereceklerini ifade eden Başkan Zerrin Özgüle, “İstanbul BUSADER, “İstanbul Konuşuyor” sloganıyla İstanbul’daki Doğa Kolejleri’nde Ocak ayında başlattığı ‘Sürdürülebilir Çevre Serisi’ eğitimlerini sürdürüyor. Bursa BUSADER, Şehit Murat Atsen İlköğretim Okulu’nda ‘Yağmur Suyu Hasadı’ projesini Çevre Mühendisleri Odası ile birlikte gerçekleştirecek. Bilfen Anaokulu’nda çevre mühendisleri tarafından 20 Şubat’ta eğitim verilecek olup, Gürsu Belediyesi ile imzalanan protokol kapsamında bölgedeki okullarda eğitimler sürmektedir” bilgisini verdi. “DEPREM BÖLGESİNDEKİ ÇOCUKLARIMIZI UNUTMADIK” Kahramanmaraş merkezli 2023 yılında gerçekleşen depremlerden etkilenen çocukları da unutmadıklarını vurgulayan Başkan Zerrin Özgüle, “Şubat 2024’de açılışını gerçekleştirdiğimiz Hatay Samandağ BUSADER İlkokulumuza ve deprem bölgesine katkılarımız sürdürebilir yardımın örneği olarak derneklerimiz tarafından sürdürülüyor. Çocuklarımızın ihtiyaçlarının giderilmesinin yanı sıra belirli aralıklarla kişisel gelişimlerine ve eğitimlerine katkıda bulunacak etkinliklerin gerçekleştirilmesine devam ediliyor. 15 Nisan 2025 tarihinde Bursa BUSADER’in öğrencileri Ankara’ya götürmesi, Ekim 2025’de Sanart BUSADER’in okulda sanat çalışmaları gerçekleştirmesi önümüzdeki sürecin planları arasında yer alıyor” dedi. BUSADER’in diğer alanlardaki faaliyetlerinden de bahseden Başkan Zerrin Özgüle, Avrupa Birliği Hibe Projeleri kapsamında Bursa BUSADER tarafından Gürsu Belediyesi ve Fransa ile Almanya’dan seçilen sivil toplum kuruluşları ile hazırlanan “Şifa Veren Eller- Sağlık Elçileri” Projesi ile hibe başvurusunun yapıldığını söyledi. Başkan Özgüle ayrıca toplumun bilgilendirilmesi ve farkındalık yaratılmasını hedefleyen ‘Sürdürülebilirlik Bilgi Buluşmaları’nın ilkinin 8 Ocak 2025 tarihinde gerçekleştirildiğini ve ikinci buluşmanın RUMELİSİAD ile ortak olarak iklim konusunda ‘’Geleceğe Ne Bırakıyoruz’’ başlığıyla 10 Nisan 2025 tarihinde gerçekleştirileceğini aktardı. “SAĞLIK ÇALIŞANLARININ YANINDAYIZ” Başkan Özgüle BUSADER olarak kuruluştan bu yana sağlık çalışanlarının ve doktorların motivasyonunu önemsediklerini belirterek projeler gerçekleştirdiklerini söyledi. Başkan Özgüle, geçen yıl Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası’nın Tıp Bayramı Konseri ile gerçekleştirilen kutlamanın, bu yıl Atatürk Araştırmacısı ve Yazar İlknur Güntürkün Kalıpçı ile “Cumhuriyetimizin Doktorları” tiyatral konferansı ile gerçekleştireceğini belirterek konuşmasını tamamladı. BUSADER Federasyonu Başkanı Zerrin Özgüle, Bursa BUSADER Başkanı Elif Evke, Veteran BUSADER Başkanı Deniz Cantürk, Sanart BUSADER Başkanı Sinem Uğurgün ve yönetim kurulu üyeleri programın son bölümünde toplantıya katılan basın mensuplarının sorularını cevapladı. Başkan Zerrin Özgüle ve yönetim kurulu üyeleri, basın mensuplarına fidan sertifikası ile zeytin çekirdeğinden yapılan bio bazlı eko dostu termos hediye etmesiyle toplantı sona erdi.

Türk Medeni Kanunu’nun kabulünün 99’uncu yılı Osmangazi’de kutlandı Haber

Türk Medeni Kanunu’nun kabulünün 99’uncu yılı Osmangazi’de kutlandı

Ördekli Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Medeni Kanun’un Kabulünün 99. Yılında Rolleri ve Statüleriyle Haklarının Bilincinde Kadın Olmak’ adlı söyleşide, alanında uzman iş kadınları konuşmacı olarak yer aldı. Söyleşide,  medeni kanunun kabulüyle birlikte kadınların kazanımları konuşuldu. Avukat Sibel Özbudak moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşiye, Bursa Inner Wheel Dernek Başkanı Özlem Güner, Uludağ Soroptimist Kulübü Başkanı Eren Jale Yörükoğlu, Türk Anneleri Derneği Sekreteri ve Vekili Gizay Tanca Çolpan, BUİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeyda Şençayır konuşmacı olarak katıldı. Medeni Kanun’un kabul edilişinin 99’uncu yılının kutlandığı söyleşiye, Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz, Osmangazi Kent Konseyi Genel Sekreteri Mutlu Çınar, Osmangazili kadınlar ve muhtarlar dinleyici olarak iştirak etti. “Kadınlara bir anlamda özgülük tanındı” Medeni Kanun’un kabul ediliş tarihinin Türk Kadınları için çok önemli bir gün olduğunu ifade eden Bursa Inner Wheel Dernek Başkanı Özlem Güner, “Bugün medeni kanunun kabulünün 99. yılını kutluyoruz. Mustafa Kemal Atatürk, Medeni Kanun’un kabulüyle birlikte kadınlara seçme ve seçilme hakkı başta olmak üzere haklar tanıdı. Türk kadını bu sayede birey ve yurttaş olma sıfatını kazandı. Kadınlar, erkekler ile eşit konuma geldi. Kadınlara bir anlamda özgülük tanındı. Kadının çalışmak için eşinin izni olması kaldırıldı. Kadın bu kararı kendisi verebildi. Bu bakımdan bugün çok kıymetli” dedi. “Medeni Kanun’un değerini bilmeli ve sahip çıkmalıyız” Uludağ Soroptimist Kulübü Başkanı Eren Jale Yörükoğlu da yaptığı konuşmada,  “Medeni Kanun, 17 Şubat 1926 yılında kabul edilmiş ve 4 Ekim 1926 yılında yürürlüğe girmiş. Türkiye’de kendei ayaklarının üzerinde durmaya çalışan her kadın için medeni kanun hava ve su kadar değerli. Medeni Kanun’un değerini mutlaka bilmeli ve sahip çıkmalıyız. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bu kanunu yürürlüğe sokması bizler için büyük bir şans. Bunun farkına varmalı ve bu konuda elimizden gelen her türlü desteği vermeliyiz” ifadelerini kullandı. “Kadınların daha etkili olduğu bir toplum hayal ediyoruz” Kadınların daha etkili olduğu bir toplum hayal ettiklerini söyleyen Türk Anneleri Derneği Sekreteri ve Vekili Gizay Tanca Çolpan, “Kadın hakları son zamanlarda yaşanan toplumsal olaylarda gittikçe önemini yitiren bir hale geldi. Özellikle bu durumu vurgulayıp, geçmişte edindiğimiz haklarımızın üstüne daha çok koyarak, daha çağdaş bir halde kadınların daha etkili olduğu bir toplum hayal etmek ve bunun için bu adımları sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu. “Medeni Kanun kadınlar için çok kıymetli” 1924 yılında Medeni Kanun kabul edildikten sonra kadınların öneml, haklara kavuştuğunu aktaran Moderatör Avukat Sibel Özbudak, “Kadınlar için medeni kanun çok kıymetli. Evlenme, boşanma, eğitim, öğretim birliği, miras hakkı, bunlar Medeni Kanun’la beraber geldi. Medeni Kanun’dan önce bekar kadınlar toplumda erkekler ile eşitti. Kadın evlenince maalesef statüsü değişiyordu, hak kayıpları oluyordu. 1924 yılında Medeni Kanun kabul edildikten sonra kadınlarımız haklarına kavuştu. 2002 yılında Medeni Kanun’a yeni bir düzenleme geldi. Bu düzenlemeyle birlikte mal rejimleri de bu konuya dahil oldu. Biz bu kazanımları elde ederken bir yandan da tırpanlandığını gördük. Soyadıyla ilgili ciddi sıkıntılarımız hala devam ediyor. Anayasa Mahkemesi, bu konuda karar vermiş olsa da yasa yapma yetkisi mecliste olduğu için bu konuda hala ciddi bir eksiklik var. Evlenirken çiftler bir tarafın soyadını tercih edebiliyor. İkisi birden kendi soyadlarını kullanamıyorlar. Kadın evlendikten sonra soyadını kullanmak isterse, dava açmak zorunda kalıyor. Boşanan kadın, eşinin soyadıyla devam etmek isterse eşinin rızasını almak zorunda. Yasa koyucunun bunu düzenleyeceğine inancımız tam. Kadınlar ve kadın hakları savunucuları olarak bu işin takipçisiyiz” ifadelerini kullandı. “Medeni Kanun toplumsal dönüşümün, eşitliğin ve çağdaşlaşmanın simgesi olmuştur” Türk Medeni Kanunu’nun kabulünün 99’uncu yılını kutlamanın mutluluğu ve gururunu yaşadığını sözlerine ekleyen BUİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeyda Şençayır, “17 Şubat 1924 yılında kabul edilen ve 4 Ekim 1926’da yürürlüğe giren Medeni Kanun, sadece bir hukuk düzenlemesi olarak değil, aynı zamanda toplumsal dönüşümün eşitliğin ve çağdaşlaşmanın da simgesi olmuştur. 1926 yılında yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu, kadınlara bir çok sosyal hak tanımış olsa da kadınların seçme ve seçilme hakkı, doğrudan bu kanun ile  verilmemiştir. Kadınlara milletvekili olma hakkı, çok önemli bir tarih olan 5 Aralık 1934 tarihinde yapılan anayasa değişikliğiyle tanınmıştır. Bu değişiklikle kadınlar, 1935 yılında yapılan genel seçimlerde ilk kez milletvekili seçilme hakkını elde etmiştir. 1935 seçimlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 17 kadın milletvekili girmiştir. Mustafa Kemal Atatürk, 1925 yılında Kastamonu’da yaptığı konuşmada şöyle der: “Toplumu kalkındırmak istiyorsak, izlememiz gereken daha emin ve etkili tek bir yol vardır; o da Türk kadınını çalışmalarımıza ortak kılmaktır demiştir” dedi.  “Kadınların hak ettikleri yerlere ulaşması için hepimize mücadele düşüyor” Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz, “Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri sadece siyasi ve ekonomik olarak değil, aynı zamanda hukuki ve toplumsal olarak da sağlamlaştırıldı. Bu köklü değişikliğin en güzel örneklerinden birisi de Türk Medeni Kanunu’muzdur. 17 Şubat 1926 yılında kabul edilen Türk Medeni Kanun, kadın ve erkek eşitliğini yasal güvence altına almış ve  toplumumuzun sosyal yapısında büyük bir değişim yaşatmıştır. Kadınlara miras, boşanma, tanıklık etme hakkı sayesinde eşitlik sağlamış, resmi nikah hakkı ve tek eşliliği getirmiştir. Türk Medeni Kanun’u bir hukuki metin değil, aynı zamanda çağdaşlaşmanın, toplumumuzun dönüşmesinin de bir mihenk taşıdır. Bugün kadınların bireysel varlığı, eşit hakları ve özgürlüklerini tehdit eden yaklaşımlarla karşı karşıya kalmaktayız. Kadınların toplumsal alanda, aile ve çalışma hayatında hak ettikleri yerlere ulaşması için mücadele hepimize düşüyor. Kadın haklarını savunmak aslında demokrasiyi ve insan haklarını savunmaktır. Bu bilinçle kadınların birey olarak varlığını ve haklarını her alanda güçlenmesi için Osmangazi Kent Konseyi olarak mücadeleye devam edeceğimizi buradan tekrar bildirmek istiyorum” diye konuştu. Söyleşinin sonunda konuşmacılara ve programa katılan kadın muhtarlara günün anısına Bursa'nın ilk kadın milletvekili Şekibe İnsel'in kendi el yazısıyla doldurduğu beyanname ve ilçelerden aldığı oy tablosu üzerine hazırlanmış tablo plaket hediye edildi

Aydın: “Özgürlüğümüzü, Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz” Haber

Aydın: “Özgürlüğümüzü, Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz”

Bursa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 102’inci yılı kutlamaları kapsamında Kurtuluş Savaşı’nın zorlu günlerinde Bursa’nın kurtuluşu için verdiği mücadele ile tarihe adını altın harflerle yazdıran Şükrü Naili Paşa’nın ismini taşıyan Şükrü Naili Paşa Ortaokulu’nda Osmangazi Belediyesi ve Osmangazi Kent Konseyi, kutlama ve anma programı düzenledi. Bursa’nın düşman işgalinden kurtuluşu sırasında Türk ordusunun başında şehre giren Kurtuluş Savaşı kahramanı olan Şükrü Naili Paşa’nın adını taşıyan okulda düzenlenen programa katılan Osmangazi Belediye Başkan Aydın, öğrenciler ile birlikte Bursa’nın kurtuluşunu kutladı. Törene; Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz, Sosyolog Mutlu Çınar, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Okul bahçesinde toplanan çocuklara seslenen Başkan Aydın, “Bugün burada özgür ve bağımsız bir şekilde okuyabiliyorsanız, bizler bu kentte özgür bir şekilde yaşayabiliyorsak, bunu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz. Şükrü Naili Paşa, Bursa’nın kurtuluşunda Keles’in Kıranışıklar Köyü’nden Canip Efe ve Harmancık Akalan Köyü’nden Saadettin Efe ile Bursa’nın kurtuluşunda önemli rol oynamıştır. 2 yıl, 2 ay, 2 gün süren esareti sonlandırmışlardır. Bu kahramanlarımızı rahmetle, minnetle ve şükranla anıyoruz. Hepsinden Allah razı olsun. İyi ki bu vatanın bağımsızlığı için mücadele etmişler ve iyi ki Kurtuluş Savaşı’nı kazanmışlar. 11 Eylül Bursa’nın kurtuluşu hepimiz için kutlu olsun” dedi. Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz da yaptığı konuşmada, “Bugün çok anlamlı bir günde Bursa’nın kurtuluşunun 102’inci yılında Bursa’nın kurtuluşuna çok katkıları olan Şükrü Naili Paşa’nın adını taşıyan okulun öğrencileriyle bir arada olmak istedik. Şükrü Naili Paşa, hiç vazgeçmedi. Onun dirayeti ve taktikleriyle 3’üncü Kolordu Komutanı olarak Bursa’nın kurtuluşunda çok önemli rol aldı. Bize bıraktığı bu mirası biz sizlere, siz de sizden sonra geleceklere bırakacaksınız.” diye konuştu. Bursa’nın kurtuluşu ile ilgili tarihsel olayları anlatan Sosyolog Mutlu Çınar ise “Bugün 11 Eylül Bursa’nın kurtuluşu Bursa’nın kurtuluşuyla ilgili en özel isim kim dersek, cevabımız Şükrü Naili Paşa, olur.” ifadelerini kullandı. Tören 8/A sınıfı öğrencisi Meryem Oruç ve 7/A sınıfı öğrencisi Hiranur Güneş’in “4 Mevsim Bursa” şiirini okumasıyla son buldu.  Başkan Aydın, tören sonunda öğrencilere kitap hediye etti.  

Atatürk’ün Cumhurbaşkanı olarak Bursa’ya gelişinin 100. yılı anısına çelenk sunumu yapıldı Haber

Atatürk’ün Cumhurbaşkanı olarak Bursa’ya gelişinin 100. yılı anısına çelenk sunumu yapıldı

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhurbaşkanı olarak Bursa’ya gelişinin 100’üncü yılı düzenlenen tören ile kutlandı. Osmangazi Belediyesi ve Osmangazi Kent Konseyi tarafından düzenlenen törende, Atatürk’ün Cumhurbaşkanı olduktan sonra Bursa’ya gelişinin 100’üncü yılı anısına Heykel’deki Atatürk Anıtı’na çelenk sunuldu. Çelenk sunma törenine Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz, belediye meclis üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve vatan şehitleri için saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunmasıyla başlayan tören Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir ve Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk sunumunun ardından sona erdi. Çelenk sunma töreninde konuşan Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz, “Bugün burada, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhurbaşkanı sıfatıyla Bursa’ya gelişinin 100’üncü yıl dönümünü anmak ve kutlamak için bir araya geldik. Biliyorsunuz ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhurbaşkanı sıfatıyla 31 Ağustos’ta Bursa’ya geldiğinde 11 gün burada kaldı. Bursa’nın kurtuluşunun ikinci yıl dönümü etkinliklerini bekledi ve bu etkinlikler coşkuyla gerçekleştirildi. Bizler de Osmangazi Belediyesi ve Osmangazi Kent Konseyi olarak, Mustafa Kemal Paşa’nın Cumhurbaşkanı sıfatıyla Bursa’ya gelişinin 100’üncü yılı dolayısıyla bu töreni gerçekleştirdik.  Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimizi rahmet, sevgi ve minnetle anıyoruz” dedi.

17 Ağustos depremi Osmangazi’de unutulmadı Haber

17 Ağustos depremi Osmangazi’de unutulmadı

  Osmangazi Belediyesi ve Osmangazi Kent Konseyi ülkemize büyük acılar yaşatan 17 Ağustos depreminin 25’inci yıl dönümünü unutmayarak Hocahasan Mahallesi Afet Toplanma alanında bir basın açıklaması yaptı. 17 Ağustos depreminin 25’inci yıl dönümünde yapılan basın açıklamasına Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz ve yurttaşlar katıldı. Depremin yıl dönümünde hayatı kaybedenlere Allah'tan rahmet dilenirken gerçekleşebilecek Marmara depremiyle alakalı Bursa'da acilen kentsel dönüşüm yapılmasına dikkat çekildi. “DEPREM VE KENTSEL DÖNÜŞÜM BİZİM HEP BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ OLDU” 25 yıl önce bugün  Gölcük depreminde hayatını kaybeden 50 bine yakın yurttaşı rahmetle yad eden Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, “O gün yaşananlar bugün hala çok taze. Hayatını kaybeden yurttaşlarımızın yakınlarına da bir kez daha baş sağlığı ve sabır diliyorum. Deprem ülkemizin gerçeği. 1,5 yıl önce Kahramanmaraş depremlerini yaşadık. Ben de o zaman milletvekili olarak bölgeye gidip toplam 21 gün orada kalmıştım. Depremin ne kadar yıkıcı olduğunu, beklenmedik bir anda geldiğini, geldiği zaman da eğer hazırlıklı olmazsanız, bedellerini çok fazla olduğunu orada da yaşadık. O bölgede de resmi kayıtlara göre 50 binin üzerinde yurttaşımız hayatını kaybetti. Onlara da bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum." dedi.   Bursa, Osmangazi ve tüm ilçelerinde 1855 yılında büyük bir deprem yaşandığını hatırlatan Başkan Aydın, "O tarihte hem Şubat hem de Nisan ayında arka arkaya oluyor. Bundan 150 yıl geriye gidin 1705 depremi var. O zaman Bursa’nın nüfusu çok çok az ama Bursa yerle bir oluyor. Bugün o günki şartlara göre 30-40 kat büyümüş bir Bursa var. Yapı stoku eskimiş, bir çoğunda deprem yönetmeliği olmayan binalar. Osmangazi ve Bursa’da acilen yenilenmesi gereken bir yapı stoku var, hiç vakit geçirmeden harekete geçmek gerekiyor. Biz yerel yönetimler ve yöneticiler olarak hem seçim öncesi hem de seçildiğimiz ilk günden itibaren kentsel dönüşüm ve deprem birinci önceliğimiz oldu. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Hem yasal prosedürler hem de mevzuatlar bu konuda çok hızlı hareket etmeyi maalesef engelliyor. Bu konuyla ilgili olarak ilgili bakanla bizzat görüştüm ama birkaç gün sonra bakan değişti. Şimdi yeni bakana da gideceğim. Özellikle Çarşamba ve Altıparmak bölgesindeki 8-10 mahalle; eski, kat yüksekliği bakımından depreme dayanıksız ve çok yüksek nüfusun olmasından dolayı hızla dönüşüme girmesi gereken yerlerin başında geliyor. Bununla ilgili çalışmalarımızı yapıyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi de yapıyor. Bursa Akademik Odalar ile birlikte bir master plan yapılıp hızlı bir dönüşüme girmek için mesai harcıyoruz. İnşallah kısa sürede bir afet yaşamadan bu konuyla ilgili çalışmalarımızı hayata geçireceğiz." ifadelerini kullandı.     “YENİ AFET KOORDİNASYON MERKEZİ”  Osmangazi Belediyesi olarak afet koordinasyon merkezi çalışmaları olduğunu kaydeden Aydın, "Türkiye’de örneği olmayan AKOM ve belediyemiz bünyesinde olacak. Depremden sonra ilk 72 saatin ne kadar önemli olduğunu Kahramanmaraş depremlerinde gördük maalesef insanlar donarak öldü. Ben Elbistan’a gittim orada hava sıcaklığı eksi 20 dereceydi. Parklarda ve toplanma alanlarında birkaç gün yiyecek dahi bulunamadı. O yüzden öncesindeki tatbikatlar ve çalışmalar çok değerli. Biz de 45 gün önce deprem tatbikatı yaptık. Bir depremin simülasyonunu gerçekleştirip neler yapacağımızla ilgili bir koordinasyon çalışması yaptık. Eksikleri masaya yatırdık. Bu afet koordinasyon merkezi her türlü deprem anında ihtiyaç olan alet edevatın bulanacağı bir merkez gıda ve dayanıklı tüketim  malzemesinin olacağı bir depo içerisinde anlık hayat kurtarabilecek ilk yardım malzemelerinin olduğu, bunları 136 mahallemize deprem konteynerleri koyabilecek bir çalışma içerisindeyiz. Burada çadır ve konteyner üretimi de yapabilecek bir proje geliştiriyoruz. O anda gerçekten kimsenin kimseye faydası olmuyor. Herkes can derdinde veya yakınlarının canının derdine düşüyor. Bunu bizzat yaşamış birisi olarak söylüyorum.   Osmangazi Belediyesi olarak bu konuda ciddi çalışma içerisindeyiz. Valilik, kaymakamlık, büyükşehir ile birlikte inşallah bu deprem buralarda bizleri yakalamadan hazırlıklarımızı tamamlamış oluruz. Böylece bu acıları bir daha yaşamayız diyorum. 17 Ağustos depreminin 25’inci yıl dönümünde bu gerçeği Bursa kamu oyunun gündemine oturtmak bizim de görevimiz” dedi. "BUGÜN BİRLİKTE ADIM  ATMAZSAK, YARIN HEPİMİZ KAYBEDERİZ"   Büyük Marmara depreminin Bursa için büyük bir tehdit olduğunu söyleyen Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz’da “Osmangazi Kent Konseyi, olarak şunu net bir şekilde ifade etmek isteriz ki, Bursa'daki yapı stoğunun büyük kısmı 40 yaşın üzerinde ve  büyük bir risk altında. En iyi senaryoda bile binlerce kayıp bekleniyor,  depreme karşı hazırlık, ertelenemez ve göz ardı edilemez bir  zorunluluktur. Ancak 25 yıldır ne yazık ki, daha çok eksikliklerimizi  konuşuyoruz.  Deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrası alabileceğimiz önlemleri  aldık mı? aldıysak bu önlemleri kim biliyor diye soruyoruz.  Türkiye'de afet ve acil durum yönetimi ya yok ya da yetersiz. Deprem için  ulusal seferberlik artık şart. Harekete geçmeyenler, gelecekteki yıkımın  sorumluları olacaktır. Cumhuriyet tarihimizin en büyük depremlerinden biri olan 17 Ağustos'tan  bu yana 25 yıl geçti. Ancak hazırlıklarımız hâlâ yetersiz. Depremlerden  sonra meydana gelen can ve mal kayıplarının nedeni olarak sürekli  depremlerin büyüklüklerine vurgu yapılması, gereken önlemlerin  alınmaması, 25 yıllık zaman diliminde hiçbir konuda yeterli hazırlığın  olmadığı 6 Şubat 2023 Depremleriyle bir kez daha ortaya çıkmıştır.  Bursa'daki yapı stoğunun büyük kısmı risk altında ve olası bir deprem  sonrası müdahaleler yetersiz kalacaktır. Bu sebeple sağlıklı yapılaşma,  nitelikli denetim ve şeffaf imar planları zorunludur. Dirençli ve dayanıklı bir gelecek için birlikte çalışmalıyız  Osmangazi, Bursa ve Türkiye için dayanıklı, sağlıklı ve dayanışmacı bir  gelecek inşa etmek hepimizin sorumluluğudur. Bugün birlikte adım  atmazsak, yarın hepimiz kaybederiz. 17 Ağustos'u unutmadığımızı ve afet  yönetimi ile ilgili çalışmaların takipçisi olacağımızı tekrar tekrar belirtmek  istiyorum” şeklinde konuştu.  Basın açıklamasının ardından Hocahasan Mahallesi sakinleri depreme karşı duyarlığından dolayı Başkan Aydın’a teşekkür etti.

“Osmangazi Kent Konseyi’ni yeniden inşa ediyoruz” Haber

“Osmangazi Kent Konseyi’ni yeniden inşa ediyoruz”

Yaklaşık bir ay önce Osmangazi Kent Konseyi’nin seçimli olağan genel kurulu yapıldı. Ördekli Kültür Merkezi’nde yapılan genel kurul toplantısında, Fatma Çil Yılmaz Osmangazi Kent Konseyi Başkanı seçildi. Fatma Hanım böylece ilklerin şehri Bursa’da bir ilke imza atarak, Osmangazi ilçe tarihine adını ilk kadın kent konseyi başkanı olarak yazdırdı. Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir olan Fatma Çil Yılmaz, uzun yıllardır mesleğini aktif olarak icra ediyor. Bugüne kadar pek çok sivil toplum örgütünde yer aldı. 2019-2022 dönemi Bursa Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu Sekreterliği yaptı. Aynı zamanda BUSADER Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi. Kendisini daha öncesinden de tanıdığım için Fatma Hanım’ın tam bir Cumhuriyet kadını olduğunu bilirim. Güler yüzü ve sevecen tavırları, karşısındaki insan için inanın ‘Bonus’tur. Tebrik etmek için aradığımda kırmadı ve röportaj isteğimi kabul etti. Soğanlı Kültür Merkezi’ndeki Osmangazi Kent Konseyi Başkanlığı’nda buluştuk. Sohbetimizde kent konseylerinin ne işe yaradığından tutun da projeler, hayaller, yapılmak istenenler konuşuldu. Merak ettiklerimizi sorduk, Fatma Çil Yılmaz yanıtladı. “Neden bu göreve talip oldunuz?” “Bursa ili ve ilçelerinde bulunan kent konseylerinin şu anki tek kadın başkanı oldum. Çünkü topluma bir borcum olduğunu düşünüyorum. Okudum, bir meslek sahibi oldum ve bu süreçlerde birçok sivil toplum örgütlerinde görev aldım. Yürütme kurullarında görev yaptım. Toplumun her kesimine dokunmaya ve bir fayda sağlamaya çalıştım. Ama bulunduğum ortamlar daha küçük ölçekliydi. Sonraki süreçlerde kent konseylerini tanıma fırsatım oldu. Buralarda çok daha fazla insana dokunabileceğimi ve STK’larla, paydaşlarımızla daha güzel şeyler yapabileceğimi fark ettim. Bu sebeple aday oldum. Genel kurul sürecinde 2 aday vardı. Kurulda ben seçildim. Bunun hem sorumluluğunu hissettim. Hem de onurunu yaşadım.” “KARAR ALMA SÜREÇLERİNDE DAHA ÇOK KADIN OLMALI…” Keyifle dinliyoruz Sayın Başkan’ı… “Gözünüzü nereye çevirirseniz çevirin, bütün karar alma süreçlerinde erkeklerin çoğunluk oluşturduğunu görürsünüz… Tabi ki kadınlar belli görevler alıyorlar her kurumda, ama en tepede çoğunlukla erkekler var. Benim amacım, karar alma süreçlerindeki koltuklarda daha çok kadın görmek. Bizim yürütme kurulumuzda da pek çok kadın arkadaşımız var." “Kent konseylerinin hangi kanunla, nasıl kurulduğu konusunda da bilgi verir misiniz?” “Kent konseyleri Belediye Kanunu’nun 76. maddesi ile kuruluyor. Tüzel kişiliği olmayan sivil toplum kuruluşları. Belediye ile ortak projeler yapılıyor. O bölgenin, il ya da ilçe içinde bulunan sivil toplum örgütleri, akademik odalar, üniversiteler, birçok alanda çalışan derneklerin başvurusu ile delegasyon oluşuyor. Genel kurulda da başkan ve yürütme kurulu seçiliyor. Osmangazi’de yürütme kurulumuz 10 asil, 10 yedek üyeden oluşuyor. Akademik odalar, dernekler, sendikalar bu yürütme kurulunda temsil ediliyorlar. 18 Temmuz’daki genel kurulumuzda bu süreci tamamladık.” “Yürütme kurulu nasıl oluşuyor?” “Biz çağrıya çıkıyoruz. Osmangazi Kent Konseyi’nin kurulu yapılacaktır. Delege için başvurularınızı yapın diye. Ve burada STK, dernek ve akademik odalar, üyelerinden birini temsilen gösteriyor.” KENT KONSEYLERİNİN KÖPRÜ GÖREVİ… “Kent konseylerine neden ihtiyaç var?” “Kent konseyleri siyaset üstü bir oluşum. Belediyelerin halkla buluşmasını sağlayan bir köprü vazifesi görüyor. Oluşumu içinde muhtarlarımız da var. Bizim de yürütmemizde 2 muhtarımız var. Osmangazi’de 136 mahalle var. Tümüyle görüşüyoruz. Mahallelerdeki sorunların dile getirilmeyen, cılız kalan sesleri, kent konseyinin gücünü kullanarak belediyeye aktarılmasını sağlıyoruz. Daha önce de söylediğim gibi şehrin sesi olan pek çok kuruluş ve kurumun temsilcileri var. Bunların hepsinin bir araya gelip aynı şeyi söylediğini düşünürseniz… Çok güçlü bir oluşum aslında. Belediyelerin göremediği alanları aktarmak, vatandaş ile yerel yönetim arasında köprü olabilmek adına kent konseyleri var.” “KENT KONSEYİNİ, KÂĞIT ÜZERİNDE BIRAKMAK İSTEMİYORUZ” “Osmangazi Kent Konseyi şimdiye kadar bu anlamda etkili olmuş mu? Neler yapılmış?” “Osmangazi Kent Konseyi, 2008’de kararı alınan, 2009’da mecliste kabul edilen ve kurulan bir yapı. Benden önceki Başkan Rıdvan Güler. Ona da emekleri için teşekkür ettik genel kurulumuzda. Faaliyetler anlamında çok bir şey yok bizden öncesinde, etkin olamamışlar. Bizim amacımız Osmangazi Kent Konseyi’ni kâğıt üzerinde bırakmak istemiyoruz. Konseyi çalıştırmak ve Osmangazi’ye faydalı olmak istiyoruz. Kent konseyleri Bursa ‘yerelgündem21’ ile aslında hayatımıza girdi. O projeden sonra Nilüfer ilçesi kent konseylerine çalışma alanları açtı ve etkili bir şekilde çalıştılar. Bizim hedefimiz Osmangazi kent konseyini canlandırmak, aktif hale getirmek.” “Peki neler yapacaksınız bu anlamda?” “Önceliğimiz kadın meclisi ve engelliler meclisi. Bunlar daha önce kâğıt üzerinde kurulmuş, ama aktif hale getirilmemiş. Bu yapıları aktif hale getirmekle işe başlamak istiyoruz. Kadın meclisimizde mevcut üyelerimize çağrıda bulunduk. Yeni katılmak isteyenlere de çağrıda bulunduk. Onların gönüllülük formlarını veriyoruz. 6 aylık süreçte kadın meclisi seçimli genel kurula gidiyor. Orada da başkan ve yürütme kurulu seçilecek. Bu süreçte de biz onların tüzük ve yönetmeliklerinde olması gerekenler üzerine alt yapı çalışmalarına başladık. Osmangazi Kent Konseyi bir çatı ve bu çatı altında kadın meclisi ve engelliler meclisi de var. Biz buna ilave olarak çocuk ve gençlik meclislerini de kurmak istiyoruz. Tüzük çalışmalarını tamamlayıp seçimlerinden sonra onları da canlandıracağımıza inanıyorum.” KARAR ALMA SÜREÇLERİNE KATILIM OLACAK “Osmangazi’de en temel problem olarak neyi görüyorsunuz, bir Osmangazili olarak?” “Bahar mahallesinde doğdum, Selamet mahallesinde büyüdüm ve şu anda da Emek mahallesinde ikamet ediyorum. Osmangazi ilçesini yakından tanıyorum. Portföyünü biliyorum. Benim gözlemlediğim ilk şey Osmangazi’de yaşayan insanların demokrasiye ve karar alma süreçlerine tam bir katılım sağlayamaması. Bilinçlendirme, daha doğru bir ifade ile yaşanan olaylara karşı bir farkındalık getirmek amacındayız. Bunu nasıl sağlayacağız? Bunu kadınlarla sağlayacağız. 136 mahalle var. İlk hedefimiz tüm mahalle muhtarları ile bir araya gelerek orada yaşayan kadınlar, engelli vatandaşlar için ne yapabiliriz? Bunlarla ilgili proje üreteceğiz. İlk önce onların sesi olmaya çalışacağız ve onların çalışma ortamlarımıza, eylemlerimize, yaptığımız faaliyetlere katılımlarını sağlamak istiyoruz. O mahalle aralarında geçim derdiyle çocuklarını büyüten kadınların arada bir kafalarını kaldırıp ‘Ya bu dünyada başka şeyler de varmış. Beni de dinleyen birileri var’ demelerini istiyoruz. Karar alma süreçlerinde görüşlerini öğrenmek istiyoruz. O katılımcılığı sağlamak istiyoruz.” “HİÇBİR PARTİNİN ARKA BAHÇESİ DEĞİLİZ” “Kent konseylerinin temel problemleri belirleyip belediyeye aktarması ve o sorunun çözülmesi üzerine yöntem nasıl oluyor, süreç nasıl işliyor?” “Toplumda her bir olay kent konseyi ile yakından ilgili. Diyelim ki gençlerin ucuz internet ya da ders çalışma alanına ihtiyaçları var. Bu süreçte mahallelerden komiteler kurup, bunların geri bildirimlerini aldıktan sonra projeler üretmek istiyoruz. Bizim her alandan paydaşlarımız var. Kent konseylerinin bir bütçesi yok. Biz sorunu projeyle çözebilir miyiz? Buna bakıyoruz. Delegelerimiz içerisinde ya da dışarıdan bir paydaş arıyoruz. Bu işe sponsor olabilecek ya da gönül verebilecek, eğitim anlamında, insan kaynağı anlamında… Çözemezsek belediyeye aktarıyoruz. Belediyenin kent konseyi ile ortak çalışan birimleri var. Şu an Başkan Yardımcımız Mutlu Esendemir’le bire bir çalışıyoruz. Hem Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın hem de Mutlu Esendemir bizim çalışmalarımızı önemsiyor ve destekliyorlar. Projeleri bildirdiğimizde salon, gıda ya da herhangi bir ihtiyacımızın belediye tarafından çözülmesi ile bize yol açıyorlar. Ya da vatandaşın sorunlarını belediyeye aktarıyoruz ve köprü görevi görüyoruz. Temel problemin çözülme noktasında sorunu yerel yönetime iletip, görüşünü bildiren ve projeler üreten bir oluşumuz. Biz siyaset üstü bir STK’yız. Hiçbir partinin arka bahçesi ya da yan yana durduğu bir oluşum değiliz. Çünkü biz yarın öbür gün belediyenin herhangi yanlış bir uygulamasını gördüğümüz zaman Kent Konseyi olarak bunu da dile getirmekte özgürüz. Amacımız yaşadığımız toplumda her şeyi daha iyileştirmek. Burası tamamen gönüllülük esasına dayanan bir oluşum. Tüzel kişiliği ve bütçesi yok. Toplumun sesi olmanın, sorunları aktarmanın ve çözüm önerileri sunmanın gayreti içerisindeyiz.” “EN BÜYÜK HAYALİMİZ DEMOKRATİK, KATILIMCI, DİRENÇLİ OLMAK” “Peki o zaman Osmangazi Kent Konseyi’nin ilk kadın başkanı olmanız vurgusunu yineleyerek, Osmangazi’de sizinle neler değişecek?” “Katılımcı bir kent konseyini hedefliyoruz. Her kesimin dili olabilmek, sesi olabilmek adına çalışmalarımızı yürüteceğiz. En büyük hayalimiz demokratik, katılımcı ve dirençli bir kent konseyi. Değiştirmek istediğimiz noktalar arasında en başta bu var. Mahallelerimizle istişare toplantıları yapmak istiyoruz. Gençlerle ayrı, çocuklarla ayrı. Kurmak istediğimiz çocuk meclisi var. Bu meclisin Türkiye’de fark yaratacağını hayal ediyoruz. Keza gruplarımız var. Kültür sanat, deprem, kırsal alan, çevre, turizm hayvan hakları, emeklilerle ilgili vs. gruplar var. Gönüllülük esası ile çalışmak isteyen her kesimden herkese Osmangazi Kent Konseyi’nde yer var. Ben buraya katkı koymak istiyorum diyen her kimse burada çalışmak için kendisine bir alan bulacak. Biz öncelikle bunu yapmak istiyoruz.” “ZAMANA İHTİYACIMIZ VAR” “Eklemek istediğiniz bir şey var mı?” “Osmangazi’de deprem, sokak hayvanları ve plastiksiz yaşam… Hepsi çalışmak istediğimiz konular arasında. Ancak bizim zamana ihtiyacımız var. Şu sebeple; Osmangazi Kent Konseyini yeniden inşa ediyoruz. Dediğim gibi; kağıt üzerinde kurulu kalmış. O nedenle yapmak istediklerimizi, çalışmak istediğimiz konuları planladık. Yürütme kurulu arkadaşlarımızla delege ve paydaşlarımızla çağrı çıktık. Hangi alanlarda çalışmak istiyoruz…. Çalışma gruplarımızı oluşturmak için çalışıyoruz. 17 Ağustos malum. Ama biz 12 ay boyunca depremi işlemek istiyoruz. Amacımız insanları huzursuz etmek değil. Biz deprem bölgesinde yaşadığımız gerçeğinden hareketle toplumu bu konuda nasıl bilinçlendirebiliriz üzerine çalışmak istiyoruz. Farkındalık oluşturmak istiyoruz. Süreç yeni. Henüz 1 ay olmadı. Daha yerimiz bile belli değil ama hızlı yol alıyoruz. Bir yandan kurumsal yapımızı oluşturmaya çalışıyoruz. Bir yandan da Osmangazi’nin gündemini takip etmeye çalışıyoruz. Enerjik ve hevesliyiz. Aşama aşama yol alacağız.” “KÜLTÜREL MİRASIMIZA SAHİP ÇIKMAK GİBİ BİR DERDİMİZ VAR” Fatma hanımla sohbetimizin sonuna doğru Osmangazi Kent Konseyi Genel Sekreteri Neslihan Binbaş da aramıza katıldı. Kendisi daha önce Nilüfer Kent Konseyi Başkanlığı yapmış, tecrübeli bir isim. O da, henüz çiçeği burnunda kent konseyinin, ilk etapta yapacağı çalışmalar hakkında bizi bilgilendirdi: “İlk etkinlik 9 Ağustos’ta Hasan Âli Yücel Kütüphanesi’ndeki okuma etkinliği oldu. Yolda kültürel mirası koruma grubunda tohumlarını ektiğimiz çalışmalar var. Birkaç okuma grubu oluşturmak istiyoruz. Osmangazi, kültürel ve tarihi açıdan göz bebeği bir ilçe ve bu alanda yapılacak çok iş var. Kültürel tarihi mirasımıza sahip çıkmak gibi bir derdimiz var. Bunu zenginleştirmek, korumak ve gelecek kuşaklara ulaştırmak gibi bir derdimiz var. Osmangazi’de en heyecan duyduğumuz alanlardan bir tanesi bu. Yanlış şehircilik uygulamalarına şahit olduk. Konseyimizin bu anlamda büyük sorumluluğu var. Biz el ele çalışmaya başlamak üzere çağrılarımızı çıkıyoruz. 1 milyonluk büyük bir ilçe. Desteklerinizi bekliyoruz.” Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz ve Genel Sekreter Neslihan Binbaş’a bu keyifli sohbet için teşekkür ediyor, başarılar diliyorum. Kendilerinin çalışmaları ile Osmangazi’de iz bırakacaklarından, kadınların farkını, başarılı projelerle hissettireceklerinden de eminim.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.