SON DAKİKA
Hava Durumu

#Eğitim

Bursa Haber - Eğitim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Eğitim haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

BTÜ öğrencileri TUSAŞ için üretecek Haber

BTÜ öğrencileri TUSAŞ için üretecek

Bursa Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü öğrencileri, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) Lift Up Sanayi Odaklı Lisans Bitirme Tezi Projesi’nde yer almaya hak kazandı. Son sınıf öğrencilerinden oluşan MateriaLynx ekibi “Isıl Koruma Malzeme/Kaplama/Film Teknolojisi Geliştirme” konulu proje adı altında, Türkiye’deki birçok başvuru arasından seçilen iki takımdan biri olma başarısı gösterdi. Rümeysa Yılmazyıldırım, Özgür Özcan, Elif Coşgun, Enes Malik Esen ve Mihriban Kaya’dan oluşan MateriaLynx ekibin akademik danışmanlığını, BTÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Deniz Uzunsoy ve Doç. Dr. Cihan Kaboğlu, sanayi danışmanlığını ise TUSAŞ’tan Dr. Burhan Şahin üstleniyor. Öğrenciler projeleri kapsamında; havacılık sektöründe ihtiyaç duyulan yenilikçi çözümler geliştirmek amacıyla, hava araçlarında yangın riski taşıyan bölgeler için kullanılan ısıl koruma malzemelerine, alternatif bir tasarım üzerine çalışıyor. MateriaLynx ekibinin TUSAŞ için geliştireceği alternatif malzeme, yangın anında ateşin yayılmasını engelleyecek. Ayrıca yüksek sıcaklıkların diğer bölümlere geçişini önlemek için geliştirilecek yalıtım malzemesinin, mevcut sistemlerin sorunlarına çözüm getirmesi de hedefleniyor. Türkiye’nin savunma sanayisinde yerli ve yenilikçi çözümler geliştirme hedefine katkı sağlayan öğrencileri kutlayan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, “Üniversitemizin kaliteli akademik kadrosu ve güçlü altyapısı ile beraber bizler, Milli Teknoloji Hamlesi doğrultusunda üreten nesiller yetiştirmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü son sınıf öğrencilerimizin, milli savunma sanayi tesisimiz olan TUSAŞ için malzeme üretecek olması gurur verici. Akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin böyle önemli projelerde yer almasını her zaman destekliyoruz. Bu kapsamda Türkiye genelinde TUSAŞ’tan projesi geçen 2 takımdan biri olma başarısı gösteren öğrencilerimizi gönülden kutluyorum. Siz yeter ki üretin biz her zaman yanınızdayız” dedi.

BUÜ kalite çalışmalarını ödüllendirdi Haber

BUÜ kalite çalışmalarını ödüllendirdi

BUÜ Kalite Koordinatörlüğü, ilk kez düzenlediği özel bir tören ile 2023 yılında yürüttükleri kalite çalışmalarıyla ödül almaya hak kazananları açıkladı. Birim Kalite Ödülü, Toplumsal Katkı Ödülü, Mezunlarla Etkileşim Ödülü, Öğrenci Memnuniyet Anketi, Kalite Gönüllüsü Ödülü, Akreditasyon Ödülü ve Kalite Özel Ödülü başlıkları altında 25 birim, akademisyen, idari personel ve öğrenciye ödülleri takdim edildi. Törene BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu ve Prof. Dr. Zekeriyya Arı, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Açılış töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, yarım asırlık bir üniversitede kalite kültürünün giderek yaygınlaşmaya devam ettiğine işaret etti. Gelinen noktayı asla yeterli bulmadıklarını, çok daha iyisi için çalışmayı sürdüreceklerini belirten Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Asli hedefimiz 50. yılımızda 5 yıllık tam akreditasyona sahip olabilmektir. Yürütülen çalışmalara genel olarak baktığımızda da bu başarıya ulaşacağımıza inanıyoruz. Diğer yandan program akreditasyonları anlamında da iyileştirmelerimiz sürüyor. Toplam akredite sayımız yirmileri buldu. Ancak kesinlikle yeterli görmüyoruz. Ulusal ve uluslararası akreditasyon çalışmaları yapan tüm bölüm ve programlara destem vereceğiz. 2025 yılında akredite program sayımızı çok daha yukarılara çıkarmayı hedefliyoruz. Kalite konusunda son yıllarda birçok adım attık. Kalite gönüllüsü çalışanlarımızın sayısı da önemli sayıda arttı. İçinde yer aldığımız araştırma üniversiteleri liginde kalite kültürü faaliyetlerimiz ile de ön plana çıkmayı arzu ediyoruz. Bu organizasyonda ödül alan herkesi gönülden tebrik ediyorum” şeklinde konuştu. KALİTENİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ ÖNEM TAŞIYOR Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu ise ödül töreninin kurumdaki kalite kültürünün artırılması amacıyla düzenlendiğine işaret etti. Tamamen gönüllülük esasıyla yürütülen kalite çalışmalarında yer alan herkesi tebrik ettiklerini aktaran Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu; “Ödülleri başvuru esasına göre belirledik. Burada ödül alan birim ve kişiler, jüri tarafından yapılan puanlamaların ardından belirlendi. Birim kalite faaliyetleri, toplumsal katkı, kalite gönüllüsü, mezunlarla etkileşim, akredite veya reakredite olan birimler ödüle layık görüldü. Burada önemli olan şey, kalite kültürünün içselleştirilmesi ve sürdürülebilirliğidir. Çünkü çok uzun bir yolculuk var. Devam edebilmek büyük bir önem taşıyor. Sürekli iyileştirme denen olgu, kurumumuzun kalitesini çok daha üst seviyelere çıkaracaktır. Fakülte ve meslek yüksekokullarımızda akredite olan programlarımız artış gösteriyor. Bu da bizi gelecekte farklı alanlarda başarıya yönlendirecektir. Çabaların tüm birimlerde genel olarak devam etmesini arzu ediyoruz” dedi. KALİTE GÜVENCE ÇALIŞMALARI SİSTEMATİK BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR Kalite Koordinatörü Öğr. Gör. Yasemin Özdemir de 2015 yılında Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun kurulmasıyla birlikte tüm üniversitelerde olduğu gibi BUÜ’de de kalite güvence çalışmalarının sistematik şekilde uygulanmaya başlandığını vurguladı. Bu süreçte üniversitenin YÖKAK tarafından üçkez değerlendirme sürecinden geçtiğini belirten Öğr. Gör. Yasemin Özdemir; “En son 2022 yılında yapılan değerlendirme sonrası iki yıllık akreditasyon sonrası ara değerlendirme 2025 yılı bahar ayında olacak. Hedefimiz hep birlikte çalışarak 50. yılında üniversitemize beş yıllık tam akreditasyonu kazandırmaktır. Koordinatörlük olarak kriterlere uygun olan çalışmalarımız hız kesmeden devam ediyor. Bugün on iki alanda ödül vereceğiz. Ödül başvurusu yapan tüm birim ve çalışanlarımıza teşekkür ediyor, ödül almaya hak kazanan herkesi tebrik ediyoruz” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından ödül almaya hak kazanan birimlerin temsilcileri, akademisyen, idari personel ve öğrenciye ödülleri takdim edildi.

Milli Eğitim Bakanı Tekin'e mülakat tepkisi: 60 bin kişi etkilendi Haber

Milli Eğitim Bakanı Tekin'e mülakat tepkisi: 60 bin kişi etkilendi

Eğitim Gücü-Sen Genel Başkanı Oğuz Özat, öğretmen atama mülakat sonuçlarının açıklanmasını değerlendirdi. Sonuçların açıklanmasıyla birlikte birçok öğretmenin mağduriyet yaşadığını savunan Özat, “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 60 bin kişi içinde sadece bin 100 kişinin sıralamasının değiştiğini ifade etmiş. Biz bunu hatalı bir cümle veya bir dil sürçmesi olarak ya da yanlış bilgilendirme olarak algılıyoruz. Galiba 20 bin kontenjan içinde kontenjan dışına çıkarılan sayıyı ifade etti diye düşünüyoruz. Çünkü böyle bir cümle ne istatistik ne matematik ne başka bir bilimle açıklanamaz. Mülakata giren 60 bin öğretmenin tamamının sıralaması değişmiştir. Bunun yanında, 20 bin kontenjanına giren öğretmenlerin tamamının sıralaması değişmiştir. '45 dakika branş bazında komisyonlarla mülakat yapacağız' dedikten sonra bunu uygulayamadı ve sadece 3 soruyla mülakata giren 60 bin öğretmenin sıralaması değişti. Üstelik soruları tam yapanlar kontenjan dışında kaldı, 2 soru yapanlar dereceye alındı. Ve bugün açıklamalarla kamuoyu yanıltılmaya çalışılıyor” diye konuştu. "MÜLAKAT NEDENİYLE MAĞDUR OLMUŞLARDIR, SIRALAMALARI GERİYE DÜŞMÜŞTÜR" Konuya ilişkin bazı siyasi parti temsilcileri ve bürokratlarla görüştüğünü de bildiren Özat, “20 bin öğretmen tercih yapacak, içerisinde derece yapmış ama mülakatta geriye düştüğü için istemediği yerlere gidecek. Hatta özel durumları nedeniyle yaptığı tercihlere mülakatta geriye düştüğü için gidemeyecek mağdur binlerce öğretmen olacak. Yani mağduriyet sadece kontenjan dışına çıkanlarda değil, sıralaması geriye düşüp kontenjanlarda olanlarda da büyük sayıdadır. Bugün için bu arkadaşlar kontenjanda olduklarına dua edip sevinirken, 4 yıl boyunca istemedikleri yere gidecekler veya gidemeyecekler. Çünkü mülakat nedeniyle mağdur olmuşlardır, sıralamaları geriye düşmüştür. Mağduriyet sadece bu bin 100 kontenjan dışına çıkan değil, kontenjanda kalıp da sıralamada geriye düşen ve tercih avantajı kaybeden tahmini en az 10 bin kişidir. Bu arkadaşların da idari ve hukuki itiraz hakkı vardır ve mağdur olmuşlardır” dedi.

Rektör Şimşek: Haber

Rektör Şimşek: "Eğitim milli egemenlik meselesidir"

BTÜ Konuşmaları’nın 3’üncü sezon 25’inci bölüm konuğu, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek oldu. İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. HanifiParlar’ın moderatörlüğündeki programa; BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Beyhan Bayhan, Prof. Dr. Sinan Uyanık, Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. “Geleceğe Hazırlama Aracı Olarak Eğitim” başlıklı konuşmasıyla öğrencilerle buluşan Rektör Necip Şimşek, eğitimin bireyleri nasıl değiştirdiğini anlatarak, “Eğitimin bizi değiştirmesi için kendimizi teslim etmeliyiz ki alıp bizi bir yerlere götürsün. Eğitimin diğer yandan da bir amaca hitap etmesi gerekir. Eğitimi bilgiyle, bilgiyi de güç olarak tanımlıyoruz. Çünkü bilgisi olanlar güçlü olanlardır demek. Bilgi çok değerli, bilgiyi kullandığımız yer ise çok önemli. Biz bir bilgiyi amaca yönelik olarak kullanarak sonuç elde etmek istiyoruz. ‘Niye üniversite okuyorum’ sorusunun cevabı olması lazım ki gereğini yapabilelim. Eğitim bizi ancak teslim olarak, ardından bilgiyle donatarak ve aklımızı, vicdanımızı ikna eden bilgilerle değiştirir. Değişmek istiyorsak eğitimin içine girmeliyiz, bunları da bilgiyi kullanarak yapmalıyız” dedi. “EĞİTİMDEKİ ASIL AMAÇ MUTLULUKTUR” Eğitimdeki bütün amacın dünyayı mutlu ve huzurlu bir hale getirmek olduğunu vurgulayan Rektör Şimşek, “Mutlu ve huzurlu bir insan olmak meselesi, alemin farkında olan, bu farkındalıkla sorumluluk alan, daha sonra mutluluk adına mesafe kat etmekten ibarettir. Örneğin, bizler ülkemizde rahatken, yanı başımızdaki ülkelerde bir şeyler oluyorsa manen mutlu olamayız. Ben mutluluğu, şartlar değiştiğinde anlamı da değişen bir kavram olarak görüyorum. Mutlu olmak için bilim ve eğitimle kötülerin karşısında durmalıyız. Geleceğe hazırlayan eğitim, insanda etrafının farkında olan, faydalı ile zararlı olanı birbirinden ayıran ve gereğini yapan bir profil ortaya koyar” şeklinde konuştu. GELECEK ÖĞRENCİDEN NE İSTİYOR? Gelecekte öğrencileri nelerin beklediğini ve kazanılması gereken yetkinlikleri anlatan Rektör Prof. Dr. Necip Şimşek, “Son dönemlerde moda olan bir cümle var '21'inci yüzyıl yetkinliklerini kazanmak.’ Aslında bu yetkinlikler bu yüzyılda keşfedilmiş değil, insanda hep vardı. Geçmişe dönüp baktığımızda, bu yetkinlikleri kullanarak bir medeniyet kurduk. Mimar Sinan’da analitik düşünme yeteneği olmasaydı onca esere imza atabilir miydi? Evet, çağ bizden üretken, yenilikçi, analitik ve kritik düşünen, iletişim kurabilen olmamızı istiyor. Bunun yanında dijital yetkinliğe sahip, zamanı etkin ve verimli kullanan bir profile sahip olmamızı şart koşuyor. Bu yetkinlikler sizleri bir adım öne çıkaracak olanlardır” dedi. Eğitilmiş insan profilinde öğretmenin çok önemli olduğunu vurgulayan Rektör Şimşek, “Öğretmenin ilham veren, insanların zihnine dokunabilen, öğrencinin iç dünyasına ulaşarak ona kendisini tarif eden olmalı” şeklinde konuştu. “GÜÇLÜ KURUMLAR GÜÇLÜ İNSANLARLA OLUR” Milli egemenlik, güvenlik ve eğitim ilişkisinden de bahseden Rektör Necip Şimşek, “Dünyada güçlü devletler güçlü kurumlara sahip, bunları da güçlü bireyler, güçlü bireyleri de eğitim oluşturuyor. Güçlü kurumlar, güçlü insanı ve vatandaşı ile güçlü ülkeleri beraberinde getiriyor. Bir ve beraber, huzurlu bir ülke olmanın en önemli kısmı amaca yönelik eğitilmiş insandır” ifadelerini kullandı. Rektör Şimşek, konuşmalarının ardından öğrencilerden gelen soruları yanıtladı. Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da gerçekleşen program, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar’ın, Rektör Şimşek’e plaket takdiminin ardından toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.

Bursaspor Başkanı Çelik öğrencilerle buluştu Haber

Bursaspor Başkanı Çelik öğrencilerle buluştu

Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğin açılışında konuşan Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, Enes Çelik’i çocukluğundan itibaren tanıdığını dile getirerek, “Önce avukat, sonra başarılı bir iş insanı oldu. Şimdi de bu görevlerinin yanında Bursaspor Başkanlığı yapıyor. Çok kısa sürede önemli işler başardı. Çok daha başarılı olacağına inanıyor ve gurur duyuyorum. Bursaspor hepimizin takımı. Daha iyi yerlerde olmayı hak ediyor” dedi. ENES ÇELİK: BAŞARIMIZIN SIRRI GÜVEN Bursaspor Başkanı Enes Çelik de, Bursaspor sevgisinin içinde hep var olduğunu dile getirerek, “Ama göreve gelmek için bazı şartların oluşması gerekiyordu. Bu şartlar mayıs ayında oluştu ve göreve geldik. Şimdi keşke daha erken olsaydı diyorum. Başarımızın sırrı tek kelimeyle güven. Çok ciddi bir borç vardı. Bu kadar borç olmasının nedeni futboldan anlamayan kişilerin yöneticilik yapmalarıdır. Önce transfer tahtasını açtık. Borcu 900 milyon liraya düşürdük. Yönetimdeki arkadaşlarımızın verdikleri paraların hepsi hibe. Önce yönetim para verdi sonra sıra şehre geldi. Güçlü bir sanayisi olan Bursa’da desteğin hala eksik olduğunu düşünüyorum. Beni en çok mutlu eden 42 bin seyirciye oynamak. Bu bizim mücadelemizi şehrin tüm dinamiklerinin gördüğünü gösteriyor. Şehir inanınca hangi ligde oynadığınızın önemi yok. Bursaspor hak ettiği yere gidene kadar mücadelemiz devam edecek. En büyük hayalim Bursaspor’u tekrar Avrupa’da görmek. Bu çok zor değil. Doğru planlamayla bunu başaracağız. Şehir bize güvendiği, yönetici parasına muhtaç etmediği sürece başaracağız. 3 yıl içinde Süper Lig’e çıkacağız” diye konuştu. Takım kaptanı Ahmet İlhan Özek de, Bursaspor’da oynamanın hayali olduğunu kaydederek, “Bu hayalim gerçek oldu. Milli takımdan sonra Bursaspor’da oynamak benim için en büyük gurur. 3. Ligde olması hiç önemli değil düşünmeden geldim. İyi ki Bursaspor’dayım. 42 bin seyirciye oynamak muhteşem bir duygu. Takımın başarısı için her şeyi yapacağız” dedi. Futbolcu Muhammet Demir ise, 12 yaşında Bursaspor alt yapısına geldiğini belirterek, “Burada şampiyonluk da gördüm. Ayrılmam çok isteksiz oldu. 13 yıl sonra döndüm. 13 yıl sonra da çok büyük fark yok. Büyük heyecan, büyük coşku devam ediyor. Biz de elimizden geleni yapıyoruz. Çok mutlu ve heyecanlıyım” dedi. Çelik ve futbolcular öğrencilerden gelen soruları yanıtladılar.

Bakan Tekin, MEB'in 2025 bütçesini açıkladı Haber

Bakan Tekin, MEB'in 2025 bütçesini açıkladı

Bakan Yusuf Tekin, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlık ve bakanlık kuruluşlarına dair uygulamalar ve yeni hedefler hakkında komisyon üyelerine sunum yaptı. MEB olarak Türkiye’nin, Türkiye Yüzyılı vizyonu hedeflerine ulaşmada sorumluluk almak ve katkı vermek için yüksek bir motivasyonlar çalıştıklarını ifade eden Tekin, “Bunun gerçekleşmesi şüphesiz ülke olarak tüm kurumlarımızın ve vatandaşlarımızın sürece dâhil olmasıyla mümkün olabilecektir. Bunun için başlattığımız eğitim seferberliğine toplumun tamamının katkısını almak önceliğimizdir. Bu vizyon çerçevesinde yüklendiğimiz sorumluluklara omuz vermek isteyen başta siyasetçilerimiz olmak üzere velilerimizi, vatandaşlarımızı, hayırseverlerimizi, belediyelerimizi ve diğer paydaşlarımızı çocuklarımızın geleceğini güzelleştirecek bu hikâyenin bir parçası olmaya davet ediyoruz” dedi. “Eğitim bütçemiz 2 trilyon 186 milyar 575 milyon 227 bin lira olarak belirlenmiştir” Bakanlığın 2002 yılında merkezi yönetim bütçesinden en büyük payı alan dördüncü kurum olduğunu ve 2003’ten bu yana en büyük payı alan kurum olduğunu hatırlatan Tekin, “Bakanlığımız, YÖK, ÖSYM, Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı, üniversiteler ve diğer bakanlıklara ayrılan kaynaklarla birlikte eğitim bütçemiz, 2 trilyon 186 milyar 575 milyon 227 bin lira olarak belirlenmiştir. Bu rakam 2025 yılı merkezi yönetim bütçesinin yüzde 14,84’ünü oluşturmaktadır” diye konuştu. Örgün eğitimde 2002-2003 eğitim öğretim yılında 367 bin 145 derslikte eğitim verildiğini kaydeden Tekin, bu sayının 2024-2025 eğitim öğretim yılında 734 bin 913 dersliğe çıktığını kaydetti. Resmi okullarda görev yapan öğretmen sayısına da değinen Bakan Tekin, 2002-2023 eğitim öğretim yılında 515 bin 253 öğretmenin görev yaptığını belirtirken, günümüzde halihazırda bu sayının 1 milyon 23 bine 553 olduğunun altını çizdi. Ayrıca Bakan Tekin, halihazırda görevinin başında olan öğretmenlerin yüzde 80’ninin AK Parti hükümetleri döneminde atandığını dile getirdi. Tekin, yapılan yatırımlar sayesinde derslik başına düşen öğrenci sayısında da iyileşme olduğuna dikkati çekerek, “2002-2003 eğitim öğretim yılında ilköğretimde 36, ortaöğretimde 30 olan derslik başına düşen öğrenci sayısı, 2024 2025 eğitim-öğretim yılında ilköğretimde 23, ortaöğretimde 22’ye düşmüştür. Aynı şekilde, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 2002-2003 eğitim öğretim yılında ilköğretimde 28, ortaöğretimde 18 iken 2024-2025 eğitim öğretim yılında ilkokulda 18, ortaokulda 14, ortaöğretimde ise 12 olmuştur” şeklinde konuştu. Eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için sosyal yardım hizmetlerinin kararlı, kapsamlı ve birbirini destekleyecek şekilde verildiğini bildiren Tekin, “2023-2024 eğitim öğretim yılında, öğrenci taşıma uygulaması ile toplam 1 milyon 146 bin 213 öğrenciye taşıma ve 1 milyon 29 bin 250 öğrenciye ücretsiz öğle yemeği hizmeti verilmiştir. Bu kapsamda, taşıma hizmeti ve ücretsiz öğle yemeği hizmeti giderleri için toplam 24 milyar 942 milyon 612 bin 302 lira harcama yapılmıştır” ifadelerine yer verdi. Eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek amacıyla 2003-2004 eğitim öğretim yılından itibaren ders kitaplarının öğrencilere ücretsiz olarak dağıtıldığını söyleyen Bakan Tekin, bu çerçevede bugüne kadar toplam 4 milyar 430 milyon ders kitabının ücretsiz olarak öğrencilere ulaştırıldığının altını çizdi. Okullaşma oranları Okullaşma oranlarına ait güncel verileri de paylaşan Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Okul öncesi eğitim 5 yaş grubunda okullaşma oranı 2002-2003 eğitim öğretim yılında yüzde 11,7 iken 2023-2024 eğitim öğretim yılında ise yüzde 84,26’ya yükselmiştir. İlköğretimde okullaşma oranı 2002-2003 eğitim öğretim yılında yüzde 90,98 iken 2023-2024 eğitim-öğretim yılında ise yüzde 95,65’e yükselmiştir. Ortaöğretimde okullaşma oranı 2002-2003 eğitim öğretim yılında yüzde 50,57 iken 2023-2024 eğitim-öğretim yılında ise yüzde 87,97’ye yükselmiştir. Uluslararası karşılaştırmalarda kolaylık sağlamak amacıyla, eğitim kademesinden bağımsız olarak yaş gruplarına göre okullaşma oranlarına bakıldığında, 2023-2024 eğitim-öğretim yılında 5 yaş grubunda yüzde 86,24, 6-9 yaş grubunda yüzde 98,61, 10-13 yaş grubunda yüzde 98,32 ve 14-17 yaş grubunda yüzde 91,25 oranlarına ulaşılmıştır.” “Türkiye’de 6-14 yaş aralığında okullaşma oranı yüzde 98,8 ile OECD ortalamasının üzerindedir” Bakanlık olarak yapılan çalışmaların uluslararası raporlardaki yansımalarının da Türkiye adına memnuniyet verici olduğu kaydeden Tekin, “OECD tarafından 2024 yılında yayımlanan ‘Bir Bakışta Eğitim’ raporunda, OECD genelinde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ilkokulda 14, ortaokul ve ortaöğretimde ise 13 olarak gerçekleşmiştir. Bu verilere göre ortaöğretim düzeyinde OECD ortalamasına ulaştığımız görülmektedir. Türkiye’nin okullaşma oranında göstermiş olduğu dikkat çekici artışda yine aynı raporda vurgulanmaktadır. Türkiye’de 6-14 yaş aralığında okullaşma oranı yüzde 98,8 ile OECD ortalamasının (yüzde 98,4) üzerinde olduğu görülmektedir. Bu göstergeler, ülkemizde eğitime yapılan yatırımların etkilerinin görülmeye başladığının ispatı niteliğindedir” dedi. Bakan Tekin, 2024-2025 eğitim öğretim yılında uygulamaya konulan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli hakkında da bilgiler vererek, “Bu model, Atatürk’ün 1921 yılında toplanan Maarif Kongresi’nde ifade ettiği gibi, ‘kemali dikkat ve itina ile işlenip çizilmiş bir millî terbiye programı vücuda getirmeye’ yönelik olup, ‘dehayı millîyemizin inkişafı için’ ihtiyaç duyduğumuz, ‘seciye-i millîye ve tarihiyemizle mütenasip bir kültür’ oluşturma amacına uygun matuf bir model olacaktır” ifadelerini kullandı. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli çerçevesinde ihtiyaç analizi başlatıldığını söyleyen Tekin, analiz çerçevesinde kurulan komisyonlarla mevcut programların değerlendirildiğini; öğretmenlerin süreçte karşılaştıkları zorluklar, mevcut öğretim programlarına dair eksiklikler ve ihtiyaçlar hakkında kapsamlı bir veri toplama çalışmasının yapıldığını kaydetti. Tekin ayrıca 81 ilden öğrenci görüşlerinin alındığını ve yapılan anket çalışmasıyla öğrencilerin beklentilerinin ve ihtiyaçlarının tespit edildiğini belirtti. Uygulamaya konulan müfredatla sadece akademik başarıya odaklanmayan, yetkin ve erdemli insan olmayı önceleyen bir öğrenci profili tanımlandığını aktaran Tekin, “Yetkin ve erdemli bir öğrencinin ancak çok yönlü bir gelişim ile yetişebileceği anlayışıyla hazırlanan müfredatta, öğrencilerin hem kendileri hem de toplum için daha sağlıklı, dengeli bireyler olarak gelişmeleri, geniş bir bilgi ve düşünme yelpazesi kazanmaları hedeflenmiştir” diye konuştu. “Yükseköğretim kurumunda 7,4 milyon öğrenci öğrenim görüyor” Tekin, 208 yükseköğretim kurumunda 7,4 milyon öğrencinin öğrenim gördüğünü söyleyerek, şu bilgileri paylaştı: “1984 yılında 20 bin 333 olan toplam öğretim elemanı sayısı 2024 yılında 184 bin 167’ye yükselmiştir. Öğretim üyesi sayısında da benzer bir durum söz konusudur. 1984 yılında 6 bin 826 olan öğretim üyesi sayısı 2024 yılında 106 bin 495’e yükselmiştir. Öğretim üyelerinin toplam öğretim elemanları içindeki payı ise 1984 yılında yüzde 33,57 iken 2024 yılında yüzde 57,83’e yükselmiştir. Toplam öğretim elemanlarının yüzde 46,64’ü (85 bin 897) kadın, yüzde 53.36’sı (98 bin 270) ise erkektir. 2003 yılında kadın öğretim elemanı sayısı, toplam öğretim elemanı sayısının yüzde 37’i iken bugün bu oran yüzde 46’ya yükselmiştir. Türkiye’de öğrenim gören uluslararası öğrenci sayısının 2013’te 43 bin 251 olduğunu dile getiren Tekin, bu sayının 2024 eylül ayı itibarıyla 354 bine ulaştığını bildirdi. Bütçe detayları Bakan Tekin, 1 trilyon 30 milyar 744 milyon 599 bin TL’si personel giderleri, 131 milyar 441 milyon 299 bin TL’si sosyal güvenlik kurumuna devlet primi giderleri, 116 milyar 553 milyon 46 bin TL’si mal ve hizmet alım giderlerinde kullanılmak üzere cari harcamalar, 31 milyar 275 milyon 568 bin TL’si devlet parasız yatılı öğrencileri, burslar ile diğer cari transferler, 141 milyar 254 milyon 495 bin TL’si sermaye giderleri ve 446 milyon 533 bin TL’si sermaye transferleri olmak üzere Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine 1 trilyon 451 milyar 715 milyon 540 bin liranın 2025 yılında eğitim alanında gerçekleştirilecek faaliyetler için tahsis edildiğini belirtti. Tekin, sözlerine şöyle devam etti: “2025 yılında 1 trilyon 451 milyar 715 milyon 540 bin TL tahsis edilen Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi kapsamında; engellilerin toplumsal hayata katılımı ve özel eğitim programına 84 milyar 557 milyon 289 bin lira, hayat boyu öğrenme programına 35 milyar 737 milyon 840 bin lira, ölçme, seçme ve yerleştirme programına 759 milyon 742 bin lira, ortaöğretim programına 426 milyar 177 milyon 76 bin TL, temel eğitim programına 758 milyar 815 milyon 499 bin lira, uluslararası eğitim iş birlikleri ve yurt dışı eğitim programına 13 milyar 363 milyon 432 bin lira, yönetim ve destek programına 132 milyar 304 milyon 662 bin lira ödenek ayrılmıştır. Bununla birlikte; 488 milyar 485 milyon 230 bin lirası Yükseköğretim Kurulu, Yükseköğretim Kalite Kurulu ve üniversitelerin bütçesi, 5 milyar 822 milyon 457 bin lirası Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı bütçesi, 181 milyar 667 milyon lirası Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü bütçesi, 27 milyar 546 milyon 348 bin lirası ilköğretim öğrencilerinin ücretsiz ders kitabı giderleri, taşımalı ilköğretim/ortaöğretim uygulaması kapsamında öğle yemeği giderleri ve özel eğitime ihtiyaç duyan öğrencilerin taşıma giderleri için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan aktarılacak ödenek, 1 milyar 731 milyon 652 bin lirası okullarda kullanılacak kömür alımları için Hazine ve Maliye Bakanlığı Bütçesinde tefrik edilen ödenek, 29 milyar 607 milyon lirası aday ve çıraklara ödenecek devlet katkısı için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bütçesinde tefrik edilen ödenek olmak üzere toplam eğitim bütçemiz (ÖSYM dahil) 2 trilyon 186 milyar 575 milyon 227 bin lira olarak öngörülmüştür.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.