SON DAKİKA
Hava Durumu

#Eğitim

Söz Bursa - Eğitim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Eğitim haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

BUÜ'nün başarılı akademisyenleri ödüllendirildi Haber

BUÜ'nün başarılı akademisyenleri ödüllendirildi

Türkiye’deki 23 araştırma üniversitesi arasında yer alan ve bu listede üst sıralara çıkabilmek için çalışmalarını sürdüren BUÜ, yürüttükleri projelerle üniversiteye katkı sağlayan akademisyenler için gerçekleştirilen belge takdim töreni bu ay da devam etti. Programa katılan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz tarafından öğretim üyelerine üniversiteye sağladıkları katkılardan dolayı belgeleri takdim edildi. Toplantıda konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, "Ana hatlarıyla bir araştırma üniversitesinin araştırmaya dönük Ar-Ge Koordinatörlüğünü ve onun altına doğru yayılan kurumsal organizasyonu şekillendirmiş bulunmaktayız. Şimdi geriye potansiyelimizi aktive etmemiz kalıyor. Bunun için de siz akademisyenlerin çabaları çok kıymetli. Bilimsel gücümüzü ve sizlerin deneyimini en iyi şekilde ortaya çıkarmak istiyoruz. Hepinize, üniversitemizin araştırma üniversitesi misyonu çerçevesindeki destekleriniz dolayısıyla kalpten teşekkür ediyorum. Başarılı akademisyen sayımızın artmış olduğunu görmenin üniversitemiz adına da gurur verici olduğunu belirtmek istiyorum. Sayının her ay artmasını temenni ediyor, hepinizi tebrik ediyorum" şeklinde konuştu. Bir araştırma üniversitesi olarak zamanla çok daha dinamik bir altyapıya sahip olunacağı vurgulayan BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, "Bilindiği üzere araştırma bir ekosistemdir. Dolayısıyla ekosistemde değişik branşların olması ve öğretim üyelerinin veya araştırmacıların birbirleriyle daha sıkı ortamda karşılaşmaları gerekiyor. Bu bir takdir edilme toplantısı olmasının yanı sıra, belli bir kapasiteye sahip değişik branşlardaki araştırmacıların bir araya gelmesi açısından da önemli. Bu nedenle akademisyenlerin birbirleriyle olan irtibatı, üniversitemizin akademik alanda gelişmesine gerçekten ciddi katkı sağlayacaktır. Ben de hepinize ayrı ayrı teşekkür etmek istiyor, başarılarınızın devamı diliyorum" ifadelerini kullandı. Ar-Ge Koordinatörü Prof. Dr. Esra Karaca ise, "Ar-Ge Koordinatörlüğü olarak 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren her ay böyle bir etkinlik düzenlemeyi planladık. Bu da ikinci etkinliğimiz. Q1 yayını olan, projesi onaylanan, stratejiden bütçesi açılan ve patenti tescil edilen hocalarımızı buraya davet ediyoruz. Proje yürütücülerimizi, makaledeki tüm hocalarımızı, personel olan hocalarımızı ve yine patentte yer alan tüm personel olan hocalarımızı çağırıyoruz. Verileri düzenli olarak biz takip ediyoruz ve Strateji Daire Başkanlığından, TTO’dan ve WoS üzerinden çekiyoruz. Sayının giderek artması da çok mutluluk verici. Bütün hocalarımızı tebrik ediyorum" dedi. Toplantı, Şubat ayındaki Q1 yayınları ve proje çalışmalarıyla ön plana çıkan akademisyenlere başarı belgelerinin takdim edilmesinin ardından sona erdi.

MEB'den özel okulların 'yemek, kıyafet, kırtasiye' ödemelerine yakın takip Haber

MEB'den özel okulların 'yemek, kıyafet, kırtasiye' ödemelerine yakın takip

Bakanlıktan illere gönderilen yazıda, 'Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'nde yapılan değişikliklerin 3 Ocak 2025 tarihli Resmî Gazete'de yayımlandığı hatırlatıldı. Yazıda, Yönetmelik'in 53. maddesine "ücret tespiti" başlığıyla eklenen yeni hükümle birlikte özel okullarda hizmet alımı veya benzeri yöntemlerle sunulan tüm hizmetlerin "ücret tespiti" kapsamına alındığı belirtildi. Yönetmeliğin 55. maddesine göre özel okulların eğitim ücreti ile birlikte "diğer hizmetler" karşılığında aldığı ücretlerin kurum adına açılan banka hesap numarasına yatırılmasının zorunlu hâle getirildiği aktarıldı. Okulda sunulan her hizmet kayıt altında olacak MEB'in yazısında özel okulların "hizmet alımı" yöntemiyle de olsa sundukları tüm hizmetler için mevzuata uygun şekilde ücret belirlemesi gerektiği, bu ücretlerin belirlenen süreler içinde ilan edilerek veliyle yapılan kayıt sözleşmelerinde belirtilmesinin zorunlu olduğu ifade edildi. Aynı kurucuya ait ya da marka lisansı yoluyla faaliyet gösteren okullarda yaygın şekilde kullanılan mal ve hizmetlerin de elektronik ticaret ortamı gibi yöntemlerle temin edilmesi halinde de bu kapsama girdiği ve ücret ilanı zorunluluğu bulunduğu vurgulandı. Ders kitapları dışındaki materyaller için de ücret ilanı zorunlu Bakanlık, yazıda özel okullarda yalnızca MEB onaylı ders kitaplarının okutulmasının esas olduğunu hatırlattı. Ancak ders kitaplarının yanı sıra isteğe bağlı olmak kaydıyla yardımcı eğitim materyallerinin kullanımı durumunda da yönetmelik hükümlerine uygun şekilde ücret belirlenmesi ve ilan edilmesi gerektiği belirtildi. Okullarda doğrudan hizmet sunumu yapılmadığı belirtilmesine rağmen elektronik ticaret gibi yöntemlerle temin edilip okulda yaygın biçimde kullanılan eğitim materyali ve öğrenci kıyafetleri için de aynı kuralların geçerli olduğu kaydedildi. Yemek ve kahvaltı ücretleri de okul hesabına yatırılacak Velilerin yemek ve kahvaltı hizmetleri için üçüncü kişilerle doğrudan anlaşma yapmasının uygun olmadığı, hizmetin kurum yönetimi ile yapılan anlaşma ile yürütülmesi gerektiği bildirildi. İl müdürlüklerine "denetimlere hassasiyet gösterin" uyarısı Bakanlık, il millî eğitim müdürlüklerinden bu düzenlemeler doğrultusunda özel okulları bilgilendirmelerini ve denetimleri hassasiyetle yürütmelerini istedi.

BUÜ’de Mobilitenin geleceği konuşuldu Haber

BUÜ’de Mobilitenin geleceği konuşuldu

Mete Cengiz Kültür Merkezinde gerçekleşen etkinliğe, BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Baykar Technologies, Bosch Türkiye, FEV Türkiye, Ford Otosan, Harpax System Technologies, Mercedes-Benz Türk A.Ş., TAAC Havacılık Teknolojileri, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii temsilcileri, akademisyenler, idari personel ve öğrenciler katıldı. REKTÖR YILMAZ’DAN TEBRİK VE TEŞEKKÜR Program açılışında konuşma yapan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “ Yarım asırlık bir araştırma üniversitesi olarak Mühendislik Fakültemiz, hem içinde bulunduğumuz yarışmadaki yerimiz, hem de üniversite-sanayi işbirliği diye ifade ettiğimiz o tılsımlı ilişki açısından son derece önem arz eden fakültelerimizden birisi ve bu dinamik fakültenin güçlü toplulukları var. Öğrenci topluluklarımız; kültürel, bilimsel, mesleki ve sportif faaliyetleriyle kampüs hayatının şekillenmesinde çok önemli bir yer tutuyor. Bu sebeple köklü topluluklarımızdan birisi olan UMAKİT'i, faaliyetleri dolayısıyla tebrik ediyorum. Öğrencilerimizle deneyimlerini paylaşacakları için sektör temsilcilerine de ayrıca teşekkür ediyor, konferansımızın hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu. “AR-GE, İMALAT İLE BAŞLAR” BUÜ Otomotiv Mühendisliği Bölüm Başkanı Başkanı ve BATEG Yürütücüsü Prof. Dr. Gökhan Sevilgen, Batarya Teknoloji Araştırma Geliştirme Platformuna yönelik sunumunda,  “ Arge imalat ile başlar sözünden yola çıkarak yetenek, yetkinlik ve ana sanayi isterleri tedarikçilerle bir araya getirildiğinde yüksek katma değerli ürünü üretebilecek konuma gelebiliyorsunuz. Bizler de BATEG’i böyle kurduk ve 12 araştırma üniversitesi içerisinde 1 Aralık 2022'de 1. sırada desteklenmeyi hak kazandık. Hâlihazırda 2 yılı tamamlamamıza rağmen 1. sırada olduğumuzu da söyleyebilirim. Önümüzdeki sene bir tanesi alüminyum esaslı batarya paketi, diğeri ise kompozit esaslı batarya paketi ve ağırlığı %25 azaltılmış taşıt menziline olan katkısı olan iki ayrı yüksek katma değerli ürünle karşınıza çıkmak istiyoruz” dedi. KONUŞMACILAR SEKTÖRÜ ANLATTI Açılış töreninin ardından programa geçildi. Panelin ilk oturumu BUÜ Otomotiv Mühendisliği Bölüm Başkanı ve BATEG Yürütücüsü Prof. Dr. Gökhan Sevilgen moderatörlüğünde, Bosch Güç Çözümleri & Üretim Endüstriyelleştirme Departman Müdürü Ersin Ünal’ın, FEV Elektrik Güç Grubu & Ticari Araçlar Direktörü Serdar Özkan’ın ve Mercedes-Benz Türk Kamyon Ar-Ge Adas Yöneticisi Cem Özgür Özdemir’in katılımıyla başladı. BUÜ Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı ve TÜBA Üyesi Prof. Dr Ali Rıza Yıldız’ın moderatörlüğündeki ikinci oturumda ise FEV Kıdemli Tasarım Mühendisi Seçkin Çakır’ın, Mercedes-Benz Türk Uzman Ar-Ge Mühendisi Ali Alev’in ve Ford Motor Soğutma Sistemleri Mühendisi Emre Oruç konuşması olarak yer aldı. Etkinlik soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.

Bakan Tekin: Protokollerle eğitimde dönüşüm Haber

Bakan Tekin: Protokollerle eğitimde dönüşüm

 Onayladığım yerle protokolü yaparsın’ diyorlar. Ben de diyorum ki, siz hangi vasfınızla Türkiye'deki sivil toplum örgütlerinin, meslek örgütlerini renklendirip meşrulaştırma yetkisine sahipsiz. Dolayısıyla siz ne derseniz deyin, bize bu konuda destek olacak herkesle protokol yapacağız" dedi. Bursa Ticaret ve Sanayi Orası ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında, 'Mesleki ve Teknik Eğitim İş Birliği' protokolü imzalandı. Sektör iş birlikleriyle mesleki eğitime erişimi ve kaliteyi artırmak suretiyle öğrencilerin hayata ve istihdama hazırlanmalarına katkı sağlayacak 'Mesleki Eğitimde İş Birliği' protokolü töreninde yaptığı konuşmada Bakan Tekin, "Değişen dünyanın içerisinde biz eğer hala statükocu bir mantıkla nostaljik bazı referanslarla oyalanırsak, yerimizde durursak, dünyadan kopuk bir hale geleceğiz. Bu anlamda Türkiye'nin en statükoyu besleyen veya statükocu kurumlarından bir tanesinin uzun yıllar Milli Eğitim Bakanlığı olduğunu kabul etmek lazım. Bilhassa mesleki ve teknik eğitim konusunda bu statükoyu çok uzun bir dönemi muhafaza ettik. Proje okullar, protokol okullar ilgili süreç aslında Milli Bakanlığı açısından bir milattır. Proje okul kavramını, protokol okul kavramını, milli eğitim literatürüne kazandıran bir kişi olarak, oradaki mantığımız Milli Eğitim Bakanlığının bu konudaki bu tutucu koruma refleksiyle beslenen bu tavrını dönüştürmek, değiştirmekti. Sadece meslek liselerinde değil, biz bunu güzel sanatlar liselerinde yaptık. Biz bunu spor liselerinde yaptık. Voleybol federasyonuyla protokol yaptık. Voleybol liselerini Türkiye'de voleybolun gelişimine katkılı bulunacak şekilde dönüştürdük. Futbol federasyonuyla futbol lisesi açtık. O dönem Bursaspor yönetimiyle de bir futbol lisesi üzerine bir protokol imzalamıştık. Bu belli alanlardaki eğitimim sektör temsilcileriyle beraber yapmak bizi zenginleştirecektir. Statükoyu beslemekten değil, gündeme ayar uydurmak, modern olan ayak uydurmayı kolaylaştıracaktır. Biz protokol okullarla, proje okullarla bu adımı attık" dedi. Mesleki eğitimin müfredatını belirleme yetkisini sektörle paylaştıklarını ifade eden Bakan Tekin, "Ayakkabıcılık lisesi yapacaksak, ayakkabıcılar odasıyla oturup müfredatını beraber belirlememiz lazım. Sonra dedik ki sadece müfredat olmaz eğitimci kadrosunu oluştururken 657’nin dışına çıkıp sektörde işi yapmak konusundaki uzmanlığıyla ön plana çıkmış öğretmenler istihdam etmemiz lazım. Yaptığımız protokollerle, sektör içerisinden ustabaşı usta gibi kişilerin mesleki eğitim veren okullarımızda, eğitici olarak çalışmalarının önünü açtık. Sonra yine uygulamada sorunlar yaşadığımız görülünce özellikle uygulama eğitimine giden çocuklarımızın uygulama eğitimi yapacak iş yeri bulması sıkıntılarıyla karşı karşıya kalınca bir adım daha attık. Asgari ücretin yüzde 30’u ve yüzde 50’si kadar iş yerine uygulamaya giden çocuklarımıza staj ücreti ödemeyi, yasal düzenlemeyle yaptık. Sonra yine sektörün talepleri oldu. Staja gelen çocukların, meslek hastalıkları ve iş kazalarıyla karşı karşıya kaldığı için onları sigortalı yaptık. Bunlar 2014-2018 arasında birçoğu çok büyük toplumsal ve siyasal eleştiriyi muhalefet tarafından yapılmasına rağmen hayata geçirdiğimiz radikal dönüşüm hamleleriydi. Aynı radikal dönüşüm hamlelerini devam ettiriyoruz" diye konuştu. "MUHALEFETİN DEDİĞİ GİBİ DAVRANACAK OLURSAK OKULLARIMIZIN KAPISINI SANAYİ KURULUŞLARINA KAPATIRIZ" Muhalefet tarafından yoğun eleştirilere maruz kaldıklarını belirten Bakan Tekin, "Bizi eleştirmek için ‘Mesleki ve teknik eğitimde MESEM’lerde siz çocuk işçilik yapıyorsunuz. Çocukları iş dünyasının emrine veriyorsunuz’ diyorlar. Çocuklarımızın bir meslek sahibi olması için Türkiye’de nitelikli vasıflı eleman ihtiyacını gidermek için çocuklarımızın iş yerlerinde beceri kazanmasını iş yerlerinde kendilerini nitelikli hale getirecek bir eğitim almalarını sağlamaya çalışıyoruz. Sanayi ve ticaret odaları da bu arkadaşları alkışlıyor. Şimdi bu aranan nitelikli elemana ihtiyacınız var mı yok mu? Muhalefetin dediği gibi davranacak olursak okullarımızın kapısını sanayi kuruluşlarına kapatırız. Öğrencilerimizi de ne staja göndeririz ne de bir şey yaparız. Ama ben diyorum ki bu, bu ülkeye hizmet etmek değildir. Biz bu işleri yaparken 'meslek ve sivil toplum örgütleriyle protokol yapacağız' dediğimizde bizi eleştiriyorlar. ’Her yerde protokol yapamazsın. Onayladığım yerle protokolü yaparsın’ diyorlar. Ben de diyorum ki, siz hangi vasfınızla Türkiye'deki sivil toplum örgütlerinin, meslek örgütlerini renklendirip meşrulaştırma yetkisine sahipsiz. Benim gözümde bu yetki hukuk devletine aittir. Hukuk devletinin ilgili kurumlarına aittir. Dolayısıyla siz ne derseniz deyin, ben bize bu konuda destek olacak herkes de protokol yapacağız. Yapmak zorundayız. Bu okullarımızı zenginleştirmenin yolu budur diyorum. Bu konuda radikal adımlar atmaya devam ediyoruz. Bu yazın yayınladığımız mesleki ve teknik eğitim politika belgesi, sektör temsilcilerine bu anlamda inanılmaz bir alan açıyoruz. Neredeyse büyük yapıların içerisinde büyük istihdam yapan büyük sanayi tesislerinin içerisinde neredeyse okul açıyoruz. Bu noktayı buraya kadar taşıdık. Derdimiz şu. Bu ülkenin üretim altyapısının gelişmesine katkıda bulunmak" diye konuştu. Yayınlanan bir makalede okuduklarını salondakilerle paylaşan Bakan Tekin, "Bir ülkede insan kaynağı yani öğrencilerin, çocukların becerilerinin sağlıklı geliştirildiği bir ülkede ülkenin gayrisafi milli hasılası ortalamanın yüzde 2 puan daha yüksek olacaktır. Ben bunu istiyorum. Ben bu ülkenin milli gelirinin artmasını istiyorum. Ben bu ülkenin üretim kapasitesinin artmasını istiyorum. Ben bu ülkenin çocuklarının hızla değişen dünyaya adapte olmasını istiyorum. Bunun için de ne gerekiyorsa yapacağız. Bu mesleki eğitimin daha erken çağlarda başlaması durumunda daha faydalı olacağı sektör temsilcileri tarafından söylendi. Biz de mesleki eğitimin ortaokullarını pilot uygulama olarak açmaya başladık. Mesele biz değiliz. Mesele toplumumuz, mesele devletimiz, mesele milli gelirimiz, mesele ekonomimiz. Hal böyleyken hep beraber taşın altına elimizi koyalım istiyorum" dedi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa’nın Türkiye ekonomisinin en önemli merkezleri arasında yer aldığını söyledi. Kentin özellikle üretmiş olduğu değerlerle, sosyal ve kültürel her alanda Türkiye’nin en önemli itici gücü olduğunu ifade eden Başkan Burkay, dünya ekonomisindeki paradigma değişimine değindi. İbrahim Burkay, yüksek teknolojinin hakim olduğu sanayi devrimi ile birlikte dijitalleşme ve yapay zekanın üretimle bütünleştiği bambaşka bir döneme girildiğini belirterek, "Bu dönemde sadece bu değişimleri iyi okumak değil, aynı zamanda gereklerini yapmak en önemli görevlerimizden bir tanesi. Bu tabii ki nitelikli insan kaynağı ile mümkün. Burada iş dünyası olarak bizim en önemli dönüştürücü gücümüz Milli Eğitim Bakanlığımız" şeklinde konuştu. Geçmişte insanların aldıkları eğitimle 20-30 yıl boyunca hayatlarını sürdürebildiklerini ancak bugün bu sürenin 2-3 yıla kadar düştüğünü ifade eden Burkay, "Birçok alanda yıkıcı inovasyonun getirmiş olduğu değişiklikler yaşam boyu eğitimi olmazsa olmazlardan biri haline getirdi. BTSO olarak bu konuda çok büyük yatırımlarımız var. Cumhuriyet döneminin en önemli iki eserinden biri olan Uludağ’daki Kirazlıyayla Sanatoryumu’nu iş dünyamız için Bursa Business School ismiyle yaşam boyu eğitim merkezine dönüştürdük" diye konuştu. Bursa’ya ayrıca iki büyük mesleki ve teknik eğitim kampüsü kazandırdıklarını hatırlatan Başkan Burkay, 2019 yılından bu yana ise BTSO’nun 70 meslek komitesi ile birlikte proje okullarında önemli çalışmalara imza attığını kaydetti. Bu çalışmaları yeterli bulmadıklarını ifade eden Burkay konuşmasına şöyle devam etti: "Biz şunu biliyoruz ki yeni dönemde veriyi toplamak kadar veriyi anlamlı hale getirmek de önemli. Bu anlamda insan kaynağımızı bu alanlarda yetiştirmemiz gerekiyor. Türkiye’nin en büyük ticaret ve sanayi odası olaak Milli Eğitim Bakanlığımız ile yapmış olduğumuz protokolü de bu yönde atılmış önemli bir adım olarak görüyoruz. Sayın Bakanımıza teşekkür ediyor, protokolümüzün hayırlı olmasını diliyorum."

Cemil Aydın: İbni Sina İlkokulu’nun yeniden inşası için kaynak zorunluluğu olmamalı! Haber

Cemil Aydın: İbni Sina İlkokulu’nun yeniden inşası için kaynak zorunluluğu olmamalı!

Sakarya Mahallesi’nde yıkılıp yerine yenisinin inşa edilmesi beklenen İbni Sina İlköğretim Okulu’nun bir an önce yapılması gerektiğini söyledi. Sakarya Mahallesi’nde 1960’lı yıllarda yapılan İbni Sina İlkokulu’nun yeniden inşası kapsama alındı. Projeleri geçmiş dönemde Büyükşehir Belediyesi tarafından çizilen 24 derslikli yeni okulun yeniden inşaatı mahalle muhtarı Sayın Nusret Aydın’ın temaslarıyla gündeme alındı. Cemil Aydın; ” Sakarya Mahallesi Muhtarı Sayın Nusret Aydın ve azalarını ziyaret ederek depreme dayanıksız gerekçesiyle uzun süredir yıkılması gündemde olan ve bu sene yenileme programına alınan İbni Sina İlköğretim okulunun son durumu hakkında bilgi aldık. Sayın muhtarın üzüntü içeren ifadesiyle “tasarruf genelgesi doğrultusunda” sürecin uzayabileceğini, önümüzdeki yıl veya yıllara kalabileceğini öğrendik. Bu yıl komşu okullara dağıtılan öğrencilerin bir an önce okullarına tekrar kavuşabilmesi için ilgili bakanlığın, yerel yönetimlerin desteğine vurgu yapılırken diğer taraftan hayırsever vatandaşlarımıza, iş insanlarımıza bir çağrı ortak istek olarak ortaya çıkıyordu. Özellikle Gazcılar Caddesi’ni çevreleyen semtlerde ikamet eden/etmiş, bölge halkının ve Bursa kamuoyunun yakından tanıdığı hayırsever iş insanların, sanayici komşularımızın derslik yapımlarını üstlenerek okulun kısa sürede bitirilmesinin mümkün olduğu ortak kanaat ve beklenti olarak ifade edildi. Sakarya Mahallesi Muhtarlığının, Okul Aile Birliğinin ve bölge sakinlerinin önümüzdeki günlerde yıkım ve inşaatın başlatılması için temaslara başlayacağını ilk ağızdan öğrenmiş olduk. Mezunu olduğum (1977 yılı) eski ismiyle İnkılâp İlkokulu’nun bir an önce yenilenme sürecini hassasiyetle takip edip, desteğimizi sonuna kadar vermeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Tekin: "Eyleme katılan arkadaşlarımıza gerekli adli ve idari işlemleri başlatacağız" Haber

Tekin: "Eyleme katılan arkadaşlarımıza gerekli adli ve idari işlemleri başlatacağız"

Bursa'da ziyaretlerde bulunan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Bursa Valiliğinden basın mensuplarının sorularını cevapladı. Sokaklara çıkarak eylemlere katılan sendikalar ve eğitimciler hakkında konuşan Bakan Tekin, "Eğitimci olarak mevzuya bakmanın yanı sıra, üniversite de yıllarca anayasa hukuku siyaset bilimi dersi anlattım. Mevzuya, temel hak ve hürriyetler açısından da bakmak gerekiyor. Bir eğitimci olarak okullarımızda eğitim öğretimin aksatılmasından rahatsızım. Bunu durdurmak için yani eğitim öğretimin aksamadan devam etmesini temin etmek için her türlü tedbiri alacağımızı da açıkladık. İnsan hakları teorisi açısından baktığımızda da temel hakla hürriyetlerle ilgili bütün uluslararası literatürü kabul ettiği skala ve değerlendirme kriterleri vardır. Bütün insanların vazgeçilmez devredilemez temel hak ve hürriyetleri vardır. Hayat hakkını ve vücut bütünlüğünün korunma hakkı devredilemez. Bu türden haklar vardır. Kişinin kişiliğine sık sıkıya bağlı haklarıdır. Eğitim öğretim de bu anlamda anayasamızda güvence altına alınmış bir haktır. Yine uluslararası literatürde üzerine basa basa tekrarlamamız gereken bir şey var. Bir temel hakkın kullanımının ana kıtası bir başkasının hakkının engellenmemesidir. Bir başkasının temel hakkı elinden alınmamasıdır. Dolayısıyla sendikal hürriyetlerde anayasamızda ve ilgili mevzuatta güvence altına almıştır. İnsanlar sendika özgürlüklerini kullanabilir. Kullanmalılardır. Devlet de bu hakları güvence altına almak durumundadır. Ben de bir akademisyen olarak Milli Eğitim Bakanı olarak sendikal özgürlükleri kullanmasını garanti altına almakla mükellefim. Ancak benim yapmam gereken başka bir şey daha var. İnsanlar sendika özgürlüklerini kullanırken, başka birisinin temel hak hürriyetini elinden almaması gerekir. Bunu temin etmekte benim görevimdir. Dolayısıyla bana hiç kimse, ‘Sendikal hürriyetimi kullanıyorum. O yüzden bugün okula gelmeyeceğim. Vatandaşların çocukları da ne yaparsa yapsınlar. Başına ne gelirse gelsin' diyemez. Bunu diyen kişi, temel hak ve hürriyeti kullandığını iddia ediyorsa yanılıyor. Bu bir başkasının temel hakkı hürriyetinin elinden alınmasıdır. Bir anayasal suçtur. Kanunlara aykırı bir davranıştır. Ben de Milli Eğitim Bakanı olarak bizi emanet eden çocuklarımızın en temel haklarından bir tanesi olan eğitim hakkının sağlık şeklinde kendilerine verilmesini temin etmekte mükellef bir görevliyim. Dolayısıyla bu anlamda çocuklarımızın eğitim öğretim hakkının kullanılmasını sağlıklı bir şekilde kullanmasını engelleyen, engellemeye teşebbüs eden her kim varsa bunu kendilerine yönelecek yaptırımları da katlanmakla da mükelleftir. Biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak bu eylemlere katılan arkadaşlarımıza, gerekli adli ve idari mekanizmaları işleterek hukuki sınırlarımız içerisinde gerekli yaptırımlar uygulayacağız" dedi. Öğretmen atamalarında haksızlık yapıldığı iddialarıyla ilgili soru üzerine Bakan Tekin, şöyle konuştu: "Yaklaşım farklılığından kaynaklanan bir durum söz konusudur. Çocuklar bize emanet ediliyor. Bize emanet eden çocuklara ders verecek öğretmenlerimiz seçmek için çok sayıda aday arasından en iyisini seçmek için mülakat uygulaması yapacağımızı ilan ediyoruz. KPSS sınavına ilave olarak. Bu mülakatı da kimsenin hakkını yemeyecek şekilde yapacağız. Mağdur olduğumu iddia eden arkadaşlarımız, ‘biz mülakata karşıyız o yüzden mağduruz’ bu mağduriyet değil. Şöyle mağduriyeti varsa ‘Mülakata girdik. Ama bize adaletsizlik yapıldı’ diyen arkadaşımız varsa bu mağduriyette mağduriyet gidermek için biz üstümüze düşeni yaparız. Bu tür mağduriyet oluşmaması için birçok tedbir aldık. Mülakata davet ettiğimiz kişiye Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde hangi sınıfın müfredatında soru soracağımızı da resmi olarak ifade ettik. Yani ortaöğretim ve matematik öğretmeni olarak atacağımız arkadaşımıza, ‘siz bütün matematikten değil sadece 9. sınıf matematiğinden sizi mülakata alacağız’ dedik. Mülakata girecek adayın kişisel bilgilerini adı memleketi babasının adı üzerine yorum yapabileceğimiz hiçbir kişisel bilgiyi, mezun olduğu üniversite de dahil, jüri üyeleri bilmiyor. Yani siz mülakata girerken adınız yok. Sizin 11 haneli size tanımlanmış bir numara var. Sizi sınava alacak kişi kime aldığını bilmiyor. 11 haneli ismi olan bir adayı mülakatı oldu sizi tanımadığı için sizin aleyhinize veya lehinize bir karar veremez. Aday da mülakata girdiği jüri üyeleri hakkında hiçbir bilgi sahip değil. Aday, salona girdiğinde elektronik ortamda bir tuşa bassın, bunun karşılığında kendisine 9. Sınıf matematik sorusu çıksın. Size verdiğimiz soru kağıdının altına size mülakatta sorulan soruları nasıl cevapladığınız dair bir el yazısıyla ben de şu cevapları verdim diyerek zarfa koyuyorsunuz. Yine de hakkınızın yendiğinizi düşünüyorsanız. Kamera kayıtlarından izleriz. Mağdur oldum diyen arkadaşlarımızın tamamını da hakkını aramaya davet ediyorum. Hukuksuzluk yapıldıysa hak yendiyse eğer ben de gereğini yapmaya açığım" diye konuştu.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.