SON DAKİKA
Hava Durumu

#Edirne Milletvekili Ve Ziraat Mühendisi

Söz Bursa - Edirne Milletvekili Ve Ziraat Mühendisi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Edirne Milletvekili Ve Ziraat Mühendisi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ediz Ün: “Çiftçiler Tarımın En Zor Yılına Hazırlıklı Olmalı” Haber

Ediz Ün: “Çiftçiler Tarımın En Zor Yılına Hazırlıklı Olmalı”

Türkiye’nin bu temel ürünlerde sürekli ithalatçı konumda olduğunu vurgulayan Ün, “Anavatanı ülkemiz olan buğdayda, 2023 yılında dünyada en çok buğday ithal eden ülke olduk. AKP hükümeti, üretimi artırmak yerine ithalata yöneliyor. Bu yıl buğday alım fiyatlarını sadece %11,1 ila %12,1 oranında artırdı, arpa fiyatını %3,6 ile sınırlı tuttu. Çiftçinin eline biraz para geçer geçmez, mısır ithalat kararı aldı. 2023’te çeltik ithalatında Cumhuriyet tarihinin rekoru kırılırken, 2024’te mısır ithalatında yeni bir rekor kıracağız” ifadelerini kullandı. "Üretim Yapılmazsa İthalat Kaçınılmaz Olur" Üretim yerine ithalatın tercih edilmesinin tarım sektöründe dışa bağımlılığı artırdığını belirten Ün, “Türkiye maalesef tarım ürünlerinde ithalatçı bir ülke haline geldi. AKP’li bakanlar kelime oyunlarıyla Türkiye’nin ihracatçı olduğunu iddia etse de TÜİK verileri gerçeği gösteriyor. AKP döneminde 112 milyar dolarlık tarım ürünü ithalatı yapılırken, 45,4 milyar dolarlık cari açık verildi. Şüphe duyanlar Cumhurbaşkanlığı’nın 2025 Yılı Yıllık Programı’na bakabilir. Gerçekler ortada; ancak algı yaratmayı tercih edenler, kelime oyunlarıyla kamuoyunu yanıltıyor” dedi. "Çiftçi Desteklenmiyor, Borçları Artıyor" Ün, tarım desteklerinin yetersizliğine dikkat çekerek, “2024’te çiftçilere 442 milyar lira destek verilmesi gerekirken sadece 91,5 milyar lira ayrıldı. 2025 için ise kanunen verilmesi gereken 615 milyar lira yerine, yalnızca 135 milyar lira açıklanıyor. Çiftçilerin 2025’te alması gereken 480 milyar lira ile birlikte, kanun çıktığından bu yana ödenmeyen destek miktarı 1 trilyon 372 milyar lirayı buluyor. OECD verilerine göre 2000-2002 arasında GSYH’nin %5,40’ı tarım desteği olarak verilirken, bu oran 2023’te %1,09’a düştü. Hangi veriyi ele alırsak alalım, çiftçinin yeterince desteklenmediği açık” dedi. Ün, destek eksikliğinin çiftçileri üretimden kopardığını belirterek, “2003’te Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı çiftçi sayısı 2 milyon 765 binken, 2024’te bu sayı 2 milyon 334 bine düştü. ÇKS’de yapılan değişikliklere rağmen 431 bin çiftçi sistemden çıktı. Kalan çiftçiler ise her geçen gün daha fazla borçlanıyor. 2002’de çiftçilerin bankalara olan borcu 2,4 milyar lirayken, bugün bu rakam 784 milyar lirayı aştı,” ifadelerini kullandı. "2025, Tarım İçin Felaket Yılı Olacak" 2024’ün çiftçi için bir felaket yılı olduğunu söyleyen Ün, “AKP hükümeti, 2024 yılında çiftçinin üzerinden adeta bir silindir gibi geçti. 2025 daha da kötü olacak. Asgari ücrete anlamlı bir artış yapmayan hükümet, gıda enflasyonunda Avrupa ve OECD’de birinci, dünyada ise beşinci sıradayız. Çiftçinin ürünlerinin para etmemesi için düşük alım fiyatları açıklayarak bu sorunu daha da derinleştiriyor. 2025 yılı, Türkiye tarımı açısından tam bir felaket yılı olacak,” dedi.

Ün, "Bu fiyat süt üretme demektir" Haber

Ün, "Bu fiyat süt üretme demektir"

“Süt Üreticisi Üç Ay Boyunca Zarar Ettirildi” Süt üreticisinin aylardır büyük zararlarla üretime devam ettiğini belirten Ün, konseyin açıklamalarını eleştirerek şunları söyledi: “Ulusal Süt Konseyi’nin açıkladığı verilere göre, Ekim ayında çiğ süt üretim maliyeti bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %30 artarken, alım fiyatındaki artış %27’de kaldı. Yem maliyetleri ise %41 oranında yükseldi. Kendi açıkladıkları verilere göre konuşuyorum; süt üreticisine üç ay boyunca zararına satış yaptırılıyor. Bu duruma kim göz yumdu? Elbette AKP ve onun zengin dostları. AKP, Ulusal Süt Konseyi’nde hiçbir zaman çiftçinin lehine bir karar almadı, alamaz da. Onların tek derdi, birkaç yandaşını nasıl daha da zengin edecekleri. Ancak olan yine ülke hayvancılığına oluyor.” “Konsey, Kararlarıyla Çiftçinin Alacağını Gasp Etti” Ulusal Süt Konseyi’nin, 9 Ağustos 2024 tarihinde aldığı üç aylık periyotlarla toplanma kararına rağmen geç harekete geçtiğini söyleyen Ün, şunları kaydetti: “Yaz aylarından bu yana süt üreticisi zararına satış yapmak zorunda bırakıldı. 9 Ağustos’ta alınan karara göre, Konsey’in 7 Kasım 2024’te toplanması ve fiyatı revize etmesi gerekiyordu. Ancak Konsey bu toplantıyı 40 gün geciktirerek 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde fiyatı 17,15 TL olarak belirledi. Eğer bu karar zamanında alınsaydı, çiftçinin fiyatı 54 gün önce revize edilecekti. Bu süre zarfında çiftçinin cebinden alınan 54 günlük alacak, Ulusal Süt Konseyi aracılığıyla AKP’nin talimatıyla gasp edilmiştir.” “Süt Krizi, Et Krizini Doğuruyor” Çiğ süt fiyatındaki %17’lik artışın, çiftçinin maliyet ve kâr hesabına göre değil, siyasi beklentilere göre belirlendiğini savunan Ün, şu değerlendirmede bulundu: “2025 yılı için beklenti enflasyonu %17,5 olarak açıklandı ve yapılan fiyat artışı bu oranla uyumlu. Ancak artış çiftçinin maliyetine ya da kârına göre değil, ‘Ben sana bu fiyatı uygun gördüm, bununla idare et’ anlayışıyla yapılmıştır. İktidarın bir türlü görmek istemediği gerçek şu: Süt krizi, et krizini doğuruyor. Bugün süt üreticisi, üretmek yerine AKP’nin yüksek faiz politikalarına yatırım yapsa daha kârlı çıkıyor. Eğer süt üreticisi üretimden çekilirse, önümüzdeki yıl 520 bin, bir sonraki yıl ise 1,5 milyon hayvan ithalatı gündeme gelir. Süt desteklenmeden et üretimi mümkün değil. Bu fiyatın anlamı, ‘Süt üretmeyin’ demektir.”

Çiftçi borçları rekor seviyede... Tarım kredilerinde batık oranı arttı Haber

Çiftçi borçları rekor seviyede... Tarım kredilerinde batık oranı arttı

"Çiftçilerimiz sırtlarındaki borç kamburuyla adeta eziliyor. Ekim ayında borç toplamı 776 milyar liraya çıktı. Yıl sonuna doğru ise bu rakamın 850 milyar lirayı bulabilecek gibi duruyor," diyen Ün, tarım sektöründeki borçlanmanın yalnızca bankalarla sınırlı olmadığını vurguladı. “Çiftçilerimiz sadece bankalara borçlu değil. Tarımsal girdi sağlayan bayilere, Tarım Kredi Kooperatifine ve hatta tefecilere de ciddi borçlar birikmiş durumda. Tüm bu borçları topladığınızda, yaklaşık 1,2 trilyon lirayı bulan bir yük söz konusu. Bu borç miktarı, 2,4 milyon çiftçiye bölündüğünde kişi başına düşen borç 330 bin lirayı buluyor,” dedi. Çiftçinin Borcu 22 Yılda 318 Kat Arttı AKP’nin iktidara geldiği dönemde çiftçi borcunun sadece 2,4 milyar lira olduğunu hatırlatan Ün, "Son 22 yılda çiftçinin borcu 318 kat artarak bugün 776 milyar liraya ulaştı. Bu artış, çiftçimizi ekonomik olarak tamamen savunmasız bırakıyor. Çiftçilerimiz bugün kredi kullanmadan üretim yapamaz hale geldi. Özellikle Ziraat Bankası’nın sübvansiyonlu kredi kullandırmak yerine çiftçiyi yüksek faizli ticari kredilere yönlendirdiği iddiaları ciddi bir sorun teşkil ediyor. Banka üst yönetiminin şube müdürlerine, şube karlarını artırmaları için baskı yaptığını duyuyoruz. Bu yaklaşımın faturası ise çiftçimize kesiliyor,” diye konuştu. Tarımsal Kredi Borçlarında Takip Oranı Yükseliyor Son bir yılda tarımsal kredilerdeki batık oranının %66 arttığına dikkat çeken Ün, “Geçen yıl Ekim ayında çiftçilerin bankalara olan takip borcu 2 milyar lira civarındaydı. Ancak bu yıl aynı dönemde bu rakam %66 artarak 3,3 milyar liraya ulaştı. Çiftçimiz ucuz krediye erişemezken, borç yükü altında eziliyor ve bir de icra takibiyle uğraşmak zorunda kalıyor. Eğer çiftçiye destek sağlanmazsa, bu yıl üretim yaptığına pişman edilen çiftçiyi önümüzdeki yıl tarlasında bulamayacağız,” uyarısında bulundu.

Ün’den Sert Tepki: “Üretimi Bitiriyorlar, İthalatı Teşvik Ediyorlar!” Haber

Ün’den Sert Tepki: “Üretimi Bitiriyorlar, İthalatı Teşvik Ediyorlar!”

Edirne Milletvekili ve Ziraat Mühendisi Ediz Ün, alınan bu karara sert tepki gösterdi. Ün, kararın özellikle Türkiye'nin ayçiçeği üretiminde lider konumda olan Edirne ve çevresindeki üreticileri büyük ölçüde etkileyeceğini belirterek şunları söyledi: “ÜRETİCİYE ‘EKİM YAPMAYIN’ MESAJI VERİLİYOR” “Bu karar, Türkiye’nin ayçiçeği üretiminin yarısını karşılayan Edirne, Adana, Konya, Tekirdağ ve Kırklareli’deki üreticilerimize, ‘Siz ekim yapmayın’ demektir. Ocak ve Nisan aylarında yapılacak sıfır gümrüklü ithalat sonrası bahar aylarında ekim yapacak çiftçimiz neden ayçiçeği üretmeye devam etsin? Her yıl ürettiğimiz kadar ayçiçeği üretmemiz gerektiğini her platformda dile getiriyoruz. Ancak AKP, üretimi desteklemek yerine üretimi sabit tutmayı, hatta ithalatla daha da geriletmeyi tercih ediyor. Son beş yıldır üretimimiz 2,2 milyon ton civarında sabitlenmiş durumda. AKP iktidarından önce kendi kendimize yeterlilik oranımız %85’ti, bugün bu oran %51’e düştü. Tüm veriler, AKP’nin tarımda üretmek yerine ithalatı tercih ettiğini açıkça ortaya koyuyor.” “ÜLKE KAYNAKLARI YABANCILARA AKIYOR” AKP’nin ithalat politikalarının Türkiye’nin tarımsal geleceğini yok ettiğini vurgulayan Ün, şu çarpıcı rakamlarla ithalatın boyutlarını gözler önüne serdi: “AKP döneminde 720 bin ton çerezlik, 14 milyon ton yağlık, 10 bin ton tohumluk, 12 milyon ton ham yağ, 250 bin ton rafine yağ ve 14 milyon ton ayçiçeği küspe ithalatına toplamda 26 milyar dolardan fazla ödeme yapıldı. Bu paraları kime ödüyoruz? Savaş halindeki iki ülke, Ukrayna ve Rusya’ya! Bu kararlar, ülke tarımını güçlendirmek yerine yandaşları zengin etmeyi amaçlıyor. Tek adam rejiminin aldığı bu kararlar, tarımımızı yok ederken halkımızı dışa bağımlı hale getiriyor.” “ÇÖZÜM: ÜRETİCİYE DESTEK, PLANLI TARIM” Ün, AKP’nin ithalat odaklı politikalarının yerine üretimi teşvik eden, planlı ve sürdürülebilir bir tarım politikasına geçilmesi gerektiğini vurgulayarak, şu önerilerde bulundu: “Üreticimizin desteklenmesi, planlı tarım politikalarının devreye sokulması ve ithalat yerine yerli üretimin teşvik edilmesi şart. Türkiye’nin ayçiçeği üretim potansiyeli yüksek. Ancak üreticiye bu şekilde sırt çevrilirse, üretim tamamen bitecek. AKP gitmeden ülke tarımının kurtuluşu yok.” Ün, ayçiçeği üreticilerinin yaşadığı sıkıntıları TBMM gündemine taşıyacağını ve üretimin sürdürülebilirliği için mücadeleye devam edeceğini ifade etti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.