SON DAKİKA
Hava Durumu

#Dünya

Bursa Haber - Dünya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dünya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Trump, Mehmet Öz'ü federal sağlık hizmetleri direktörlüğüne aday gösterdi Haber

Trump, Mehmet Öz'ü federal sağlık hizmetleri direktörlüğüne aday gösterdi

ABD’nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump, ekibindeki isimleri belirlemeye devam ediyor. Trump “Truth Social” adlı sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, Medicare ve Medicaid Hizmetleri Merkezi (CMS) Direktörlüğüne ünlü kalp cerrahı ve televizyon programı sunucusu Mehmet Öz'ü aday gösterdiğini belirtti. Trump, Mehmet Öz’ün, Sağlık Bakanı olarak aday gösterdiği Robert F. Kennedy Jr. ile yakın bir şekilde çalışacağını söyledi. Mehmet Öz ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Donald Trump tarafından CMS'yi yönetmek üzere aday gösterilmekten onur duyuyorum. Robert Kennedy Jr.’nin liderliğinde ABD’yi tekrar sağlıklı hale getirmek için ülkeme hizmet etmeyi sabırsızlıkla bekliyorum” ifadelerini kullandı. Trump'ın Oval Ofis'teki doktoruydu Öte yandan ABD'de 2022’de düzenlenen ara seçimlerde Pensilvanya eyaletinde Senato seçimleri için Cumhuriyetçi Partiden aday olan Mehmet Öz, seçimi kaybetmişti. Trump'ın ilk başkanlık döneminde Oval Ofis'teki doktoru olarak da bilinen Öz, Başkanlık Spor, Fitness ve Beslenme Konseyinde de yer almıştı. Medicare ve Medicaid ABD'de Medicare, 65 yaş ve üzerindeki yaşlılara sağlık hizmeti sağlayan federal sağlık sigortası olarak biliniyor. Medicaid ise dar gelire sahip bazı kişilerin tıbbi masraflarını karşılamaya yardımcı olan federal ve eyaletler arasında ortak bir program olarak hizmet veriyor. Medicaid, Medicare'in normalde karşılamadığı, huzurevi bakımı ve kişisel bakım hizmetleri gibi avantaja sahip. Medicaid'li kişiler genellikle tıbbi masraflar için herhangi bir ücret ödemezken, bazı malzemeler veya hizmetler için küçük bir katkı payı ödemeleri gerekebiliyor.

Zelenskiy: “ABD yardımları keserse savaşı kaybederiz” Haber

Zelenskiy: “ABD yardımları keserse savaşı kaybederiz”

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ABD merkezli Fox haber kanalına açıklamalarda bulundu. Bin günü aşan Ukrayna’daki savaşla ilgili son durumu değerlendiren Zelenskiy, Rusya’ya karşı oluşan birliğin dağılmasından endişe ettiğini ifade etti. Savaşın ilk zamanlarının en zor dönem olduğunu belirten Zelenskiy, "Ancak içinde bulunduğumuz dönem bence Ukrayna'daki birliğimize bağlı. Şu an en tehlikeli olan şey, Avrupa'daki birliği ve en önemlisi Ukrayna ile ABD arasındaki birliği kaybetmemiz" dedi. Savaşı bitirmenin tek yolunun diplomasi olduğunu savunan Zelenskiy, "Bugünden itibaren savaşın sona ermesinin Putin'e bağlı olduğundan gerçekten eminim. Bunu yapabilir. İsteyebilir ve bu savaşı sona erdirebilir" şeklinde konuştu. Savaşın sona ermesinin Amerika Birleşik Devletleri'nin tutumuna daha fazla bağlı olduğuna dikkat çeken Zelenskiy, “Putin, ABD’den daha zayıf. ABD Başkanı'nın gücü, yetkileri ve silahları var. Enerji kaynaklarının fiyatını düşürebilir. Medyada Trump'ın enerji kaynaklarının, petrolün fiyatlarını düşürebileceğine yönelik sinyaller duydum ve bunun yapılması gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Trump, Putin'den daha güçlü" ABD’nin yeni başkanı seçilen Donald Trump'ın savaşı sona erdirme ihtimalini değerlendiren Zelenskiy, "Bu basit olmayacak, ancak ABD’nin elinde olan tüm meseleleri kullanırsa, evet, yapabilir. Çünkü o Putin'den çok daha güçlü. Amerika Birleşik Devletleri daha güçlü. Ekonomi daha güçlü. ABD’nin çok büyük bir etkisi var" şeklinde konuştu. ABD'nin Kiev'e yaptığı askeri yardımlarla ilgili konuşan Zelenskiy, "Eğer yardımları keserlerse, bence kaybedeceğiz. Elbette, her durumda kalıp ve savaşacağız. Üretim yapıyoruz ancak kazanmak için yeterli değil. Hayatta kalmak için yeterli değil. Ancak, bu ABD’nin seçimi olacaksa, ne yapmamız gerektiğine karar vereceğiz" dedi.

Uluslararası kuruluşların iflasına tanıklık ediyoruz Haber

Uluslararası kuruluşların iflasına tanıklık ediyoruz

Bu kuruluşların en başında temel görevi küresel istikrarı ve barışı korumak olan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi geliyor. BM Güvenlik Konseyi, BM üyesi 193 ülkenin hak, hukuk kaygılarını gözetmek yerine sadece 5 daimi üyenin çıkarlarını önceleyen ve bu 5 ülkeye hizmet eden elitist bir yapıya dönüşmüştür” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brezilya'nın Rio De Janeiro kentinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'ndeki temaslarını tamamlamasının ardından basın toplantısı düzenledi. Zirveye ev sahipliği yapan Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva'ya şahsı, eşi ve heyete gösterdikleri hüsnükabul için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve kapsamında, dönem başkanının davetlisi olanlarla birlikte 35'i aşkın ülkenin devlet ve hükümet başkanlarıyla, uluslararası teşkilatların temsilcileriyle bir araya geldiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin geçmiş yıllarda olduğu gibi G20 faaliyetlerine bu yıl da aktif olarak katkıda bulunduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brezilya'nın 2024 dönem başkanlığı için son derece isabetli şekilde belirlediği üç öncelik olan "açlık, yoksulluk ve eşitsizlikle mücadele", "enerji geçişi ve sürdürülebilir kalkınma" ile "küresel yönetişim kurumlarının reformu" başlıklarının yakından takip ettikleri önemli meseleler olduğunu söyledi. “Türkiye olarak 2015'ten bu yana milli gelire oranla dünyada en fazla insani yardımda bulunan ülkelerdeniz” "Adil bir dünya ve sürdürülebilir bir gezegen inşa etmek" temasıyla gerçekleşen zirvedeki ana hitabında, Türkiye'nin kimseyi geride bırakmama şiarıyla yürüttüğü insani kalkınma faaliyetlerine dikkati çektiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öncelikle şu hususu ifade etmek istiyorum; Türkiye olarak 2015'ten bu yana milli gelire oranla dünyada en fazla insani yardımda bulunan ülkelerdeniz. Çatışma bölgelerinden kaçarak ülkemize sığınan yaklaşık 4 milyon yerlerinden edilmiş kişiye ev sahipliği yapıyoruz” dedi. “Afrika'dan Asya'ya Haiti'den Afganistan'a nerede bir kıtlık, açlık, felaket, çatışma, trajedi varsa Türkiye ilgili tüm resmi kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla oradadır” Karadeniz Girişimi ile Türk boğazları üzerinden tahılın dünya pazarlarına ulaşmasını sağladıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Afrika'dan Asya'ya Haiti'den Afganistan'a nerede bir kıtlık, açlık, felaket, çatışma, trajedi varsa Türkiye ilgili tüm resmi kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla oradadır, ihtiyaç sahiplerinin her daim yanındadır. İsrail saldırıları karşısında hayatta kalma mücadelesi veren Gazze ve Lübnan'daki kardeşlerimize de el uzatıyoruz. Gönderdiğimiz 86 bin tonluk yardım miktarıyla Filistin'e en fazla destek olan ülkelerden biriyiz. Lübnan'daki kardeşlerimize ulaştırdığımız yardım miktarı da bin 300 tonu geçti. Filistin meselesinde bizimle aynı hissiyatları taşıyan Brezilya'nın açlık ve yoksulluğa karşı mücadelesini takdirle karşılıyoruz. Değerli dostum Lula'nın başlattığı Açlık ve Yoksulluğa Karşı Küresel İttifak'a kurucu üye sıfatıyla katılıyoruz” dedi. "Uluslararası kuruluşların iflasına tanıklık ediyoruz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin Küresel Yönetişim Kurumlarının Reformu başlıklı oturumunda mevcut uluslararası sistemin bir an önce adil ve katılımcı temelde ıslah edilmesi gerekliliğinin vurgulandığını belirtti. Covid-19 salgınında, ülkeler arası yardımlaşmanın büyük oranda iflas ettiğine şahit olunduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi de tüm insanlığın vicdanını sızlatan savaşlar, doğal felaketler ve zulümler karşısında uluslararası kuruluşların iflasına tanıklık ediyoruz. Bu kuruluşların en başında temel görevi küresel istikrarı ve barışı korumak olan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi geliyor. BM Güvenlik Konseyi, BM üyesi 193 ülkenin hak, hukuk kaygılarını gözetmek yerine sadece 5 daimi üyenin çıkarlarını önceleyen ve bu 5 ülkeye hizmet eden elitist bir yapıya dönüşmüştür. Bunun günümüzün çoğulcu dünyasında hiçbir makul, mantıklı, tutarlı izahı olamaz. Her fırsatta ifade ettiğim gibi dünya beşten büyüktür” dedi. Rusya-Ukrayna Savaşı’na değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yine çok yakınımızdaki bir bölgede Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaş bu gerçeği bir kez daha tüm insanlığın yüzüne çarpmıştır. Türkiye olarak daha adil bir düzenin inşasını hedefleyen gayretlerimizin merkezinde etkili bir BM sistemi, onun da odağında Güvenlik Konseyi reformu vardır. 11 yıl önce ilk kez dillendirdiğimiz bu önemli tespitimizin her geçen gün daha geniş kitleler tarafından benimsendiğini görüyoruz. Özellikle mevcut mekanizmaların dışladığı, mağdur ettiği, sesine ve taleplerine kulak tıkadığı Latin Amerika, Afrika ve Asya'dan ciddi destek alıyoruz. Rio Zirvesi bunun adeta bir ispatı oldu. 11 sene evvel açtığımız yolun bugün veya yarın ama bir gün mutlaka menzile varacağına yürekten inanıyorum” dedi. “Dozu giderek artan bu vahşete sessiz kalanları tarih affetmeyecektir” Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20'nin temsil niteliği yüksek bir küresel yönetişim platformu olarak uluslararası sınamalara ortak çözüm getirilmesi bakımından önemli işleve sahip olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2008'den bu yana G20 zirvelerine eksiksiz katıldığını belirterek, "Dünyamızın aynı anda birden fazla savaşla, soykırımla, insani dramla boğuştuğu başka bir dönem hatırlamıyorum. Bilhassa Gazze'de kıtlık riski uluslararası sınıflandırmalara göre felaket düzeyine ulaşmıştır. Gazze nüfusunun yüzde 96'sı, diğer bir ifadeyle 2 milyondan fazla insan sağlıklı gıdaya ve suya erişemiyor. İsrail hükümeti açık hava hapishanesine çevirdiği Gazze'ye insani yardım girişlerini de engelleyerek insanlığa karşı suç işliyor. Bunu sadece biz değil, BM ve birçok kuruluş da söylüyor. Ağır bombardıman altında bir kap yemeğe, bir yudum suya ulaşmak için canlarını tehlikeye atan çocukların dramlarını hepimiz 14 aydır yüreğimiz parçalanarak takip ediyoruz. İsrail saldırılarında hayatını kaybeden yaklaşık 50 bin Filistinlinin yüzde 70'inden fazlası kadın ve çocuktur. Lübnan'da katledilenlerin önemli kısmı da masum sivillerdir. Batılı güçlerin desteğiyle İsrail'in bölgemizde estirdiği devlet terörünün insani maliyeti her geçen gün artmaktadır. Her ne sebeple olursa olsun bu zulme, dozu giderek artan bu vahşete sessiz kalanları tarih affetmeyecektir. Lübnan'daki katliamın sona ermesi için acil ve kalıcı ateşkes ihtiyacını her fırsatta dile getiriyoruz. Bu çağrımızı G20 Rio Zirvesi'nde de tekrarladık. Girişimlerimizin de neticesinde G20 Liderler Bildirgesi'nde Gazze'ye dair güçlü ifadeler yer aldı” dedi. "Şunun bir defa anlaşılması lazım. Bizim hiçbir ülkeyle, halkla, inançla sorunumuz yoktur” Lübnan'daki tehlikeli tırmanış hakkında derin endişenin yanı sıra Gazze'ye insani yardımların ulaştırılmasının önündeki engellerin kaldırılması çağrısının liderler düzeyinde kayda geçirildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şunun bir defa anlaşılması lazım. Bizim hiçbir ülkeyle, halkla, inançla sorunumuz yoktur. Bizim sorunumuz katliamla ve katliamcılarladır. Bizim sorunumuz, ülkesinin ve vatandaşlarının güvenliğini daha fazla masum kanı dökmekte arayanlarladır. Bizim sorunumuz işgal ve istila politikasıyla coğrafyamızı kaosa ve istikrarsızlığa sürükleyenlerledir” dedi. Gazze halkına 14 aydır reva görülen soykırımın cezasız bırakılmaması için Uluslararası Adalet Divanı’nda açılan davaya Türkiye’nin müdahil olma kararı aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelinen noktada, uluslararası sistemin durduramadığı İsrail'e karşı sorumluluk sahibi devletler tarafından yine uluslararası hukuk temelinde zorlayıcı tedbirler uygulanmasının şart olduğunun altını çizdi. "Filistin Devleti'nin daha fazla ülke tarafından tanınması bilhassa bu dönemde çok önemlidir" Türkiye’nin İsrail'e silah ve mühimmat sevkinin durdurulmasını talep eden mektubunun 52 ülke ve 2 uluslararası kuruluşun ortak imzasıyla bir Birleşmiş Milletler belgesi olarak yayımlandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Filistin Devleti'nin daha fazla ülke tarafından tanınması bilhassa bu dönemde çok önemlidir" dedi. “Yeni ABD yönetiminin her iki çatışma bölgesinde de barışa giden yolda daha cesur, daha basiretli, daha destekleyici adımlar atmasını ümit ve arzu ediyorum” Orta Doğu'da bunları yaparken, Ukrayna'daki savaşın adil ve kalıcı barışla neticelenmesi için tarafların eşit statüde temsil edileceği diplomatik girişimleri desteklediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Esasen çatışmaların ilk aylarında İstanbul süreciyle tarihi bir fırsat yakalanmıştır. Ancak bu imkan değerlendirilemedi. Bunun faturasını ise yarım milyona varan can kaybıyla her iki komşumuz, enerji ve gıda kriziyle tüm insanlık ödedi. Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz. Aradan geçen süre bu tespitimizin haklılığını teyit etmiştir. Türkiye, savaşın ilk gününden bu yana yaptığı gibi taraflar arasında her türlü kolaylaştırıcı rolü üstlenmeye hazırdır. Bunu yapabilecek iradeye ve kabiliyete ziyadesiyle sahiptir. Yeni ABD yönetiminin her iki çatışma bölgesinde de barışa giden yolda daha cesur, daha basiretli, daha destekleyici adımlar atmasını ümit ve arzu ediyorum. Barışa giden yolu tıkayacak ve savaşı körükleyecek adımları doğru bulmadığımızı burada vurgulamak istiyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevresindeki sıkıntılara ve çatışmalara rağmen Türkiye ekonomisinin büyüme trendini istikrarlı bir şekilde sürdürdüğünü dile getirerek, Türkiye'nin, geçen yıl yapılan genel seçimlerle birlikte 5 yıllık kesintisiz icraat dönemine girdiğini söyledi. Seçimlerin hemen ardından uygulamaya koydukları ekonomi programıyla belirsizlikleri ortadan kaldırdıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat 2023'te yaşanan asrın felaketinin, insanların hayatında ve ekonomide yol açtığı yaraları hızla sardıklarını vurguladı. "14 yıl boyunca kesintisiz büyüme sürecini devam ettirdik" Geçen ay 130 bininci deprem konutunun anahtarlarını afetzedelere teslim ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılı sonunda 200 bin konutun, gelecek yıl sonunda ise 417 bini konut, toplam 453 bin bağımsız bölümün inşasını bitireceklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremin izlerini silmek için bugüne kadar 71,5 milyar dolar harcama yapıldığını bildirdi. Ekonomide 2023 yılını yüzde 5,1 oranında büyümeyle kapatarak, 14 yıl boyunca kesintisiz büyüme sürecini devam ettirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2024 yılının ilk yarısında büyümemiz yüzde 3,8 olarak gerçekleşti. Milli gelirimizin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara ve kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz. Tüm dünya gibi bizim de en büyük endişemiz yüksek enflasyondur. Amerika ve Avrupa dâhil pek çok yerde son 60-70 yılın zirvelerini gören enflasyon baskısından herkes gibi biz de olumsuz etkilendik. Dezenflasyon sürecimiz 2024 yılı haziran ayından itibaren başladı ve 2025 yılında da devam edecek. Son bir yılda toplam istihdamı 1,1 milyon kişi arttırarak, işsizlik oranımızı yüzde 8,6'ya düşürdük. Ekim ayında yıllıklandırılmış ihracatımız toplam 262,3 milyar dolarla tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştı. Bir başka güçlü olduğumuz alan olan turizmde, 2024'ün ilk 9 ayında 47 milyar dolar gelirle rekor kırdık. Yıllık cari açığımızı 10 milyar doların altına indirerek, dış kırılganlığımızı giderdik” dedi. “2024'te üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu ikişer kademe arttırılan tek ülkeyiz” Merkez Bankası rezervlerinin 160 milyar dolara dayandığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Makroekonomik göstergelerdeki bu pozitif gelişmeler, yatırımcıların ülkemize yönelik bakışını da olumlu yönde etkilemiş, kredi notumuz artarken, ülkemizin risk primi de emsallerimize göre daha hızlı düşmüştür. 2024'te üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu ikişer kademe arttırılan tek ülkeyiz. Ekonomide hedeflerimizi gerçekleştirmek amacıyla bundan sonra ülkemizin araştırma, geliştirme ve yenilikçilik kapasitesini geliştirmeyi, aktif sanayi politikalarımızda, katma değer zincirlemede yükselmeyi, savunma sanayisindeki atılımlarımıza yenilerini eklemeyi, yeşil ve dijital ekonomiye geçişe yönelik teknolojik dönüşümü hızlandırmayı, yatırımcı dostu politikalarla iş ve yatırım ortamımızı iyileştirmeyi, ekonomimizin rekabet gücünü artırmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Bölgemizdeki çatışmalar ve krizler çözüme kavuştukça Türk ekonomisindeki iyileşme daha da hızlanacak, Türkiye hedeflerine doğru koşar adımlarla gidecektir” dedi. Rio'daki zirve boyunca katılımcı liderlerle ikili görüşmeler gerçekleştirdiğini, istişarelerde bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rio'ya geldiği gün ilk olarak ev sahibi Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva ile kapsamlı bir görüşme yaptığını söyledi. Aralarında Malezya, Endonezya, İtalya, İspanya, Fransa liderleri ile Avustralya Başbakanı Anthony Albanese'nin de bulunduğu birçok devlet ve hükümet başkanıyla temaslarının ya da ikili formatta görüşmelerinin olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve marjında Meksika, Endonezya, Kore Cumhuriyeti ve Avustralya ile kurdukları MIKTA oluşumunun liderleriyle dönem başkanı Meksika'nın ev sahipliğinde bir toplantı yaptıklarını kaydetti. "İş birliğini güçlendirme konusunda mutabık kaldık" Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11. kuruluş yıl dönümünü kutladıkları MIKTA'nın liderleri olarak, iş birliğini gelecek dönemde daha da güçlendirme konusunda mutabık kaldıklarını ifade etti. Barışı, adaleti ve insanlığın ortak değerlerini merkeze alan girişimci dış politikasıyla Türkiye'nin hem G20 ve MIKTA'da hem de diğer çok taraflı platformlarda etkin rol oynayacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Daha adil bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla, evlatlarımıza daha müreffeh bir dünya bırakmanın mesuliyetiyle çalışmalarımıza hız vereceğiz. Rabbim yolumuzu açık etsin" dedi. G20 Liderler Zirvesi süresince yaptıkları istişarelerin hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva'nın şahsında Brezilya makamlarına misafirperverlikleri için teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 dönem başkanlığı görevini devralan Güney Afrika Cumhuriyeti'ne 2025 yılında sürdüreceği çalışmalarda başarılar diledi.

Erdoğan: “BM Güvenlik Konseyi iflas etti” Haber

Erdoğan: “BM Güvenlik Konseyi iflas etti”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'nin ardından basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm insanlığın vicdanını sızlatan savaşlarda uluslararası kuruluşların iflasına tanıklık ediyoruz” ifadelerini kullandı. Dünyanın 5'ten büyük olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BM Güvenlik Konseyi iflas etti, 5 daimi üyenin çıkarlarını önceleyen bir yapıya dönüştü” dedi. İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail, açık hava hapishanesine çevirdiği Gazze'de insani yardımı engelleyerek insanlık suçu işliyor” ifadelerini kullanarak, “Gazze ve Lübnan'da dozu giderek artan vahşete sessiz kalanları tarih affetmeyecektir” dedi. Türkiye'nin İsrail'e silah ve mühimmat sevkini durdurmayı talep eden mektubunun bir BM belgesi olarak yayımlandığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası sistemin durdurmadığı İsrail'e karşı sorumluluk sahibi devletler tarafından zorlayıcı tedbirler alınması şarttır” dedi. Rusya-Ukrayna Savaşı'na değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sonlanması için her türlü kolaylaştırıcı rolü üstlenmeye hazır olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya'nın nükleer doktrinini güncellemesine ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu adımı NATO yetkilileri etraflıca değerlendirmeli” dedi.

Erdoğan: Gazze'de kıtlık riski 'felaket' düzeyine ulaştı Haber

Erdoğan: Gazze'de kıtlık riski 'felaket' düzeyine ulaştı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brezilya'daki G20 Liderler Zirvesi kapsamında "Sosyal Kapsayıcılık ile Açlık ve Yoksullukla Mücadele" oturumunda konuştu. Her 10 kişiden birinin açlıkla mücadele ettiği dünyada Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 9 yıl önce kabul edilen "2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine" ulaşma yolundaki gayretlerin henüz beklenen neticeleri veremediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin dünyanın neresinde bir ihtiyaç sahibi varsa imkânları dâhilinde yardıma koşmayı görev bilen bir geleneğin temsilcisi olduğunu hatırlattı. "Komşusu açken tok yatmamayı" kendisine şiar edinen milletin 2015'ten bu yana milli gelirinin yaklaşık yüzde 1'ini insani yardımlara ayırarak "dünyanın en hamiyetperver ülkeleri" arasında yer aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brezilya dönem başkanlığının "Açlık ve Yoksulluğa Karşı Küresel İttifak" kurma seferberliğini sadece stratejik bir girişim değil, ahlaki bir sorumluluk olarak da gördüklerini dile getirdi. “Gazze nüfusunun yüzde 96'sı, diğer bir ifadeyle 2 milyondan fazla insan sağlıklı gıda ve suya erişemiyor” Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün bir yandan bu küresel ittifakı kurarken, diğer yandan da Gazze başta olmak üzere Orta Doğu, Afrika ve Asya'daki çatışmalarda hayatları altüst olan sivillerin kaderleriyle baş başa bırakılmaması gerektiğinin altını çizerek, "Özellikle Gazze'de kıtlık riski uluslararası sınıflandırmalara göre 'felaket' düzeyine ulaşmıştır. Gazze nüfusunun yüzde 96'sı, diğer bir ifadeyle 2 milyondan fazla insan sağlıklı gıda ve suya erişemiyor. Artan saldırılar ve yaklaşan kış mevsimiyle Gazze halkının şartları günden güne kötüleşiyor. Türkiye olarak bölgeye 86 bin tondan fazla yardımda bulunduk, Lübnan'a yardımlarımız ise bin 300 tonu aştı. Gazze'de yaşanan insani felaket karşısında bir kez daha derhal ve kalıcı ateşkesin sağlanması çağrısında bulunuyorum” dedi. "'Sıfır Atık Projesi' küresel düzeyde bir hareket haline geldi" Sosyal devlet vasfının bir gereği olarak yoksullukla mücadelede ve sosyal güvenlik ağını geliştirmede önemli adımlar attıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışıyla sosyal güvenlik sistemini baştan sona yeniden dönüştürüp, yoksul kesimi büyük ölçüde koruma altına aldıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin dünyanın en kuşatıcı ve kapsayıcı sosyal güvenlik sistemlerinden birine sahip olduğunu vurgulayarak, "Farklı sosyal destek programlarımızla ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza sahip çıkıyoruz. Hedefimiz, tek bir yoksul insanımızın kalmamasıdır. Bunu sağlayana kadar çalışmalarımızı devam ettireceğiz" dedi. Ayrıca çeşitli gıda güvenliği girişimlerinde aktif rol oynamayı insani dış politikanın önemli bir unsuru olarak gördüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karadeniz Tahıl Koridoru Girişimi"nin küresel gıda fiyatlarının hızla artmasını önlediğini, kıtlık riskini azaltmaya katkıda bulunduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015 G20 dönem başkanlığı sırasında geliştirip onaya sundukları "G20 Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Eylem Planı"nın birçok hükümete çalışmalarında rehberlik ettiğine işaret ederek, "Çevre kirliliğini önlemek ve tasarruf kültürünü yaymak amacıyla başlattığımız 'Sıfır Atık Projesi' ise kısa sürede küresel düzeyde bir hareket haline geldi. 30 Mart günü Birleşmiş Milletler tarafından Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan edildi. Açlık ve Yoksulluğa Karşı Küresel İttifakı'n gıda israfının azaltılmasını ve sıfır atık girişimini öncelikleri arasına dâhil etmesi gerektiğine inanıyorum. Sözlerime son verirken, her çocuğun, her gencin ve her yaşlının yeterli ve sağlıklı gıdaya erişebildiği bir dünya için Türkiye'nin iş birliğine her zaman hazır olduğunu vurgulamak istiyorum” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.