SON DAKİKA
Hava Durumu

#Çanakkale

Bursa Haber - Çanakkale haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çanakkale haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Denizlerin prensi 'lüfer' 1200 liradan tezgahta Haber

Denizlerin prensi 'lüfer' 1200 liradan tezgahta

15 Nisan'da başlayan av yasağı, 1 Eylül itibarıyla sona erdi. 2024-2025 su ürünleri av sezonu açılışıyla birlikte 'Vira Bismillah' diyen balıkçılar, gırgır tekneleriyle denize açıldı. Çanakkale'de denizlerde av sezonunun başlamasıyla birlikte balık tezgahları şenlenirken, çeşit çeşit balıklar yerini aldı. Balığın bollaşması birlikte vatandaşlar rağbet gösteriyor. Lüfer de balık tezgahlarında yerini aldı. "Denizlerin prensi" olarak adlandırılan lüfer kilosu 1200 liradan satılıyor. Palamutun tanesi ise 150 liradan satılıyor. Balıkhane esnafı Hasan Doğuş Tunç, bu sezon balık çeşitlerinin bol olduğunu belirterek, “Bu sene av sezonumuz bereketli geçti. Palamut bu sene boldu. Vatandaşın, tezgahtaki balıkçı ve denizcinin yüzünü güldürdü. Palamutta fiyatlar 70 liradan başladı. Balıkların boyu küçüktü. Sonrasında balıklar kilograma ulaştı. 1 kilo 200 gram, 1 kilo 300 gram şu anda 150 lira. Zaman zaman havalardan dolayı palamudun fiyatı 175 liraya kadar çıktı. Ama şu anda palamut 150 liradan satılıyor" dedi. Lüfer sezonunun bu sene geç başladığını ifade eden Hasan Doğuş Tunç, "Geçen sene bol lüfer olmuştu. Bu sene lüfer biraz geç kaldı. Lüfer daha yeni yeni yüzünü gösteriyor. Fiyat biraz yüksek ama önümüzdeki günlerde bol olur mu, çok aşırı bir bolluk beklenmese de fiyatta biraz düşüş bekliyoruz. Boğazda da lüfer var. Tezgahımızda da lüfer var. Şu anda lüfer 1000 lira ile 1200 lira arası balığına göre satışı değişmektedir. Bunun yanında çinekop, sarıkanat yüzünü gösterdi. Çinekop 300 ile 400 lira arasında balığına göre satılıyor. Sarıkanat 500 ile 600 lira arasında satılıyor" diye konuştu.

2 bin 400 yıllık tiyatro Haber

2 bin 400 yıllık tiyatro

Çanakkale'nin Ezine ilçesine bağlı Dalyan köyündeki Alexandria Troas Antik Kenti'nde kazı çalışmaları 1 Temmuz'da başladı. Yıl sonuna kadar kazı çalışmalarının devam etmesi planlanıyor. Kazı çalışmaları 2011 yılından bu yana Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Öztepe başkanlığında sürdürülüyor. Bu yıl kazı çalışmaları yaklaşık 40 kişilik ekipler gerçekleştiriliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izni ve maddi desteğinin yanı sıra Ankara Üniversitesi, İÇDAŞ A.Ş'nin desteklediği Alexandria Troas Antik Kenti'ndeki kazı çalışmaları bu yıl kentin merkezi konumunda olan forum merkezi ile forum merkezinin çeşitli noktalarında devam etti. Kentin merkezinde devam eden kazı çalışmalarının yanı sıra antik kente yaklaşık 200 metre uzaklıkta zeytin tarlaları içerisinde Kuzey Ege Denizi ve turizm merkezi Bozcaada ilçesi manzaralı yaklaşık 12 bin kişilik bölgenin en büyük tiyatrosu özelliğini taşıması beklenen 2 bin 400 yıllık Alexandria Troas Antik Kenti'nin tiyatrosu gelecek yıllarda yapılacak olan kazı çalışmasıyla gün yüzüne çıkarılmayı bekliyor. Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Alexandria Troas Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Erhan Öztepe, Anadolu coğrafyasına baktıklarında bugüne kadar ulaşmış olan Roma kentlerinde kültürel etkinlikler için ayrılmış alan ve yapılara rastlandığını söyledi. Alexandria Troas Antik Kenti'nde de bu yapılardan bir tanesi olduğunu da belirten Kazı Başkanı Prof. Dr. Erhan Öztepe, "Bu yapılardan bir tanesi bir kısmı itibarıyla kazmaya başladığımız, bu yıl çalışmasına devam edeceğimiz Odeon yapısı. Odeon'lar genelde çatıları kapalı kültürel etkinlikler için kullanılan yapılar olarak adlandırılır. Hatta şu anda elimin altında duran kitabe heykel kaidesi bize bu Odeon'la ilgili de bilgi veriyor. Bu Odeon'nun içerisinde Midilli'den gelmiş olan bir müzisyenin burada bir başarı kazandığı ve başarı sonucu olarak ödüllendirildiği, heykelinin de buraya dikildiği gösteriyor. Bu açıdan önemli bir kitabe, heykel elimize ulaşmamış ama en azından burada Midillili, Lesbos'lu bir yarışmacının, bir şarkıcının burada bir başarı kazandığını anlıyoruz. 2006 yılında Odeon'un hemen tapınağa bakan kısmında gün ışığına çıkarılan bir kitabe var. İmparator Hadrian döneminde, Milattan Sonra 2'nci yüzyıla yaklaşık 1850 yıl öncesine tarihlendirilen bir kitabe. Kitabe üç mektubu içeriyor, bu üç mektupta İmparator Hadrian festival takvimleri, festival takvimlerinin, kentte yapılacak festivallerin nasıl düzenleneceğini, başarı kazananların nasıl ödüllendirileceğine varıncaya kadar çeşitli direktifleri bu üç mektuba kazıtmış ve bu da bir büyük kitabe olarak günümüze kadar ulaşmış. Şuanda Troya Müzemizde koruma altında, bu kitabenin önemi şu. Dionysos Sanatçılarına hitaben diye başlar. Dionysos Sanatçılarına hitaben denmesi bize Alexandria Troas Antik Kenti'nde yerleşik bir tiyatro topluluğu olduğunu göstermesi bakımından önemli. Bugün de olduğu gibi biz Anadolu sattına baktığımızda pek çok tiyatroyla karşılaşıyoruz. Bu bölgede Troya'da, Parion'da, Assos'ta bir tiyatro olduğunu biliyoruz. Alexandria Troas'ta da bir tiyatro var. Bugüne kadar kazılabilmiş bir tiyatro değil, yaklaşık 100 metrelik bir cephesi olduğu işte 20 metre yaklaşan bir sahne binası olduğunu, yüzeydeki izlerden tespit edilmiş durumdayız. Kapasitesinin de bir tepenin yamacına oturtulmuş bir tiyatro olduğunu görürüz. Bu aslında bize erken orijinli bir tiyatro olması ihtimali güçlendiriyor. Çünkü Yunan tiyatroları genelde bir yamaca yaslanır ve o yamacın oyulması sonucu oturma sıraları yerleştirilir. Yunan kökenli yani kentin kuruluş aşamasında muhtemelen inşa edilmeye başlamış ama mevcut verilerde ve duvar tekniklerine bakarak da İmparator Hadrian döneminde tadilat geçirdiği ve düzenlendiği tahmin edilebilecek bir tiyatro. Mevcut izlere bakarak yaklaşık 10-12 bin kişilik bir kapasitesi olduğunu tahmin ediyoruz. Henüz kazılabilmiş değil belki ileri ki yıllarda kazısı, araştırması yapılabilir ama tıpkı Assos, Parion, Troya gibi Alexandria Troas'ta da bir tiyatrodan söz etmek mümkün. Bunu 17'nci ve 18'inci yüzyılda bazı seyyahlar gravürlerinde de belirtmişler. Yani birkaç oturma sırasını da içerecek çizimler var. Aslında buradan belki en azından en alttaki oturma grubu bazı orijinal oturma sıralarının olma ihtimali yüksek. Fakat o tarihten sonra aradan geçen 200-300 yıl içerisinde bölgede ayakta kalmış yapıların malzemeleri farklı köylerde kullanılmaya başlaması nedeniyle, belki üst sıraları yitirmiş olabilir ama bunu kazmadan teyit edilmek mümkün değil. Önümüzdeki yıllarda çalışma olursa Alexandria Troas'ın da tiyatrosunun gün ışığına çıkarılması mümkün olacaktır" dedi.

Çanakkale Boğazı'nda yüzme yarışması düzenlendi Haber

Çanakkale Boğazı'nda yüzme yarışması düzenlendi

Çanakkale Boğazı'nda gerçekleştirilen yüzme yarışmasına 30 ülkeden yaklaşık 1300 yüzücü katıldı. Dünyanın en eski yüzme yarışlarından biri olan Çanakkale Boğazı'nı yüzerek geçme yarışmasının 37'ncisi, Avrupa kıtasındaki Eceabat Sahili'nden saat 08.30'da başladı. Bu yıl 20 ülkeden 1300'e yakın yüzücünün katıldığı ve Çanakkale İskelesi'nde sona eren yarışlar, 12 kategoride gerçekleştirildi. Yüzme yarışında sporcuların güvenliği için Çanakkale Boğazı çift yönlü olarak transit gemi geçişlerine kapatıldı. Çanakkale Boğazı'ndaki yüzme yarışmasında İstanbul'dan katılan Suriye asıllı Türk vatandaşı olan Muhammed Naim Mısıroğlu, “Ben İstanbul'dan geldim. İlk defa Çanakkale Boğazı'ndaki yüzme yarışmasında yüzüyorum. Parkur çok zor. Ama Allah'a şükür ben kazandım. Herkese çok teşekkür ederim. Ben aslen Suriyelim. Dedem Türk. Ben yeni vatandaşlık aldım. Benim hedefim Türkiye Milli Takımı'nı temsil etmek” dedi. Yüzme yarışmasına Eski Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen'de katıldı. Eski Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, “Zafer Bayramımızda bunun yapılması bütün şehitlerimizi, gazilerimizi, saygıyla, sevgiyle tekrar anmamız harika bir şey. Onlar sayesinde buralarda özgürce Türk Bayrağını dalgalandırarak yüzüyoruz. Yarış güzel bir yarış. Ben bunu hep senelerdir söyledim. İstanbul'daki kıtalar arası maratonun arkasına 5-6 gün sonra 30 Ağustos'ta da burayı yapalım. İkisi beraber yapıldığı zaman yurt dışından gelen bütün yüzücüleri yaklaşık 1 hafta, 10 gün Türkiye'de tutma imkanımız olur. Onlar da, Türkiye'nin büyükelçileri olarak dışarıda bizi iyi temsil ederler. Lobicilik faaliyetlerimize katkıda bulunurlar. Yarış güzel. İyi çalışanlar, başarılı oldu. Burada önemli olan aldığımız madalya değil, buna katılma cesaretini göstermek. Gençlere de hakikaten dünya çapında yüzücüler yetiştirerek örnek olabilmek. İlk defa bir olimpiyat beşincisi yetiştirebildik bugüne kadar. Onun arkasından inşallah daha iyileri gelecek. 30 Ağustos Zafer Bayramımızın, vatanımıza, milletimize örnek bir bayram olarak bizden sonraki nesillere ne yapacaklarını gösteren bir etkinlik olarak kalmasını arzu ediyorum” diye konuştu. Yarışlar sırasında 65 balıkçı teknesi, 10 hızlı bot, 4 Sahil Güvenlik botu, 1 adet Çanakkale Belediyesi botu, 2 Deniz Polisi botu, 1 adet Kıyı Emniyeti botu, 1 ambulans bot, 40 kano sporculara destek verdi, 33 hakem ile 16 cankurtaran da görev yaptı. Yarışma da, Genel klasman erkeklerde, 43 dakika 25 saniyeyle Stevan Pavlovic birinci, 45 dakika 11 saniyeyle Özkan Dizar ikinci, 45 dakika 35 saniyeyle Muhammed Naim Mısırlıoğlu üçüncü oldu. Genel klasman kadınlarda ise, 49 dakika 2 saniyeyle Çiğdem Ezo Topaloğlu birinci, 51 dakika 37 saniyeyle Ümit Ilgın Aydınöz ikinci, 52 dakika 1 saniyeyle Aybige Su Irçağ üçüncü oldu. Yarışma sonunda dereceye girenlere ödülleri takdim edildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.