Herkes bombasını cebinde taşıyor!
Lübnan'da Hizbullah mensuplarının haberleşme amacıyla kullandığı çağrı cihazlarının eş zamanlı patlatılmasının ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla konuya dikkat çeken Emekli Albay, 27. Dönem Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlu, “İsrail’in Hizbullah’a yönelik operasyonu cebimizde taşıdığımız, yatak odamıza kadar giren ve her gün her an kullandığımız araçlara şüpheyle yaklaşmamız gerektiğini hatırlattı” dedi.
UZAKTAN KUMANDALI BOMBA
Batarya Kontrol Sistemi’ne (BMS) bağlı olan tüm bataryaların dışarıdan müdahaleye açık olduğunu ve uzaktan kumandalı bombaya dönüştürülebileceklerini ifade eden M. Hidayet Vahapoğlu, “Günümüzde yaygın olarak kullanılan cep telefonları, çağrı cihazları, Wi-Fi özellikli akülü/pilli ev aletleri (akıllı ev sistemine bağlı olan klimalar, ısıtma sistemleri gibi), akaryakıt depoları ve akaryakıt/ doğalgaz/ elektrik iletim sistemleri ve hatta elektrikli araçlarla birlikte uydu bağlantısı/bluetooth bağlantısı bulunan tüm araç, gereç ve taşıtların fonksiyonunun yok edilmesi, arıza ettirilmesi ve BMS sistemlerine müdahale edilerek uzaktan kumandalı bombaya dönüştürülmesi, patlatılması, kullanılamaz hale getirilmesi mümkündür” ifadelerini kullandı.
MAKAM ARAÇLARINDAKİ TEHLİKE
Vahapoğlu, yüzbinlerce Dolar/Euro verilerek alınan makam araçlarının da tehlike arz ettiğine vurgu yaparak, “Özellikle önemli misyon yüklenmiş ya da önem atfedilen şahsiyetlere yönelik suikast girişimleri için her türlü elektronik donanıma ve uzaktan kontrol imkanına sahip diye pazarlanan yüzbinlerce dolarlık/euroluk makam araçlarının kötü niyetliler için ciddi imkan sağladığı da bir tarafa not edilmelidir” dedi ve şu uyarıyı yaptı:
“Bu nedenle kullanılan aygıtlara/araçlara dışarıdan/uzaktan yapılabilen müdahaleler kontrol edilebilir hale getirilmeli, güncellenme süreçlerine müdahil olunabilmeli, neyin uzaktan güncellendiği bilinmeli ve kullanıcıya dışarıdan yapılan müdahaleye engel olacak imkânın verilmesi gerekir. Ancak kullanım yaygınlığı ve alışkanlıklar nedeniyle günümüz şartlarında bunu tam yapabilmek/kontrol etmek mümkün olmayabilir. Buna rağmen zaman geçmiş değildir mutlaka milli nitelikli tedbirler geliştirilmelidir/ alınmalıdır. Dronlar, robotlar, bilgisayar programları ve yapay zekanın diğer ürünleri de güvenlik boyutuyla ayrıca ele alınmalıdır…”
