SON DAKİKA
Hava Durumu

#Bursa Kent Konseyi

Söz Bursa - Bursa Kent Konseyi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bursa Kent Konseyi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye’nin en büyük fotoğraf festivali başlıyor Haber

Türkiye’nin en büyük fotoğraf festivali başlıyor

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, Bursa Kent Konseyi ve BUFSAD işbirliğiyle bu yıl 20 Aralık- 20 Ocak tarihleri arasında düzenleyeceği 14. Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali (Fotofest), bir kez daha fotoğraf tutkunlarını Bursa’da buluşturacak. Bu yıl Fotoğraf Festivali’nin küratörlüğünü Fotoğrafçı, Akademisyen ve Eleştirmen Laleper Aytek üstlendi. Fotoğraf tutkunlarının merakla beklediği Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali’nin (Fotofest) tanıtım toplantısı, Gökdere’de yapıldı. Toplantıya, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Şafak Baba Pala, Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Pınar Işıkyıldız, Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı ve Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Güney Özkılınç, Festival küratörü Laleper Aytek, Kent Konseyi Genel Sekreteri Elvan Atay Özkan, BUFSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Akkurt ve fotoğraf severler katıldı. “BURSA’MIZIN SAKLI KALAN SESİNİ, TÜM DÜNYAYA DUYURACAK” Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, 20 Aralık 2024 ile 20 Ocak 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilecek büyük organizasyon ile Bursa sokaklarının ve mahallelerinin sanatın ışığıyla aydınlanacağını söyledi. 14. Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali ile kentin sokaklarına, meydanlarına yayılan bir sanat dalgasına tanıklık edeceklerini belirten Başkan Bozbey, “Sanat dalgası, sadece gözlerimizi değil, ruhumuzu da besleyecek. Bursa’mızın derinlerde saklı kalan sesini, ‘Şehrin itirazı’ temasıyla tüm dünyaya duyuracak. Bu tema, sıradan bir başlık değil. Her sokak, her bina, her tarihi bina, her bakış, derelerimiz, dağımız, denizimiz bize bir şey anlatıyor. İtiraz ediyor, direniyor, kabul ediyor ya da reddediyor. Biz de bu festivalde, Bursa’nın fotoğraflarla konuşmasına, kendi öyküsünü anlatmasına vesile oluyoruz. Bu yılki Fotofest ile bu sesin en güçlü yankısını fotoğraf sanatı aracılığıyla duyacağız” dedi. 30’A YAKIN SOLO SERGİ VE GRUP SERGİLERİ YER ALACAK Fotofest’in önemli değişikliklerinden birinin de bir ay boyunca sürecek bir festivale dönüşmüş olması olarak açıklayan Başkan Bozbey, kentin farklı ilçelerindeki farklı galerilerde açılacak 30’a yakın solo sergi ve grup sergileri ile sanatseverleri buluşturacaklarını anlattı. Başkan Bozbey, “Bu yıl festivalimiz Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde daha önceki yıllardaki yapılan tek mekanlı yapının dışına çıkarak, kente yayılan bir sanat etkinliği haline dönüşecek. Böylece Bursa’nın sadece sanatta değil, yaşamın her alanında çok sesli ve dinamik bir şehir olduğunu göstermiş olacağız. Kültür ve sanat, bir kenti yalnızca güzel kılmaz. Onu yaşatır, anlamlı kılar. Kenti canlı tutan, ona nefes aldıran şey, duvarlarında yankılanan sanatın sesi, meydanlarında atılan adımların ritmi, sokaklarında çınlayan gülüşlerin yankısıdır. Biz Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak bu sesi daha da yükseltmeye, kentimizi sanatıyla yaşatmaya kararlıyız” dedi. “ŞEHRİN İTİRAZINI DİNLEYİN” Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali’nin de bu çabanın bir meyvesi olduğunu dile getiren Başkan Bozbey, sanata yapılan her yatırımın, insanın ve toplumun özüne yapılan en derin yatırım olduğunu ifade etti. Fotofest ile sergilenecek her fotoğrafın, kentin geçmişine, bugününe ve geleceğine yazılmış birer mektup olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, “Fotoğraf sanatçılarımızın objektifinden çıkan her kare, Bursa’nın ruhunu keşfetmek için bir davettir. Bu festivalde atölyelerle, söyleşilerle, panellerle yalnızca gözlerimiz değil, kalplerimiz de açılacak. Festivalimizin gerçekleşmesinde emeği geçen tüm paydaşlara, Bursa Kent Konseyi’ne, Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği üyelerine, küratörümüz Laleper Aytek’e ve festivalimize katılacak tüm sanatçılarımıza teşekkür ediyorum. Bursa’mızı sanatın ve kültürün başkenti yapma yolundaki kararlılığımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Şehrin itirazını dinleyin. Belki de o itiraz, hepimizin içindeki sesi açığa çıkaracaktır” dedi. “FOTOĞRAF CAMİASININ ÇOK İYİ BİLDİĞİ VE TAKİP ETTİĞİ BİR FESTİVAL” Festivalin küratörü Fotoğrafçı, Akademisyen ve Eleştirmen Laleper Aytek, samimi bir ekiple çalıştığı için duyduğu mutluluğu dile getirdi. Birbirine inanan bir ekiple yeni festival ruhunu ve dokusunu ortaya çıkarttıklarını belirten Aytek, festivalin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti. Festivalin ‘sürdürülebilirlik, görünürlük ve şehre yayılmış, uzun süreli’ olmak üzere 3 ana ekseni bulunduğunu anlatan Aytek, “Fotofest, Bursa’nın alameti farikalarından biri haline gelmiş. Ulusal ve uluslararası fotoğraf camiasının hem çok iyi bildiği hem de takip ettiği bir festival. Türkiye’de bu anlamda başka bir festivalimiz yok. Bu nedenle festivalin sürdürülebilirliğini önemseyen bir belediye yaklaşımıyla çalışmamız çok değerli. Görünürlük kısmında pek çok ilki gerçekleştireceğiz. Gençlerin, Bursalı fotoğrafçıların ve kadın sanatçıların görünürlüğünü sağlamak istiyoruz. Toplamda 28 solo ve 2 grup sergisi olacak. Bu festivalde kadın fotoğrafçılar yüzde 66 ile temsil ediliyor. Ayrıca şehre yayılmış ve uzun süreli festival, Bursa dışından da çok fazla izleyici alacaktır. 10 farklı mekanda sergiler olacak. Etrafına kurgulayacağımız yan etkinlikler bulunacak. Umarım farklı duygu ve düşünceleri tetikleyecek bir festival dokusu oluşturmuş oluruz” dedi. Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Türkiye’nin en büyük, ilk ve tek fotoğraf festivali olan BursaFotoFest’in ‘şehrin itirazı’ temasıyla 14’üncü kez fotoğraf tutkunlarıyla buluştuğunu söyledi. Festivalin, fotoğrafın usta isimlerini Bursa’da buluşturacak olmasının haklı gururunu yaşadıklarını belirten Aksoy, festivalin kente bir şölen, şenlik ve bayram tadında sunulmasını sağlayan herkese teşekkür etti. BUFSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Akkurt, Fotoğraf Festivali’nin bugüne kadar büyüyerek gelmesine katkı sağlayan ve emeği geçen herkese teşekkür etti. Uluslararası nitelikte olan festivalin 14 yıldır devam etmesinin çok kıymetli olduğunu dile getiren Akkurt, festivale farklı bir bakış akışı katacak şekilde BUFSAD’ın da çalışmalarına devam edeceğini ifade etti. Program, konuşmaların ardından soru cevap bölümüyle devam etti.

"Merinos'un isim hakkı Bursa'ya ait kalmalı" Haber

"Merinos'un isim hakkı Bursa'ya ait kalmalı"

Bursa Kent Konseyi tarafından düzenlenen basın toplantısında konuşan Merinos Emeklileri Derneği Başkanı Kemal Menemen, “Merinos, ismi ile yerinde yaşamaya devam etmektedir. Satışa çıkarılan markalarının sahipliği, Bursa’ya ve Bursalılara ait olacak biçimde Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmelidir” dedi. Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye ve Bursa sanayisinin gelişiminde büyük bir pay sahibi olan ve Bursalıların hafızasında önemli bir yeri bulunan Merinos’un isim hakkı, geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından satışa çıkarılmıştı. Bursa Kent Konseyi, isim hakkının satışına ilişkin Merinos Parkı Güney Kapısı’nda bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına Bursa Kent Konseyi Başkanı Ertuğrul Aksoy’un yanı sıra Bursa Kent Konseyi Merinos Çalışma Grubu, Merinos Emeklileri Derneği üyeleri, Merinos Spor Kulübü üyeleri ve çok sayıda basın mensubu katılım gösterdi. Merinos Emeklileri Derneği Başkanı Kemal Menemen, açılışı Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından gerçekleştirilen Sümerbank Yünlü Sanayi Müessesesi’nin ‘Cumhuriyet Dönemi Sanayi Mirası’nın yaşatılması bakımından büyük önem taşıdığının altını çizdi. Kuruluş kararından bugüne kadar Bursa’ya ve Türkiye’ye büyük katkıları olan Merinos Fabrikası’nın 2004 yılında üzerindeki taşınmazlarla birlikte Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne devredildiğini hatırlatan Menemen, “Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin inisiyatifiyle, kentin ve Cumhuriyet tarihinin sembol işletmelerinden biri olan ve Bursa ile özdeşleşmiş ‘Merinos’ adı, Merinos Parkı, Merinos Fuar Alanı, Merinos Tekstil Sanayi Müzesi, Merinos Enerji Müzesi ve Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde yeniden hayat bulmuştur. Sümer Holding’e ait ‘Bursa Merinos (Türk Malı)’ ve ‘Merinos’ markaları ihale ile satışa çıkarıldı. Bu durum Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne ait kültür merkezi, park ve müze gibi tesislerde kullanılan ‘Merinos’ isimleri nedeniyle ‘marka isim hakları veya kullanamama’ gibi ciddi sorunlar oluşturacaktır. ’Merinos’ ve ‘Bursa Merinos (Türk Malı)’ isimleri satılamaz. Merinos Fabrikasının doğuşu ve ‘Merinos’ isminin verilmesi bizzat Atatürk tarafından 1935 yılında planlanmıştır. Merinos isminin nereden ve hangi köklerden oluştuğu Atatürk tarafından Ekonomi Bakanı Celal Bayar’a yazdığı bir mektupla belirtilmiştir. Mektup örneği Merinos Tekstil Müzesinde sergilenmektedir” dedi. Bursa ve Merinos isimlerinin bulunduğu patentin, Bursa ve Merinos dışında kullanılmasının, yerli, yerli ortaklı yabancı veya yabancı şirketlere satışı gibi bir ihtimalin asla düşünülmemesi gerektiğini dile getiren Menemen, “Merinos logosu 1960’lı yıllarda Merinos Fabrikası teknik ressamları tarafından üretilmiş olup o günden itibaren Merinos’un tüm ürün ve yan kuruluşlarında kullanılmıştır. Bu logo öz be öz Bursa ve Merinos'lu sanatkarların imzasını taşımaktadır. 2004 yılında kapatılarak Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne devredilen Merinos Fabrikası ve arazileri üzerinde bugün Merinos’un orijinal binalarının da bulunduğu Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi yer almaktadır. Merinos, Tekstil ve Enerji Müzeleri ile geçmişi bugüne taşımaktadır. Merinos, ismi ile yerinde yaşamaya devam etmektedir. Bu nedenlerle ihale İptal edilerek Sümerbank Holding A.Ş. Genel Müdürlüğü’nce satışa çıkartılan ‘Bursa Merinos (Türk Malı)’ ve ‘Merinos’ markalarının sahipliği, Bursa’ya ve Bursalılara ait olacak biçimde Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmelidir” diye konuştu.

Gemlik Körfezi ölüyor Haber

Gemlik Körfezi ölüyor

Marmara Kimya Sanayi fabrikasının Gemlik tesisinde gerçekleştirmek istediği Derin Deniz Deşarjı ve kapasite artışı için Gemlik Kent Konseyi öncülüğünde Bursa Kent Konseyi, Bursa Barosu, Bursa Kimyacılar Odası, Doğader ile birlikte Gemlik'te bulunan sivil toplum kuruluşları, siyasi partilerin ilçe teşkilatları ve belediye meclis üyeleri ile basın toplantısı gerçekleştirildi. “KİMYA FABRİKALARININ GEMLİK KÖRFEZİ’NDEN GİTME VAKTİ GELMEDİ Mİ?” Toplantıda ilk olarak programa ev sahipliği yapan Gemlik Kent Konseyi Başkanı Sedat Akkuş söz aldı. Akkuş, “Bugün burada 2020 yılından beri Gemlik Kent Konseyi ve Gemlik Belediyesi’nin akademik odalar ve STK’lar ile birlikte yürüttüğü MKS firmasının derin deniz deşarjı ve kapasite artışı ile ilgili yetkili kurumlardan konunun detaylarını öğrenmek adına toplanmış bulunuyoruz. Gemlik Körfezi her geçen gün çok daha kötü bir noktaya doğru ilerliyor. Çok değil, bir kaç yıl önce Marmara Denizi’nin müsilaj problemi ile karşı karşıya kaldığını unutmamamız gerektiğini düşünüyorum. Derin deniz deşarjı ve kapasite artışı ile müsilaj probleminin ortaya çıkma olasılığının ne kadar yüksek olduğunu bilirkişi raporları ortaya koymuş durumda. Bugün yapılmak istenen kapasite artışı da bunu tetikleyici bir faaliyet olarak gerçekleşecek. Belli ki, Marmara Kimya Sanayi fabrikası yatırım ve kapasite artışlarına devam edecek. Ama bizim de Gemlik Kent Konseyi olarak Gemlik Körfezi’nin, geleceğimizin kirletilmesine müsaade etmeyecegimizi bilmesi gerektiginin altını çizmek istiyorum.” dedi. Gemlik’in depremselliğine dikkat çeken Akkuş, “Gerek körfezin kirliliği, gerek balık polilasyonunun azlığı, gerekse ilçemizin depremselliği göz önüne alındığında, MKS kuruluşunun Güney Anadolu fay hattına paralel ve çok yakın olduğu ilçemiz için büyük risk oluşturduğu ortadadır. Şimdi kimse bizi yanlış anlamasın. İlçemizde yüzlerce sanayi kuruluşu var. Hiçbiri ile de böyle bir problem yaşamadık. Ama kimyevi madde üreten sanayi kuruluşlarının, deprem gerçeği göz önünde bulundurulduğunda körfezden gitme vakitlerinin gelmiş olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu. “BİZ MKS FİRMASINI GEÇMİŞTE TIR PARKLARINDA YAPITIĞI ÇED TOPLANTILARINDAN BİLİRİZ” İkinci olarak söz alan Bursa Barosu Yönetim Kurulu Üyesi İsmail İşcem şöyle konuştu: “Marmara Denizi’nde sahile konumlanmış bir tesisten söz ediyoruz. Bu tesis sürekli bir şekilde gelişiyor ve bunu da fütursuzca yapıyor. 12 bin ton olan kapasitesini bugün 50 bin tona çıkartmak istiyor ve bunun için de valilikten ÇED raporuna gerek yoktur kararı aldılar. Bunun bir benzerini bir kaç ay önce Orhangazi’de gördük. Hektaş firmasına üre tesisi kurmak için ÇED raporuna gerek yoktur kararı aldılar. Hızlı bir reaksiyon gelince, halk bu işin karşısında akademik odalar ile beraber durunca, valilik de ÇED başvurusunu durdurdu ve red etti. Biz de bu konuyu mahkemeye taşıyacağız. 2022 yılında derin deniz deşarjı konusunu da o dönemin Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan ve akademik odalar ile beraber yargıya taşıdık. Bilirkişi raporları çok açık, bizim ile beraberdi ama mahkeme davayı kabul etmedi. Biz de istinafa, bir üst mahkemeye taşıdık. Geçmişte bu firma ÇED toplantılarını tır kooperatiflerinde yapmış ve toplantı ilanlarını Bursa gazetelerine vermiş ve kimsenin haberi olmamıştı.” “ÜÇ DÖNEMDİR BAŞKANLIK YAPIYORUM, ÜÇ DÖNEMDİR MKS PROBLEMİ İLE UĞRAŞIYORUZ” Bursa Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Erkan Tekin Mutlu ve Yönetim Kurulu Sekreteri Vedat Sezer teknik konulara değindi. Mutlu, “Üç dönemdir başkanlık yapıyorum, üç dönemdir MKS’nin problemleri ile uğraşıyoruz. Onlar vazgeçmiyor ama biz de vazgeçmeyeceğiz. Çünkü bizim söylemlerimizi bilim destekliyor. Bizim teknik olarak itiraz ettiğimiz, ÇED raporunun blok diyagramlarının hiç birinde ağırlıkça yüzde yok. Kimyanın en temel noktası; giren madde nedir, çıkan madde nedir? Ama baktığımızda bu rakamlar sunulan raporda maalesef yok. Firma kapasiteyi 12 bin tondan 50 bin tona çıkartacağım diyor ama blok diyagramlara bakıyorsunuz, giren çıkan maddelerin miktarları belli değil. Bileşenlerin ağırlıkça yüzdesi paylaşılmamış. Kilogram saat akış hızları hiçbir diyagramda belirtilmemiş. Aynı şekilde, akış sıcaklıkları da belirtilmemiş. Akımın entalpisinden, ürünlerin yoğunluğundan, basınçtan, reaksiyon verimliliğinden hiç bir şekilde bahsedilmemiş. Bu parametreler verilmeden de nasıl bir ÇED raporu düzenlenmiş, biz bir anlam veremedik. Marmara Denizi’nin oksijen seviyesi her geçen gün düşüyor. Derin deniz deşarjı sırasında kulanılacak kimyasallar ile de seviye iyice düşecek ve musilaj gibi bir çok problem tekrar gün yüzüne çıkacak.” şeklinde konuştu. “GEMLİK HALKININ HAKLI MÜCADELESİNİN YANINDAYIZ” Bursa Kent Konseyi Başkanı Dr. Ertuğrul Aksoy yürütme kurulu adına söz aldı. Aksoy şöyle konuştu: “Geçmişten beri Gemlik Körfezi’ndeki olumsuzluklar ile mücadele etmek adına hep buradaydık. Bugün de Bursa Kent Konseyi, Genel Sekreterimiz ve çalışma gruplarımız ile birlikte yine buradayız. Bir ziraat mühendisi olarak iki konunun altını çizmek istiyorum. Dünyanın en kıymetli zeytininin yetiştiği bir coğrafyada kurulan kimya tesisinin, raporlarda belirtmediği rakamlardan da bellidir ki, havamıza, suyumuza, toprağımıza zarar verecekler, ciddi bir kirlilik yaratacaklar. Bunu gizlemek için de en iyi bildikleri işi yapiyorlar ve  proje tanıtım dosyası ile, ‘ÇED gerekli değildir’ kararı ile bu işi geçiriyorlar. Uydu görüntülerinden bakıldığında, boğazdan giriş yapan akıntı, İmralı Adası’na çarpıp Gemlik Körfezi’ne doğru bir dönüş yapıyor. Bu da kirliliği hapseden bir yapıya dönüşüyor. Sadece bu husus bile, hem bu kapasite artışının hem de bundan sonra Gemlik'te hiçbir sanayi kuruluşunun yer almaması için yeterli bir sebeptir.” “BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANIMIZ MUSTAFA BOZBEY KONUNUN YAKIN TAKİPÇİSİ”  Son olarak söz alan, Bursa'da çevre olayları dendiğinde ilk akla gelen isim Doğader Başkanı Murat Demir, “Tüm Gemlik'i ayağa kalkmaya davet ediyorum” dedi.  Marmara ile ilgili bilgiler veren Demir, “Marmara Bölgesi neredeyse Türkiye nüfusunun yarısına tekabül etmekte, Marmara sanayisi de Türkiye sanayisinin üçte ikisine tekabül etmekte ve bu nedenle de Marmara Denizi, Marmara'nın bir foseptiği haline gelmiştir. Marmara Denizi artık sanayinin ve evsel atıkların kirliliğini taşıyamaz bir noktadadır. Yerel yönetimlerin yetkilerini artık ‘Marmara Denizi’ni nasıl temizlerim?’ diyerek çalışmalara başlaması gerektiği yerde, biz güne, yeni sanayi kuruluşları ve onların kapasite artışları ile başlıyoruz. Geçmiş dönemde Mehmet Uğur Sertaslan hakikaten büyük bir özveri ile akademik odalar ve paydaşları ile güzel bir süreç yürüttü. Biz daha o süreçle mücadele ederken, MKS karşımıza bu sefer de ÇED raporundan muaf bir projeyle çıkıverdi. O yüzden bizler de Bursalılar olarak, Gemlikliler olarak bu sorunu tüm kamuoyuna duyurmamız gerekiyor. Çok geç kalmadan bu konuyu anlatan akademik odalar, sivil toplum kuruluşları ve yerel halk ile geniş katılımlı bir eylem yapmalıyız. Konu protesto edilmeli ve kamuoyuna güçlü bir şekilde duyurulmalıdır. Kent Konseyi Başkanımız ve yürütme kurulu ile birlikte, geçtiğimiz hafta Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey’i ziyaret ettiğimizde bu konuyu gündeme getirdik. Kendisi de Bursa Kent Konseyi aracılığıyla her türlü desteği vermemiz gerektiğini söyledi. Eğer biz güçlü bir eylem planı ortaya koyarsak, Marmara Belediyeler Birliği Başkanı Mustafa Bozbey konuyu oraya da taşıyacaktır.” diye konuşmasını tamamladı.

Bursa Kent Konseyi’nde Ertuğrul Aksoy dönemi Haber

Bursa Kent Konseyi’nde Ertuğrul Aksoy dönemi

Meslek odaları, sendikalar, muhtarlıklar ve sivil toplum örgütlerinin bileşeni olduğu Bursa Kent Konseyi’nin Seçimli Genel Kurul Toplantısı, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Hüdavendigar Salonu’nda gerçekleştirildi. Yoğun katılımla gerçekleşen genel kurul, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Kent Konseyi adına açılış konuşmasını yapan Elvan Atay Özkan, Bursa için başarılı projeler üretileceğine olan inancını vurgulayarak yoğun katılım nedeniyle delegelere ve konuklara teşekkür etti. Divan Başkanlığı’na Şazi Çavuşoğlu, divan üyeliklerine ise Cansu Barak ve Ahmet Keskin’in seçildiği genel kurulda, Uludağ Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Bursa Kent Konseyi’nin yeni başkanı oldu. “Tüm paydaşların görüşlerini aktaracağı bir sistem kuracağız” Bursa Kent Konseyi Başkanı ve Yürütme Kurulu olarak büyük bir sorumluluk yüklendiklerinin farkında olduklarını söyleyen Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, bu görev için ciddi bir sorumluluk ve görev bilinci gerektiğini belirtti. Bu bilinçle ayrım yapmadan Bursa’daki tüm paydaşların görüş ve önerilerinin alınarak yönetime aktarılacağı bir sistemi oluşturmak gerektiğini ifade eden Aksoy, “Bunun için oluşmuş bir sistem var. Ama Nilüfer’de olduğu gibi kentin tüm paydaşlarının, mahalle komiteleri aracılığıyla daha fazla katılım sağlayabileceği, daha fazla insana dokunabileceğimiz ya da daha fazla insanımızın, kent paydaşının görüşlerinin alınabileceği bir mekanizmayı oluşturmamız lazım. Onu birlikte konuşacağız” dedi. Yönetim anlayışlarında önceliklerine değinen Aksoy, “Burası öncelikle tarım kenti. Sanayisi, turizmi, doğası ve sağlık altyapısı da var. Bursa’nın çeşitli kimlikleri var. Bu kimlikleri rakip olarak görmüyoruz. Birbirini destekleyen bir paydaş olarak görüyoruz. Hepsinin birlikte gelişmesini, sürdürülebilir olarak gelişmesini sağlayacak çalışmayı, projelendirmeyi, önerileri, kontrol mekanizmasını oluşturacağız” ifadelerini kullandı. “İlk işlerimizden biri Çevre Meclisi’ni oluşturmak” Aksoy, Bursa’nın çevre hassasiyetleri ile ilgili de ayrı bir parantez açarak, “Toprağımızı, suyumuzu, havamızı koruyabileceğimiz bir mekanizmayı birlikte oluşturacağız. Bursa Kent Konseyi’nde çevre meclisi oluşturulmamış. Çalışma grubu var ama ilk işlerimizden bir tanesi de Çevre Meclisi’ni oluşturmak. Bursa’nın doğal kaynaklarına ilişkin, sürdürülebilir kullanımına ilişkin görüşlerimizi ve projelerimizi oluşturup, 1/100 bin ölçekli planın yapım aşamasında önerilerimizi sunacağız. Denetleme görevini yapacağız. İlk etapta bu çalışmayı düşünüyoruz. Onun dışında asıl ve yedek demeden yürütme kurulumuzla birlikte oturup konuşacağız. Hocalarımız var, sendikalardan, meslek odalarından, muhtarlardan katılımcılar var. Onların görüşleri doğrultusunda ‘Bursa’nın öncelikleri konusunda neler yapılabilir, neye ulaşmamız gerekiyor’ bunları ilk etapta belirleyeceğiz” dedi. Konuşmaların ardından geçmiş dönem Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan ve geçmiş dönem Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Murat Başlar ile birlikte yine geçmiş dönem meclis başkanlarına da verdikleri katkılardan dolayı plaket takdim edildi. Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy’un başkanlığındaki asil Yürütme Kurulu şu isimlerden oluştu; Prof. Dr. Alparslan Türkkan, Prof. Dr. Gül Sayan Atanur, Doç. Dr. Sebla Arın Ensarioğlu, Taner Çolakoğlu, Murat Demir, Erol Yılmazer, Sema Pamukçular, Canan Akın Erdem, Avukat Derya Aysel, Ayhan Zenbilci, Gökhan Aydın, Yeliz Toy, Dr. Ali Uçar, Ozan Ulusoy, Yüksel Ceylan, Dr. Alper Can, Dilek Yıldız Karakaş, Feridun Tetik, Burak Demirci, Nursel Demir, Bilge Gizir ve Serkan Durmuş. Yürütme Kurulu yedek listesi ise Can Başaran, Dilek Üzümcüler, Ali Genç, Derya Şimşek Aksakal, Fatih Işık, Sebiha Yıldızalp, Uğur Onur Çinko, Ali Algın Köşkdere, Arca Atay, Aysel Gürel, Şengül Ceyhan, Serap Ala Çelik, Koray Köktürk, Suat Arvas, Nergis Döner, Mesut Özkeser, Kerim Bayramoğlu, Tayfun Kırmızıtoprak, Eren Yaşar, Tahir Adıman, Kadriye Sarıbıyık ve Sevilay Karaca’dan oluştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.