SON DAKİKA

#Bebek

Söz Bursa - Bebek haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bebek haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İsmini bile koymadıkları 2 günlük bebek hayatını kaybetti Haber

İsmini bile koymadıkları 2 günlük bebek hayatını kaybetti

Eve geldikten sonra emzirdiği bebeğini uyutan kadın, bir süre sonra kontrol ettiği bebeğinin fenalaştığını fark edince 112 ekiplerini aradı. Ambulansta müdahale edilen minik bebek tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Bursa'da yaşayan Ahmet-Fatma Hamidov çiftinin 2 gün önce Bursa Şehir Hastanesi'nde dünyaya gelen bebekleri 4 saat önce hastaneden taburcu oldu. Çift hastaneden çıktıktan sonra 2 günlük bebekleriyle Osmangazi ilçesi Altonova Mahallesi'ndeki evlerine geldi. Bebeğini emzirdikten sonra beşiğine koyan anne bir süre dinlendikten sonra minik bebeği kontrol ettiğinde fenalaştığını fark etti. 112 ekiplerine bilgi veren kadının ihbarı üzerine adrese gelen sağlık ekipleri ilk müdahaleyi ambulansta yaptı. Tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan minik, Bursa Adli Tıp Morguna sevk edildi. "İSMİNİ BİLE KOYMADIK" Çocuğunun öldüğünü öğrenen acılı baba, "2 gün önce eşim Bursa Şehir Hastanesi'nde doğum yaptı. 4 saat önce de taburcu olduk. Sonra eve geldik. Eşim bebeği emzirdikten sonra yatağına bıraktı. Annem bir süre sonra çocuğu kontrol ettiğinde renginde farklılık olduğunu fark etti. Ekiplere haber verdiler. Sağlık ekipleri geldiklerinde müdahale ettiler ama kurtaramadılar. Ben çocuğumun neden öldüğünü bilmek istiyorum. Daha ismini bile koymamıştık. Evraklarını alıp sabah kaymakamlığa gidecektim" diye konuştu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Vahşet! 2 günlük bebeği boğup, üstüne beton dökmüşler! Haber

Vahşet! 2 günlük bebeği boğup, üstüne beton dökmüşler!

2010'daki olayın detayları şoke etti. Tekirdağ İl Jandarma Komutanlığına bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü JASAT timleri tarafından 12 Mart 2025 tarihinde gerçekleştirilen projeli operasyon kapsamında, İ.A. (38) isimli kadının Yakın Akrabayı Öldürme suçundan müebbet hapis cezası bulunduğu belirlendi. Aynı suçtan tutuklamaya yönelik aranan T.S. (64) isimli kadın da ekiplerin takibine alındı. Asayiş Şube JASAT, 6. JASAT, Çorlu İlçe Jandarma Komutanlığı ve Süleymanpaşa İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerinin ortak operasyonuyla şüpheliler, Süleymanpaşa ilçesine bağlı Nusratiye Mahallesi'ndeki ikametlerinde yakalandı. Dehşet dolu detaylar: Beton dökmüşler Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde, 2010'da meydana gelen olayda İ.A.'nin askerdeki sevgilisinden dünyaya gelen 2 günlük kız bebeği, aile meclisi kararıyla öldürüldü. Bebeğin önce boğularak öldürüldüğü, ardından evin bahçesine gömülüp üzerine beton döküldüğü ortaya çıktı. Polis, yapılan ihbar üzerine belirtilen adreste arama yaparak bebeğin cesedine ulaştı. Soruşturma kapsamında, anne İ.A., anneanne T.S. ve aile meclisinin diğer üyeleri gözaltına alındı. Adres değiştirmişler 2010 yılında tutuklu olarak yargılanan anne ve anneanne mahkemenin ara kararıyla 2018 yılında tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Mahkemenin iki kadın hakkında yakın akrabayı öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet karar vermesinin ardından iki kadın sürekli adres değiştirerek izini kaybettirdi. Cinayetten aranan iki kadın JASAT Ekiplerinin titiz çalışması neticesinde yakalanarak cezaevine teslim edildi.

Bebeklerde burun akıntısına dikkat! Haber

Bebeklerde burun akıntısına dikkat!

Medicana Bursa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Dilara Yılmaz ailelere yaptığı uyarıda şu cümlelere yer verdi; "RSV, çocuklar arasında en yaygın görülen solunum yolu enfeksiyonlarından biridir ve hemen hemen her çocuk ilk iki yıl içinde en az bir kez bu virüsün neden olduğu hastalıklara yakalanır. RSV enfeksiyonunun genellikle üst solunum yolu enfeksiyonu olarak başlar. Ancak yüzde 20-30 oranında alt solunum yolu enfeksiyonlarına, yani bronşiyolit ve zatürreye yol açabilir. RSV'nin özellikle bir yaş altındaki bebeklerde alt solunum yolu enfeksiyonlarının en sık sebeplerinden biridir. Burun akıntısı, soğuk algınlığı gibi görünen belirtiler, zatürreye yol açabilir. Bu sebeple ebeveynler, belirtiler konusunda dikkatli olmalı ve herhangi bir solunum güçlüğü, oksijen seviyesinin düşmesi gibi durumlarda mutlaka bir doktora başvurmalıdır. Prematüre doğmuş bebekler, kronik akciğer hastalığı, kalp hastalıkları ve bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklar RSV enfeksiyonlarına karşı daha savunmasızdır. Bu çocuklarda enfeksiyon daha ağır seyredebilir ve hastaneye yatış gerektirebilir. Ancak sağlıklı çocuklarda da hastalık ciddi boyutlara ulaşabilir. Beslenme bozukluğu, oksijen satürasyonlarında düşüş veya solunum zorluğu varsa, hastaneye yatırmak gerekebilir." VİRÜS BULAŞTIĞI YÜZEYDE SAATLERCE KALABİLİR RSV'nin insandan insana yayıldığını belirten Uzm. Dr. Dilara Yılmaz, "Virüsün en çok öksürme, hapşırma ve nefes alıp verme yoluyla, enfekte olmuş kişinin salyası ve burun akıntısı ile bulaşır. Aynı zamanda, ellerde 30 dakika kadar canlı kalabilir ve bulaşabileceği yüzeylerde de saatlerce varlığını sürdürebilir. Bu yüzden sık sık el yıkama, maske kullanımı ve hijyen önlemlerine dikkat edilmelidir. RSV için rutin bir aşı yok. Prematüre bebekler ve doğuştan kalp hastalığı olan bebeklere yönelik koruyucu olarak antikor tedavisinin kullanılabilir. Bu tedavi, Ekim-Mart ayları arasında risk altındaki bebeklere uygulanmakta ve RSV enfeksiyonlarının ciddi boyutlara ulaşmasını engellemektedir. Sonuç olarak, RSV’ye karşı ebeveynlerin uyanık olmaları ve hijyen kurallarına titizlikle uymaları büyük önem taşımaktadır. Erken teşhis ve doğru tedavi, çocukların sağlıklı bir şekilde bu dönemi atlatmalarına yardımcı olacaktır" dedi. RSV’DE ANTİBİYOTİĞE GEREK YOK RSV enfeksiyonunun tanısının genellikle hasta yakınmaları, muayene belirtileri ve yapılan testlerle koyulduğunu belirten Uz. Dr. Dilara Yılmaz, "Bu testler, enfeksiyon etkenlerini ayırt etmek ve gereksiz antibiyotik kullanımını önlemek açısından önemlidir. RSV enfeksiyonlarının tedavisi genellikle destekleyicidir. Antibiyotik kullanımına virüs kaynaklı enfeksiyonlarda gerek kalmamaktadır. Ancak, ikincil bakteriyel enfeksiyonlar, örneğin orta kulak iltihabı veya zatürre gelişirse, antibiyotik tedavisi gerekebilir" şeklinde görüş verdi.

İstenileni yapmadı 2,5 aylık bebeğine kayyum atandı! Haber

İstenileni yapmadı 2,5 aylık bebeğine kayyum atandı!

Murat (40) ve Seda (35) Çakmak çiftinin 2.5 ay önce özel bir hastanede M.T., adını verdikleri evlatları dünyaya geldi. Ancak aile, evlatlarından topuk kanı aldırmadı ve aşı olmasını istemeyerek evrakları imzalayıp daha sonra taburcu olup evlerine gitti. Dava açıldı, bebeğe kayyum atandı Ancak topuk kanı alınmayıp aşı yapılmadığı için özel hastane durumu çiftin ikamet ettiği mahallenin sağlık ocağına, onlarda Sağlık Bakanlığı'na bildirdi. Topuk kanı aldırmayan aile hakkında Sağlık Bakanlığı şikayetçi oldu ve Adana 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldı. Açılan davada mahkeme, ailenin ifadesine başvurdu. 2.5 aylık M.T. için kayyum atanmasına karar verdi. Aile, mahkeme sürecinde Murat Çakmak'ın kardeşi F.Ç.'yi evlatlarının vasisi olarak mahkemeye bildirdi. Davanın ilk duruşmasının önümüzdeki günlerde görülmesi bekleniyor. “Türk Tabipler Birliği kapatılsın” İhlas Haber Ajansı'na konuşan baba Murat Çakmak, Türk Tabipler Birliği'ni suçlayarak, “Benim bir evladım daha var. 4 sene önce o dünyaya geldiğinde de topuk kanı aldırmadım ama hiçbir sorun yaşamadım. Ben araştırdım ve topuk kanının alınmasının hiçbir mantığını bulamadım. Kars'ta da böyle bir durum bir ailenin başına gelmişti ve Türk Tabipler Birliği ortalığı karıştırmıştı. Mahkemeler üzerinde baskı kurmaya çalışıyorlar ve bizim gibi aileleri mağdur ediyorlar. Türk Tabipler Birliği kapatılsın. Topuktan kan alınması için topuğu deldiğiniz zaman enfeksiyon kapabilir ve bizler bundan endişe duyuyoruz. Aynı testleri tükürük ve idrar ile yapabilirler, öyle yapsınlar. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Türk Tabipler Birliği bir anlaşma halinde gibi insanlara saldırmaya başlamışlar. Ben topuk kanı aldırmadım diye bana terörist muamelesi yapıyorlar” dedi. "Evladım belediye mi ki kayyum atanıyor" Kayyum atanması kararına da tepki gösteren baba Çakmak, “Benim evladım belediye mi ki kayyum atanıyor. Biz belediyelere kayyum atanır diye biliyoruz. Benim baktığım, hastaneye götürdüğüm, ilgilendiğim evladımın hakkını mahkemede amcası savunacak. Biran önce bu yanlıştan dönülmesini istiyoruz. Ben tıbba asla karşı bir insan değilim. Benim 4 yaşındaki kızım doktor olmak istiyor ve ben onu destekliyorum” ifadelerini kullandı. "Müvekkil inanmıyor" Çakmak ailesinin avukatı Bülent Şeker, "Müvekkil birinci çocuğu için topuk kanı vermedi ve hiçbir sorun olmadı. Ancak ikinci çocuğu için müvekkilimiz topuk kanı ve aşı reddi için yine dilekçe vermiş. Ondan sonra müvekkilin ifadesi alınmış ve kayyum atanmış. Bir tedbir kararı verilecek. Sağlıklı çocuk hakkında böyle bir karar verilemez. Bu topuk kanı testinde sayılan ve tespit edilen hastalıkların tedavi edileceği belirtilmiyor, sadece hastalıkların ilerlemesinin durdurulacağı belirtiyor. Müvekkilimiz de buna inanmıyor ve topuk kanı aldırmıyor diye konuştu. 'Topuk kanının önemi' Topuk kanı testi, her dört evlilikten birinin akraba evliliği olduğu ülkemizde, dünya geneline göre daha sık görülen genetik ve metabolik hastalıkları yenidoğan döneminde tespit edilerek erken tedavi ile çocuğun sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlayan hayati önemi olan test. Sağlık Bakanlığı tarafından zorunlu kılınan bu topuk kanı testi ile ülkemizdeki yeni doğan bebeklerin yüzde 99'una ulaşmış, her yıl 5 binin üzerinde bebek hastalık belirtileri ortaya çıkmadan tespit edilebiliyor.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.