Aliyev’den ABD’ye yaptırım tepkisi: “Bu girişimler kararlılığımızı etkilemez”
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve eşi Mehriban Aliyeva, işgalden kurtarılan Cebrayıl şehrinde inşa edilen toplu konutların anahtar teslim törenine katıldı. Aliyev, açılış töreninde yeni evlere taşınan Azerbaycan halkına dairelerin anahtarlarını teslim etti. Törende yaptığı konuşmada vatanseverlik ruhuyla yetişen genç neslin işgal altındaki Azerbaycan topraklarını geri aldığını belirten Aliyev, “Cebrayıl’ın gelişimi ile ilgili tüm gerekli talimatlar hemen verildi. İlk olarak mayın temizleme çalışmalarının yapılması gerekiyordu. Çünkü özellikle eski temas hattına yakın bölgeler daha yoğun bir şekilde mayınlanmıştı. Altyapı projeleri ise hemen başlatıldı. Bugün Cebrayıl’a gelen herkes, Sovyet döneminden kalma eski yolun yeniden inşa edildiğini ve yeni dört şeritli ana yolun Zengilan, Gubadlı ve Laçin’e kadar uzandığını görebilir” dedi.
“Hastane ve geçici tıp merkezinin inşası planlanıyor”
Diğer altyapı projelerinin de hızla gerçekleştiğini belirten Aliyev, “Dün buradayken yeni okulun açılışını kutladık ve bildiğiniz gibi önümüzdeki haftadan itibaren çocuklar okula başlayacak. Burada hastane ve geçici tıp merkezinin inşası da planlanıyor. Elbette bu kadar güzel, göz alıcı evler hem devletimizin gücünü gösteriyor hem de Azerbaycan devletinin eski yerleşimcilerin yaşam koşullarını uygun düzeyde sağlamak için elinden gelen her şeyi yaptığını gösteriyor. Birinci mahallede 33 çok apartmanlı bina inşa edildi. Burada ise 712 daire yapılıyor. Bu dairelerin bir kısmı halihazırda kullanıma açılmış olup, bir kısmının da önümüzdeki aylarda hizmete girmesi bekleniyor. Böylece Cebrayıl şehrinin ilk yeni yerleşim bölgesi kullanıma açıldı” diye konuştu.
“Batılı devletlerden biri Ermenistan’ı bir kez bile eleştirdi mi?”
Toprakları geri aldıktan sonra ilk kez Cebrayıl’a geldiğinde Ermeniler’in yol açtığı yıkımı hayal dahi edemeyeceğini belirten Aliyev, “Cebrayıl’da neredeyse sadece iki bina ayakta kalmıştı, o binalarda da Ermeni askerleri bulunuyordu. Geri kalan tüm şehir harabeye dönmüştü. Bunu görmek istemeyen, Ermenistan’ın işgal politikasına hala destek veren bazı Batılı devletler gözlerini açıp bakmalı. Görüyorlar, ama görmezden geliyorlar. Bizi suçluyorlar, yaptırımlar uyguluyorlar. Oysa Ermenistan’a 30 yıl boyunca tek bir yaptırım uygulanmadı. Ermenistan, uluslararası hukukun tüm kurallarını ihlal etti, topraklarımızın yaklaşık yüzde 20’sini işgal etti, etnik temizlik yaptı, Hocalı’da soykırım gerçekleştirdi. Peki, Batılı devletlerden biri Ermenistan’ı bir kez bile eleştirdi mi? Hayır. Hatta Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin kararlarını bile dikkate almadılar. Güvenlik Konseyi’nin kararları kesinlikle uygulanmalıdır. 1993’te dört karar alındı. Peki, 2020’ye kadar bir kez bile 'Bu toprakları işgal ettiniz, çıkmalısınız' dediler mi? Hayır” dedi.
“Bir karış toprağımız bile işgal altında kalamaz”
AGİT Minsk Grubu’nun işgale göz yumduğunu ve Ermenistan’ın işgaline mazeret uydurarak Azerbaycan’ı aşağılayıcı bir barışa zorlamaya çalıştığını söyleyen Aliyev, “Biz uluslararası platformlarda haklı sesimizi yükselttiğimizde 'Çok sert konuşuyorsunuz, bu sert üslup barış getirmez, uzaklaştırır' dediler. Ermenistan’la uzlaşmalısınız, barışmalısınız, savaşı kaybettiniz, bunu kabul edin diye sürekli baskı yaptılar. Bize söyledikleri hep buydu, hem resmi açıklamalarda hem de kapalı kapılar ardındaki temaslarda. Ama bizim duruşumuz net, kararlı ve değişmezdi. Bir karış toprağımız bile işgal altında kalamaz” diye konuştu.
“ABD’de Ermeni yanlısı kongre üyeleri Azerbaycan’a yaptırım uygulanmasını istiyor”
Fransa ve bazı Batılı devletlerin bu işgali kalıcı hale getirmek için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Aliyev, “Bu ülkeler, güya sorunu çözmeye çalışıyorlardı, ama aslında amaçları bizi sürekli baskı altında tutmak ve topraklarımızı Ermenistan’a vermekti. Bu ikiyüzlülüğün ve riyakarlığın bir ölçüsü var mı? Bugün Rusya-Ukrayna savaşına bakın, Batılı devletler, Fransa, Amerika, hepsi Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini savunuyor. Ukrayna’ya her türlü silah yardımı yapıyorlar. Peki, bizim işgal altındaki topraklarımıza neden farklı yaklaşıldı? 1 milyon insanımız evsiz kalmıştı, kimse yardım etmedi. Şimdi de ABD Kongresi’ndeki 60 Ermeni yanlısı kongre üyesi, Azerbaycan’a yaptırım uygulanmasını istiyor. O başvuruya göz attım, çirkin bir başvuru, ancak bu girişimler bizim kararlılığımızı etkilemez. Ama bu gösteriyor ki, bize yönelik düşmanlık politikası bitmiyor. O başvuruya baktığımda yazarın ve adresin aynı olduğunu tahmin ettim. Çünkü adresi ABD Dışişleri Bakanı’dır. Bu çağrının ABD Dışişleri Bakanlığı'nda yazıldığından hiç şüphem yok. Yani bizi tehdit edip, suçlamak için kendi kendilerine mektup yazıyorlar. Peki biz ne yaptık ki böyle yapıyorlar? Biz kendi topraklarımızı kurtardık” dedi.
“İhtiyaçları olduğunda yaptırımları kaldırıyorlar”
İşgal döneminde Azerbaycan'ın kültürel mirasının yok edildiğini, camilerin inek ve domuzlar için ahır olarak kullanıldığını hatırlatan Aliyev, "O dönemde Batı'dan tek bir kişi bile Azerbaycan'ın kültürel mirasının yok edildiğini dile getirmedi. Ancak şimdi, bizi tarihi mirasları yok etmekle suçluyorlar ve bu suçlamaların hiçbir temeli yok. 1992'de topraklarımızı kaybederken ABD bize yaptırım uygulamıştı. Bu yaptırımlar, 2001 yılında kaldırıldı. Çünkü o dönem Afganistan işgali başlamıştı ve Azerbaycan’a ihtiyaçları vardı. Afganistan’dan çekildiklerinde ise yaptırımlar yeniden devreye girdi. Bu nankörlüğün derecesi var mı yok mu? İhtiyaçları olduğunda yaptırımları kaldırıyorlar, ihtiyaçları bittiğinde tekrar uyguluyorlar” şeklinde konuştu.
“Biz sadece kendi gücümüze güvenmeliyiz”
Azerbaycan’ın işgalden kurtarılan bölgeleri imar etmelerinin ve insanların ata yurtlarına dönüşünü sağlamalarının bazı güçlerin hoşuna gitmediğini belirten Aliyev, “Bugün Azerbaycan karşıtı güçleri için yas ve matem günüdür. Bizim iznimiz olmadan, hiç kimseye sormadan, hiç kimseden korkmadan ve hiç kimseyi umursamadan Azerbaycan kendi topraklarını nasıl geri aldı diye düşünüyorlar. Bunun için bizi suçluyorlar ve bugün ABD'den Azerbaycan’a yaptırımlar uygulanıyor. Sonra da gelip diyorlar ki dostluğumuzu pekiştirelim. Hangi dostluktan bahsedilebilir? Bizim dostumuz, bugüne sevinen kişidir. Bugüne üzülen ve bu günü kabul etmeyen asla bizim dostumuz olamaz, bunu Azerbaycan halkı bilmelidir. Biz sadece kendi gücümüze güvenmeliyiz ve hiçbir vaade, tatlı sözlere, sahte ifadelere aldanmamalıyız“ dedi.