SON DAKİKA
Hava Durumu

#Asgari Ücret

Bursa Haber - Asgari Ücret haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Asgari Ücret haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Erdoğan'dan asgari ücret, emekli ve memur zammı mesajı Haber

Erdoğan'dan asgari ücret, emekli ve memur zammı mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi, asgari ücret ve emekli maaşlarına yapılacak zamlar ile kırmızı et fiyatlarına yönelik atılacak adımlarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. “AMACIMIZ ALIM GÜCÜNÜ ARTIRMAK” Cumhurbaşkanı, enflasyonda kalıcı bir düşüş sağlamak için adımlar attıklarını belirterek, 2025 yılına yönelik hedeflerini açıkladı: “Bizim amacımız vatandaşımızın toplumun bütün kesimlerini alım gücünü kalıcı olarak artırmaktır. Bunun da yolu enflasyonu kalıcı bir şekilde tek haneye düşürmekten geçer. İlk yılımızı dezenflasyona geçiş olarak öngörmüştük. Mayıs ayından bu yana enflasyonda düşüş var ve bu düşüş devam edecek. 2025 yılında özellikle hem para politikasının gecikmeli etkisi hem maliye politikasında bütçe açığının azalması hem de fiyatları bir şekilde bütçe imkanları çerçevesinde enflasyon hedefi paralelinde oluşturmamız enflasyonu düşürmeye devam edecek. ” Erdoğan, kira ve özel eğitim gibi hizmetlerdeki fiyat artışlarının enflasyonu yüksek gösterdiğini belirterek şunları ifade etti: “Vatandaşlarımızın aldığı temel mallarda enflasyon yüzde 28,5. Sebze meyve gıda dahil mallarda ise yüzde 40 civarında. Enflasyonu şu anda biraz yüksek tutan kira ve özel eğitim gibi hizmetlerdeki enflasyondur. Enflasyon kalıcı bir düşüş trendine girdi, inşallah bu şekilde de yoluna devam edecek.” ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİYE ZAM MESAJI Enflasyon oranlarının maaş artışlarında dikkate alındığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücret, emekli maaşı ve memur zammına ilişkin şu mesajları verdi:  “HİÇBİR KESİMİ ENFLASYONA EZDİRMEYECEĞİZ” Bakın geçen sene asgari ücretli kardeşlerimize biz yüzde 107 buçuk zam verdik. Geçen sene enflasyon yüzde 65’ti. Bu sene biz yüzde 49 zam verdik. Ekim ayı itibarıyla enflasyon yüzde 49’un altında. Yani yılı da Merkez Bankamızın tahminlerine göre yüzde 44 civarında bir rakamla tamamlayacağız. Özetle biz ne emeklimizi ne memurumuzu ne asgari ücretlimizi, toplumun hiçbir kesimi enflasyona ezdirmeyeceğiz. Son 22 yılda da resim buydu, son 1 yılda da aynı şekildeydi, bu sene içerisinde değişmedi.  "ENFLASYONUN ÜZERİNDE, ALIM GÜCÜNÜ KORUYACAK ÇERÇEVEDE MUAMELE EDECEĞİZ" Muhalefet bu konuyu istismar ediyor ama biz önümüzdeki dönemde de aynı prensipler çerçevesinde hareket edeceğiz ve enflasyonun üzerinde, çalışanlarımıza alım gücünü koruyacak çerçevede muamele edeceğiz. Ama aslolan enflasyonun kalıcı bir şekilde düşürülmesidir.  KIRMIZI ET İÇİN YENİ DÜZENLEME Cumhurbaşkanı, kırmızı et fiyatlarını düşürmek için ithalat adımı atılacağını söyledi: "Yeni bir adım daha atmayı planlıyoruz. Bu da büyükbaş hayvan ithalini yaparak kırmızı ete çok daha iyi imkanlarla erişimini sağlamaktır. Bunu Tarım ve Orman Bakanımız İbrahim Yumaklı ile de değerlendirdik. Vatandaş kırmızı ete beklediği fiyatlarla ulaşabilsin diye gerekirse süratle Uruguay’dan Brezilya’dan bu büyükbaş hayvan ithalini yapalım talimatını verdim. Bunu değerlendireceğiz ve bu adımları da atacağız."

Hak-İş asgari ücretin belirlenme şekline itiraz etti Haber

Hak-İş asgari ücretin belirlenme şekline itiraz etti

 Nasıl belirleneceğinin yolu da asgari ücret komisyonundan geçiyor. Daha çok katılımcı, daha fazla kapsayıcı ve daha geniş kitleleri içine alan bir model ortaya çıkarabilirsek, asgari ücret tespiti yapıldığı zaman toplumun geniş kesiminin 'evet, bu bizim için' dediği bir noktaya gelebiliriz" dedi. HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, Manavgat Kızılağaç Turizm Bölgesinde düzenlenen genişletilmiş başkanlar kurulu toplantısında açıklamalarda bulundu. İstiklal Marşı'nın okunması ve Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan toplantının açılışında konuşan Mahmut Arslan, başta DEM Partisi olmak üzere ana muhalefet ve muhalefet partilerine mensup belediyelerde çalışan belediye işçilerinin sendikaya üye oldukları için işten çıkarılmaları, sürgün edilmeleri ve tehdit edilmeleri gibi olaylarla karşı karşıya kaldıklarını ve bu durumun kabul edilemez olduğunu vurguladı. Sendikanın bu haksızlıklara karşı mücadelesini sürdüreceğini ve işten çıkarılanların haklarını alıncaya kadar mücadelesinin sürdüreceğini söyledi. “BÜTÜN EMEKÇİLERİ SENDİKAL MÜCADELEYLE BULUŞTURMAMIZ GEREKİYOR” Hükümetten en önemli taleplerinden bir tanesinin örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması olduğuna dikkat çeken Arslan, "Örgütlenmenin önündeki engellerin kalkmasıyla beraber sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılması. Biz hizmet sendikası olarak ülkemizin çalışma hayatının yaşadığı zorlukların farkındayız. Bu zorlukların çözümü için de önümüzde çözümler koyuyoruz. Bunun ötesinde de örgütsüz olan iş yerlerini örgütleme konusunda ciddi bir çalışma yapmaktayız. Geçmişte konut kapıcılarını daha sonra taşeron şirket işçilerini şimdi de ev işçilerini daha sonra da kağıt toplayıcıları ve mevsimlik tarım işçileri dahil olmak üzere toplumdaki dezavantajlı ve örgütlülüğün önünde engel olan bütün emekçileri sendikal mücadeleyle buluşturmamız gerekiyor. TÜİK'in rakamlarına göre bir buçuk milyon ev işçisinin örgütlenme mücadelesi de bize düştü. Sendikamızın bu konuda almış olduğu kararlar ortaya koymuş olduğumuz hedefler doğrultusunda ev işçilerinde hem çalışma hayatı bir parçası iş kanunu kapsamına alıp hem de sosyal güvenlik haklarının güvence altına alındığı yeni bir düzenlemeyi yapmak ve onları da sendikalarla buluşturmak üzere büyük bir çaba sarf ediyoruz. HAK-İŞ olarak Türkiye'deki bütün dezavantajlı grupların bütün mağdur ve mazlumları kucaklamak ve onların sorunlarına çözüm bulmak bizim boynumuzun borcu. Çünkü konfederasyonumuzun 2011 yılında aldığı karar bize bu sorumluluğumuzu bir kez daha hatırlatıyor. Bölgemizin, küremizin ve ülkemizin bütün mağdur ve mazlumlarına HAK-İŞ olarak borcumuz var. Bölgemizin küremizin ve ülkemizin bütün mağdurları HAK-İŞ'ten alacaktır” dedi. "ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZİ ORTAYA KOYDUK" Konfederasyonlarının gerçekleştirmiş olduğu HAK-İŞ Akademi'nin ilk yaptığı faaliyetlerden bir tanesinin vergiyle ilgili düzenleme olduğunu belirten Mahmut Arslan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz vergi konusunu müstakil olarak değerlendirmedik. Verginin bir bütün olarak özellikle gelir dağılımı adaletsizliğini de içine alan ve bu konuda gelir dağılımının adaletsizliğinin sonuçlarının da değerlendirildiği güzel, geniş kapsamlı bir çalışmayı gerçekleştirmiş olduk. Bu çalışmamız kamuoyuyla paylaşıldı. Vergi dilimleri konusunda gerçekten haksız ve adaletsiz bir durumla karşı karşıyayız. Ne yazık ki zor şartlarda çalışan, ciddi şekilde ekonomik sıkıntıyla muhatap olmuş yüksek enflasyonun kendisine yüklediği ağır sorumluluklarla mücadele ederken bir de vergiden dolayı böyle bir mağduriyetin yaşanmış olması hakikaten hepimiz için kabul edilemez. Bu sorunun ortadan kaldırılması için çözüm önerilerimizi ortaya koyduk. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi, aile sorumluluklarına göre, çocuk sayısına göre, bekar, evli olması kaç çocuğu var gibi düzenlemelere göre vergi sisteminde değişiklikler yapılmalı, yapılmaktadır. Biz de bu noktada bir düzenlemenin yapılmasını ihtiyaç olarak ve önemli olarak talep ediyoruz. İkincisi, işverenlerimiz pek çok harcamalarını vergiden düşmektedir. Bizim için de çalışanlar için de başta enerji fiyatları, kiralar, kiralarla birlikte diğer temel tüketim harcamalarımızın, eğitim, sağlık harcamalarımızın mutlaka vergiden düşülerek bir düzenleme yapılmasını ısrarla ivedilikle talep etmekteyiz. Üçüncüsü ise, verginin adil toplanması da sorunlarımızı çözmeye yetmiyor. Çünkü toplanan vergilerin nereye nasıl kullanıldığı da önemlidir. Biz gerçekten Türkiye'deki gelirlerin, milli gelirin büyümenin bize sağlamış olduğu büyüme rakamlarına baktığınız zaman Türkiye büyüyor. 2023 yılında baktığınızda 10 bin dolardan 13 bin dolara çıktı milli gelirimiz. Peki bu büyümeden kim faydalanıyor? Bu büyümeye rağmen çalışanların milli gelirden aldığı pay ne yazık ki azalmaya devam ediyor. O zaman ortada bir sorun var. OECD'nin rakamlarını sayın bakanla paylaştık. Bu rakamlara baktığımız zaman OECD ülkesi yaklaşık elli beş ülkenin gelir dağılımı bozukluğu anlamında kötü dördüncü ülkesiyiz.” "İLK DÜĞMEYİ YANLIŞ İLİKLERSENİZ HEP YANLIŞ OLARAK GİDER" 'Asgari ücret şu kadar olmalıdır' tartışmalarının Türkiye'de rahatsızlık verir bir boyuta ulaştığını söyleyen Arslan, “Aslında tartışılması gereken asgari ücretin ne olacağı değil asgari ücretin nasıl oluşturulacağıdır. Bugünkü asgari ücret tespit konusunun yapısında siz ne derseniz deyin sağlıklı bir asgari ücret çıkmıyor. Çünkü yapıda sorun. İlk düğmeyi yanlış iliklerseniz hep yanlış olarak gider. 1970'li yılların mevzuatıyla oluşturulmuş asgari ücret tespit komisyonuna kimse dokunmuyor. HAK-İŞ'in dışında kimse tartışmıyor. Çünkü bu yanlışlıktan beslenenler var. Bu yanlışlıktan istifade edenler var. O zaman bu sistemin devam etmesini isteyenlerle istemeyenler arasında bir yeni bir yol ayrımındayız. HAK-İŞ olarak teşkilatımızı da rakam tartışmama konusunda uyarıyorum. Bu bizi esas tartışılması gereken konudan uzaklaştırıyor. Aslında tartışılması gereken konu asgari ücretin nasıl belirleneceğidir. Nasıl belirleneceğinin yolu da asgari ücret komisyonundan geçiyor. Bu komisyon yapısı sakat. Sadece bir konfederasyonun orada temsil edildiği ve bu konfederasyonda üye sayısının toplam işçi sayısının yüzde onuna bile tekabül etmediği bir yerde nasıl asgari ücret tespit komisyonundan sağlıklı bir sonuç beklersiniz. Daha çok katılımcı, daha fazla kapsayıcı ve daha geniş kitleleri içine alan bir model ortaya çıkarabilirsek asgari ücret tespiti yapıldığı zaman toplumun geniş kesiminin evet bu bizim için dediği bir noktaya gelebiliriz. Aksi halde bugünkü asgari ücret tespit konusunu mevzuatıyla tartışılır, bir ay süreyle maalesef bir komedi izliyoruz” dedi. EYT VE KIDEM TAZMİNATI TARTIŞMALARI EYT konusunda kendilerinin suçlandığına dikkat çeken Arslan, "Efendim EYT'yi çıkartarak Türkiye'ye kötülük ettiniz. Peki 99 yılında EYT mağduriyetlerini oluşturacak yapıyı yapanlardan niye hesap sormuyorsunuz? O gün sisteme beş yıldır, on yıldır sistemde olan insanların emeklilik sistemini yeniden değiştireceksiniz. Sonra insanlar primlerini ödeyecekler. Primlerini ödedikten sonra emekli olmak isteyecekler. Yaş sınırı koyacaksınız. Şu anda emeklilikle ilgili EYT'yi özellikle genç işçilerden dolayı Sosyal Güvenlik Kurumu'nun zarar ettiğini, mağdur olduğunu söylüyorlar, külliyen yalan. Sosyal Güvenlik Kurumunun temel sorunları kayıt dışı istihdam ve kamudan tahsil edilemeyen alacaklardır” diye konuştu. Kıdem tazminatı konusuna değinen Arslan, “2024 yılı sonuna kadar emekliliği hak edenler emeklilik talebinde bulunurlarsa yeni kıdem tazminatı tavan üzerinden de maaşları kıdem tazminatını alacakları için bir avantaj elde edecekler. Peki 2024 yılında emeklilik hakkı elde edemeyenler 2025 ve daha sonra edecekleri için ciddi bir mağduriyet söz konusu. Hadi emekliliği hak edenlerin emekli olup olmama tercihleri var ama emekliliği hak etmeyenler için ciddi bir mağduriyet. Bu mağduriyetlerin de eğer emeklilik sisteminden çekilmediği sürece yaklaşık 8-10 yıl arasında o maaşları ancak yakalayabileceği bir gerçekle karşı karşıyayız. Dolayısıyla buradan emeklilik sistemiyle ilgili bu mağduriyetin giderilmesi konusunda acilen bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var. Bizim bu konuda da bir önerimiz var. Biz diyoruz ki 2025'te dahil eğer böyle bir emeklilik olacaksa 2024 yılı esasları yani 2023 yılı enflasyonunun esas alınacağı bir düzenlemeyi bir hesaplamayı 2025'te de yapalım istiyoruz” ifadelerine yer verdi.

Özgür Özel'den 'emekli maaşı' ve 'asgari ücret' çıkışı... Haber

Özgür Özel'den 'emekli maaşı' ve 'asgari ücret' çıkışı...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “CHP olarak öneriyoruz; emekli maaşı asgari ücrete denk olmalıdır ve derhal bu ay her emekliye bir asgari ücret, 17 bin liralık maaş bu aydan itibaren yatırılmalıdır” dedi. CHP Lideri Başkanı Özel, partisinin grup toplantısında konuştu. Özel, gruplarının önerge hazırlayacağını belirterek, “Dün akşam maalesef memleketim sayılacak büyükşehir İzmir'den büyük bir facia haberi aldık. Bugün sabah erken saatlerden itibaren Selçuk'ta o büyük acıyı hafifletebilmek için orada bulunan arkadaşlarımızla temas halindeyiz. Belediye Başkanı'mız yurt dışındaydı, ilk vasıtayla dönüşte. Maalesef çok büyük bir acı. Öğrendikçe insanın içi yanıyor. Emekli bir felsefe öğretmeninin kızı Melisa, 22 yaşında bir evlilik yapıyor kendi tercihiyle. Hurda toplayarak yaşamını sürdüren bir erkekle evleniyor. O günden sonra 5 yaşında olan Nefes, 4 yaşında olan Beril, 3 yaşında Aslan, 2 yaşında Masal, 1 yaşında Aras Bulut. Her sene bir evladı oluyor. Eşi hapse giriyor, çeşitli suç kayıtları var. Bu sefer kendisi başlıyor hurda toplamaya. Evde yanan bir soba, en büyüğü 5 yaşında olan 5 çocuk ve büyük bir felaketle karşı karşıya kalınıyor” ifadelerini kullandı. Özel şöyle konuştu: “Türkiye'de yoksulluk, güvencesizlik, felaketlere karşı ya da aile içinde yaşananlara karşı; kadınların dirençsizliği, sosyal devletin kanunlarla korunması gereken o çocuklar noktasında düştüğü birtakım acizler buna kimse gözü kulağı kapalı kalamaz. Grubumuz bir araştırma önergesi yazacak. Türkiye'de korunmaya muhtaç çocukların bu durumundan ailenin itirazı, başka durumlar, objektif kriterler, bağımsız kurumlar, sivil toplumun dahil edilmesi eksik neyse benzer vakalar bir daha yaşanmasın diye bir araştırma komisyonu kurulmasını teklif edeceğiz. Bu meseleyi de çok yakından hep birlikte takip edeceğiz.” Özel, Atatürk'ün ölüm yıl dönümüne ilişkin olarak, “Birileri işine gelince Atatürkçü olanlar, Atatürk'e zerre muhabbet besleyen ‘Ne ölüme ne dirime' diyen meczupların hastanesine de cenazesine de koşanlar ama 15 Temmuz akşamı ‘Atatürk posteri bulun. İl Başkanlıklarımıza asın' diyenler, sıkıştığında, kafası bozulduğunda dönüp ‘iki ayyaş' deyip, sıkıştığında ‘Keşke 10 yıl daha yaşasaydı' diyenlerin samimiyetini, bu milletimiz vicdan terazisinde tartıyor. Bu milletin Atatürk'e sadakatini her 10 Kasım'da görüyoruz, görmeye de devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Hükümeti ekonomi üzerinden eleştiren Özel, “AK Parti'nin memur 7.5 emekliye aylık maliyeti 5.5 altın, asgari ücretliye Erdoğan hükümetlerinin maliyeti 4.5 altın. Biz hem pazarda hem kahvelerde, meydanlarda, sokaklarda emekliye asgari ücretliye memura çiftçiye bütçe istiyoruz, vatandaşın bütçe hakkını savunuyoruz. En düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu, bugün 2,5 çeyrek altın. AKP'nin her emekliye aylık maliyeti 5,5 çeyrek altın. Asgari ücret 7 çeyrek altın alıyordu, bugün 3 çeyrek altın. Asgari ücretliye Erdoğan hükümetlerinin maliyetleri ayda 4 çeyrek altın” diye konuştu. "ASGARİ ÜCRET TALEBİMİZ 30 BİN TL, BUNUN ALTINDA BİZ YOKUZ” "Emekli maaşı asgari ücrete eşit olmalıdır" diyen Özel, “Emekli Dernekleri Başkanı dedi ki 1 Ocak'ı bile bekleyemeyiz, bize nefes aldırsınlar. CHP olarak öneriyoruz; emekli maaşı asgari ücrete denk olmalıdır ve derhal bu ay her emekliye bir asgari ücret, 17 bin liralık maaş bu aydan itibaren yatırılmalıdır” dedi. Asgari ücretin 1 Ocak tarihinde zamlanacağını belirten Özel, “Biliyorsunuz; asgari ücret için 14 Mayıs seçimlerinden önce Erdoğan 'Yılda dört kez zam vermeyi düşünebiliriz' dedi. Seçim bitti, iktidar oldu. Temmuzda dahi zam yapmadı, şimdi zam verilse bile telafi edici olmuyor. Bir de utanmadan gerçekleşen değil, beklenti enflasyonuna göre zam vermeyi tartışıyorlar. Bunlar enflasyonu kendileri bile tutturamıyorlar. Ama zammı gerçekleşen değil, beklenti enflasyonuna göre yapıp aradaki farkı kazık olarak asgari ücretliye atacaklar. Krizin faturasını asgari ücretliye kesecekler. Bütün sendikalara çağrımız budur; asgari ücret talebimiz 30 bin TL, bunun altında biz yokuz” ifadelerini kullandı. Özel, etki ajanlığı maddesinin de içinde bulunduğu noterlik kanun teklifine değinerek, “Etki ajanlığını geçtiğimiz yasama yılında getirdiler, direndik geri çektiler. Şimdi noterlik düzenlemesi ile getirmek istiyorlar. Muhalefet, muhalif gazeteciler, öğrenciler, köyünü koruyan köylüler için bir sopa olarak getirmek istiyorlar. Öyle bir düzenleme yapmışlar ki, hukukun en temel beklentisini, nedenselliği bile aramadan, 'Birisi bana muhalifse ben onu başkalarının etki ajanı olarak nitelendiririm, içeri atarım, kimseyi de konuşturmam'. Yabancı ülkenin buradaki taşeronu yakalanınca bir buçuk yıl ceza verebiliyoruz. Ama senin yazdığın gibi olursa, akademisyen yurt dışından fon bulur, etki ajanısın diyecekler. Gazeteci dışarıdan fon bulur, yayın yapar, etki ajanısın diyecekler. Öğrenciye diyecekler, muhalefet milletvekillerine diyecekler. Otoriterlik bulaşıcı, birbirlerinden öğreniyorlar. Bu etki ajanlığının patenti Putin'de. NATO Parlamenterler Meclisinde bu düzenlemenin demokrasiye tehdit olduğu karara bağlanmış. 18 üyenin 8'i AK Partili, 2'si MHP'li. Bu 10 arkadaş NATO'da demokrasiye aykırı diye imza atmışlar. Devlet Bey için kolay, iki tanesini partiden atar. Tayyip Bey ne yapacak? Son sözümüz budur: Kırmızı alarm. Hayvan hakları ve kadına şiddet yasasında olduğu gibi kırmızı alarm. Tüm milletvekillerimiz etki ajanlığı yasasını geçirmemek için ellerinden ne geliyorsa onu yapacaklar" diye konuştu. Özel, CHP'li belediyelerin okullarda su sebili uygulaması yaptıklarını belirterek, “Parası olan gidip su içecek, parası olmayan yutkunacak, dayanamayacak ve tuvaletten sağlıksız su içecek. AK Parti'nin yöneticilerine bir kez daha söylüyorum; biz öğrencilere yemek ve su vermeye, okulları temizlemeye hazırız ve talibiz. Partizanlık yapıp çocukları hasta etmeyin, aç ve susuz bırakmayın" diye konuştu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek‘i hedef alan Özel, “Ahmet Özer 13 gündür tutuklu. Dün Serdar Ortaç, hakkında iddia var, gece evine gitmişler. Kapıyı çalmışlar, duymayınca beklemişler. Uyanıp kapıyı açınca ifadeye davet etmişler. Doğrusu bu. Ahmet Özer'in kapısını balyozla kırdılar, eşini duvara vurdular. Canlı bombaymışçasına özel timle girip o şartlar altında yatağından kaldırıp itibarsızlaştırdılar. Aramada avukat sokmadılar eve. Güya buldukları delillerle bir sürü yalan attılar. 'Remzi Kartal ile telefonda görüştü' diyorlar, kanıtı yok. Ama konuşan 2 tane AK Partili var. Velev ki görüştü, o gün akademisyen. AK Parti'li olup olmamayla bir şey değişiyorsa bu nasıl hukuk sistemi? Ne 'terör örgütü üyesi'? Ahmet Özer atadıysa şu PKK'lıları bir de biz görelim dedik, 12 gün sokmadılar. En sonunda girdik. Dediler ki kayyımı gördünüz mü? Şeytan görsün yüzünü. Gösteremediler. Bize göstere göstere seçilmiş CHP'li üyelerin boş grup odalarını gösterdiler. AKP'li giriyor babasının evine girer gibi ama CHP'ye yasak. Neden? Ahmet Özer aleyhine delil uyduracaklar" ifadelerini kullandı.

TCMB Başkanı Karahan: “Asgari ücret tespitinde taraf değiliz” Haber

TCMB Başkanı Karahan: “Asgari ücret tespitinde taraf değiliz”

TCMB Başkanı Fatih Karahan, TCMB İdare Merkezinde düzenlenen 2024'ün Dördüncü Çeyrek Enflasyon Raporu bilgilendirme toplantısı sonrası TCMB Başkan Yardımcıları Osman Cevdet Akçay ve Hatice Karahan ile birlikte basın mensupları ve ekonomistlerin sorularını cevapladı. Karahan, bir gazetecinin asgari ücrete enflasyon oranında düzeltme yapılmasına dair sorusu üzerine asgari ücret konusunda TCMB'nin kesin bir yargısı veya önerisinin bulunmadığını belirterek, “Biz karar verici değiliz. Bir kurul var, burada kurul toplanıyor ve bunun süreçleri var. Süreçler işliyor, çeşitli kısımlar dinleniyor ve bir karar veriliyor. Biz bu kurulun bir tarafı olmadığımız gibi resmi ya da gayriresmi herhangi bir tavsiyede bulunmuyoruz. Bununla birlikte tabii ki raporumuzda bir enflasyon tahmini vermek durumundayız. Dolayısıyla ücret gelişmeleri dahil çeşitli varsayımlar yapmamız gerekiyor. Buradaki varsayımlarımızı yaparken de yetkili mercilerin yaptıkları açıklamalar üzerinde farklı senaryolar oluşturuyoruz. Fakat genel olarak yüksek enflasyon ortamında ücretler reel olarak erir. Ücretlerin erimesine sebep olan şey enflasyonun yüksek olması. Bizim yapmamız gereken enflasyonu kalıcı bir şekilde düşürmek ve fiyat istikrarını sağlamak” açıklamasında bulundu. “Asgari ücret artış oranlarında ücret geçişkenliğinin enflasyona etkisinin ne olacağı konusunda çalışmalarımız var” Osman Cevdet Akçay ise asgari ücret konusunda tavsiye mercii olmadıklarını belirterek, “Asgari ücret artış oranlarında ücret geçişkenliğinin ne olduğu, bunun enflasyona etkisinin ne olacağı konusunda çalışmalarımız var. Asgari ücret artışının iktisadi faaliyetin nispeten zayıfladığı bir dönemde yapılmasının geçişkenliği azaltacağı da aşikar olmak durumunda. Sadece faaliyetin yükseldiği bir dönemde yaptığınız asgari ücret artışının ücretler ve enflasyona gecişkenliği daha yüksek olacak. Ama döngünün yavaşlama döneminde yapıyorsanız bunun etkisi daha az olacak. Böyle bir şansımız var. Dolayısıyla bu dönem önemli bir dönem” ifadelerini kullandı. “Diğer ücretlerdeki artışlar asgari ücret artışının muhtemelen gerisinde kalacak" Akçay, ücret dağılımına da dikkati çekerek, “Ücret dağılımına baktığınızda asgari ücrette düşük vasıflı çalışanların ücretlerinin dağılımda zarar görmemesi için yine burada yapılacak artışın aslında böyle bir şey oluşturmayacağını söylemek lazım. Bundan kastım diğer ücretlerde yapılacak olan artış oranları, iktisadi faaliyetin böyle bir döngüsünde asgari ücret artışının muhtemelen gerisinde kalacak. Bir de bizim aslında birazcık baktığımız bütçelemeler şu anda bu rakamların düşük düzeylerde gezdiğini bize söylüyor ki bu olumlu bir şey enflasyon açısından” diye konuştu. “Ücret artışlarında illa ki ileriye dönük endekslemeye geçmeliyiz” Bir noktada illa ki ileriye dönük endekslemeye geçmek zorunda olduklarını vurgulayan Akçay, “Geriye dönük endekslemeler sürekli aslında kendi kendini oluşturan bir süreç doğuruyor. Bir noktada ileriye dönük endeksleme hem kamuda hem özel sektörde devreye girmek zorunda. Ben yine bu konjonktürün bunun için uygun bir dönem olduğu kanaatindeyim. Bunu bu dönemde başlatabilirsek hem asgari ücrette düşük vasıflı çalışan ücretlerinin dağılımında hit yemediği, darbe yemediği bir dönem olma şansı var. Bu hem de ileriye dönük endekslemenin devreye girmesi için uygun bir zaman. Karar alıcılar başlatabilirse iyi olabileceği kanaatindeyim” değerlendirmesinde bulundu.

CHP'nin asgari ücret teklifi ortaya çıktı Haber

CHP'nin asgari ücret teklifi ortaya çıktı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Bir yılı değerlendiren bir kamp yapmak üzere Antalya'ya gittikleri sırada Esenyurt Belediye Başkanına darbe girişiminde bulunulduğunu savunan Özel, “Esenyurt halkının seçilmiş belediye başkanına darbe girişimi başlayınca kampı iptal ettik, bütün grubumuzu İstanbul'a çağırdık, başında ve sonunda birer MYK toplantısı yaptık. Sabahın erken saatlerinden günün ilerleyen saatlerine kadar grup toplantıları, Parti Meclisi toplantısına kadar bütün meseleleri ele aldık. Öncelikle, 6 büyük hiçbir partiye aidiyeti olmayan firmaların anketlerini kampta her birimiz inceledik. CHP geçen sene bugün kararsızlar dağıtıldığında dahi en yüksek ölçüldüğü ankette 19 ortalama 17 ile büyük bir ümitsizlikle karşı karşıya iken bugünden itibaren 81 il başkanının kenetlenmesi, örgütümüzün kenetlenmesi, grubumuzun mücadelesiyle ve aday belirlemede kadınlara, gençlere güvenerek yaptığımız işlerle ve toplumun değişime açtığı krediyle yükseliş başlıyor. Seçim dönemine gelindiğinde partinin oyu yüzde 30'u geçiyor ve o büyük zafer geliyor. Ölçe değerlendirme böyle bir şey, sürprizlerle ya da temenniyle değil ne olacağını bile bile siyaset yapmak. O günden beri de aynı ortalamaya bakarak gidiyoruz” şeklinde konuştu. “AİHM KARARLARINA UYULMADAN TAM BİR ANAYASAL UYUM OLMADAN BU KAPIYI BU MAKSATLA ÇALMAYIN DEDİK” Türkiye'ye ve CHP'ye üç büyük saldırı olduğunu ifade eden Özel, "Saldırılardan birincisi Meclis Başkanı'nı da alet ederek, ittifak ortaklarını konuşturarak 'Yeni anayasa konuşalım. Bir masa kuralım oturalım anayasa konuşalım' Cevabımız net olmuş; 'Mevcut anayasaya uymayanla anayasa yapılmaz, anayasa konuşulmaz' dedik. Vera, babası Tayfun'a ve Gezi tutuklularının hepsi ailelerine kavuşmadan, AİHM kararlarına uyulmadan, AYM karalarına harfiyen uyulmadan, mahkemeyi kazanan KHK'lılar haklarına kavuşmadan yani tam bir anayasal uyum olmadan bu kapıyı bu maksatla çalmayın dedik. O kapı orada kapandı. Ama niyet anayasa değiştirmek ve gündemi değiştirmek. Biz 'asgari ücrete zam' diyoruz, emekli, sendikal mücadele, yoksulluk konuşuyoruz. 'Aman dediler bütün anketlerde bunlar yukarıda, gündemi alalım' dediler. Toplum hayat pahalılığı altında ezilirken, kadınlar, çocuklar, köpekler, ormanlar yaşam tehdidi altındayken bu sefer üçüncü dünya savaşını konuşmaya, İsrail'in Türkiye'ye saldıracağını Meclis kürsüsünden söylemeye başladılar. Güvenlik konuşsunlar, yoksulluk konuşmasınlar diye bir tartışma başlattılar. 'Ülkenin Cumhurbaşkanı böyle korku siyaseti yapamaz, kapalı oturum yapın' dedik. Eğer hak verirsek susacağız ve destek vereceğiz ama bunu siyaseten yapıyorsan ifşa edeceğiz. Hep beraber gördük ki orada bir şey konuşulmadı” ifadelerini kullandı. “30 BİN LİRA ASGARİ ÜCRETİ HEP BERABER SAVUNALIM” Kürsüden sendikalara seslenen Özel, “Yeni yeni kendisine gelenlere, görevlerini hatırlayanlara, her ay açlık ve yoksulluk rakamı açıklayanlara söylüyorum. Biz büyük bir mücadele vereceğiz asgari ücret için. Hepinizin, her işçiden daha evladının sütü alınmadan maaştan sendika aidatı kesenlere eğer asgari ücrete hak ettiği zam yapılmazsa ki hak eden zam gerçek zam yani asgari ücretlinin yaşadığı tüketim, asgari ücretlinin kendi enflasyonunu giderecek zam yüzde 80'dir, 35 bin liradır. Ama hiç değilse hak ettiği, beklediği ve biraz olsun nefes alacağı 30 bin lira asgari ücreti hep beraber savunalım. Ve buradan seslenelim ki; asgari ücrette kabul edilebilir son fiyat 30. '30 yoksa biz bu işte yokuz' diyebiliyorsanız biz bu parayı alırız. Bu mücadeleye davet ediyorum herkesi" diye konuştu. “BİR AL-VERE GİRMİŞLER. BİR PAZARLIK ETMİŞLER” MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bugün yaptığı grup toplantısındaki konuşmasına ilişkin ise Özel, “Sözüme değer veren, bu iktidara güvenmeyen muhalefete ve partimdeki tüm üyelere, partime oy veren herkese sesleniyorum: Bir büyük oyun var. Bugün o oyunun ne olduğu çıktı. Açıkça söyledi: ‘Anayasa'yı değiştirsek fena mı olur? Çıksa umut hakkından yararlansa. Anayasa'yı değiştirsek fena mı olur? Recep Tayyip Erdoğan bir daha seçilse ne olur?' Hesap bu. Bir al-vere girmişler. Bir pazarlık etmişler. Belki o pazarlıkta nihayete ermişler ya da eremeyip bir yerde tıkanmışlar. Şu anda ya zorlayıcı bir şantajla ya da bir algı yönetimiyle karşı karşıyayız. Karşıdaki kötü niyetliler hem ‘Abdullah Öcalan gelsin, Meclis'in kürsüsüne varsın. Buradan konuşma yapsın' diyor hem de öbür yandan Esenyurt'a, Mardin'e kayyum atayıp ‘Biz terörle mücadele ediyoruz' görüntüsü veriyor. Burada onların kitlesi, Abdullah Öcalan'a ip atınca da ayağa kalkıp alkışlıyor, Abdullah Öcalan'a halı serip davet edince de alkışlıyor. MHP grubundan bahsediyorum. Veya AK Parti'nin çevresinden onlara oy verenlerden her ihtimalde, her ihtimalde bir destek alma ve bu desteği sürdürmeye oynayan ama milletin aklını küçümseyen, vicdanını küçümseyen bir yaklaşım var” dedi.

Asgari ücret en yüksek ne kadar olacak? Haber

Asgari ücret en yüksek ne kadar olacak?

Asgari ücretliden özel sektöre, memurdan emekliye tüm çalışanları ilgilendiren asgari ücret için kritik süreçlere girildi. Önümüzdeki günlerde Asgari Ücret Belirleme Komisyonu takvimi belli olacak görüşmeler başlayacak. Asgari ücrete temmuz ayında zam yapılmaması 2025 asgari ücretine ilgiyi daha da artırdı. Tüm asgari ücretliler gibi özel sektördeki maaşları da etkileyecek olan veri için birden fazla senaryo masada. Hepsinin tek tek belirlenmesi beklenirken konuşulan rakamlarda ortaya çıkan fark ise 5 bin 270 lira... ASGARİ ÜCRET İÇİN BİRDEN FAZLA SENARYO Piyasalarda 2025 asgari ücret için yüzde 25'lik bir zam oranı yüksek sesle konuşulmaya başlandı. NTV'nin aktardığına göre, yüzde 30'luk ücret artışı da beklentiler arasında yer aldı. İş dünyasındaki ağırlıklı görüş asgari ücretin 22-23 bin lira düzeyine çıkarılması yönünde. Muhalefet ise geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada en az 30 bin lira olması gerektiğini savundu. ŞİMŞEK VE MERKEZ BANKASI ASGARİ ÜCRET İÇİN NE DEDİ? Cumhuriyet'te yer alan habere göre ekonomi yönetiminin ABD temaslarında da asgari ücret ile ilgili konuşmalar öne çıktı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Asgari ücret sendikaların, işverenlerin ve hükümetin müzakereleri sonucu belli oluyor, şu aşamada benim yorum yapmam uygun olmaz." dedi. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'a katıldığı bir yatırımcı toplantısında asgari ücret soruldu. Karahan, yüzde 25 civarındaki bir artışın enflasyon görünümüyle uyumlu olacağını dile getirdi. MERKEZ BANKASI ENFLASYON HEDEFLERİ 2024: Yüzde 38 2024 üst nokta: Yüzde 42 2024 alt nokta: Yüzde 34 2025: Yüzde 14 2025 üst nokta: Yüzde 21 ORTA VADELİ PROGRAM (OVP) ENFLASYON HEDEFLERİ 2024: Yüzde 41.5 2025: Yüzde 17.6 2026: Yüzde 9.7 ASGARİ ÜCRET NE KADAR OLACAK? YÜZDELİK ARTIŞLARA GÖRE YENİ ASGARİ ÜCRET Asgari ücret, geçen yıl ocak ayında yüzde 49,11 oranında zamlanarak 17 bin 2 liraya yükselmişti. Ocak ayında yüzde 25 zam yapılırsa yeni asgari ücret 21 bin 250 lira olacak. Orta Vadeli Program (OVP) enflasyon hedefi yüzde 41,5'luk zam gelirse 24 bin lirayı aşacak. OVP'deki 2025 enflasyon hedefi olan yüzde 17,5 oranında zam yapılırsa 19 bin 975 liraya yükselecek. Merkez Bankası'nın yüzde 38'lik hedefi oranında artış yapıldığında 23 bin 460 lirayı bulacak. TCMB'nin 2025 hedefi olan yüzde 14'lük zam yapıldığında 19 bin 380 liraya çıkacak. 2025 üst bandı olan yüzde 21 oranında zam gelirse 20 bin 570 lira olacak. Asgari ücrete yüzde 30 zam gelirse 22 bin 100 liraya yükselecek. Yüzde 40 zam yapılırsa yeni asgari ücret 23 bin 802 lira seviyesine gelecek. Piyasa beklentileri olan yüzde 45'lik zam oranında ise 24 bin 650 lira olacak. Bu verilere göre yüzde 14'lük zam ve yüzde 45'lik zam arasında ortaya çıkan fark ise 5 bin 270 lira oldu. 118 İKTİSATÇININ ASGARİ ÜCRET ÇAĞRISI 118 iktisatçı, ortak asgari ücret çağrısı yaptı. Açıklamada, yüksek enflasyon sorununun, dar gelirli vatandaşları ve asgari ücretle çalışanları ekonomik olarak daha kırılgan hale getirdiği belirtildi. 2025 için öngörülen artışın gerçekleşen enflasyon yerine yüzde 25'lik beklenen enflasyon oranı baz alınarak belirlenmesi planının, bilimsel ve sosyal açıdan kaygı verici olduğu ifade edildi. Asgari ücret zam oranı belirlenirken gerçekleşen enflasyon oranının dikkate alınması gerektiğine vurgu yapıldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.