SON DAKİKA
Hava Durumu

#Ankara

Söz Bursa - Ankara haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ankara haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türk Yıldızları'ndan 30 Ağustos'a özel Anıtkabir saygı uçuşu Haber

Türk Yıldızları'ndan 30 Ağustos'a özel Anıtkabir saygı uçuşu

30 Ağustos Zafer Bayramı yurdun dört bir yanında coşkuyla kutlanmaya devam ediyor. Anıtkabir ise her yıl olduğu gibi bu yılda kutlamaların merkezi oldu. Sabah saatlerinde devlet erkanı tarafından gerçekleştirilen resmi ziyaretlerin ardından vatandaşların ziyaretine açılan Anıtkabir yine doldu taştı. Türk Hava Kuvvetleri bünyesinde bulunan Türk Yıldızları akrobasi takımı da 30 Ağustos Zafer Bayramı çerçevesinde Anıtkabir semalarında saygı uçuşu gerçekleştirdi. 30 Ağustos'un Türkiye için önemini vurgulayan 13 yaşındaki Muhammed Çağın Beydili, Türk Yıldızları gösterisini izlerken tüylerinin diken diken olduğunu belirterek, “Çok mutlu oldum, uzun zamandır istiyordum böyle bir gösteriyi izlemeyi” diye konuştu. Şevval Nisa Sungur ise “Türk Yıldızları'nı izlerken çok gururlu hissetim. Kendinizi de yerine koymadan yapamıyorsunuz zaten çok gururlu hissettim. Tüm Türk milletinin 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun” şeklinde konuştu. "ATAMIZI ZİYARETE GELDİK NE MUTLU BİZE" Ailesi ile birlikte Anıtkabir'i ziyaret ettiğini belirten Murat Kaplan ise “Bugünün anlamına istinaden çocuklarımızı ailemizle beraber Atamızı ziyarete geldik. Bugün büyük Meydan Muharebesi'nin yapıldığı, Mustafa Kemal Atatürk'ün Başkomutanlık unvanını aldığı 30 Ağustos Günü'nü icra ediyoruz. Bugün Afyon'da Eskişehir'de Denizli'de Aydın'da İzmir'de düşmanın kaçtığı gün. 26 Ağustos 18 Eylül tarihleri arasında Dumlupınar'da icra edilen bu büyük harekatta ter döken kan döken bütün şehitlerimize, gazilerimize sadece onlara değil hasret çeken, vatanın bölünmez bütünlüğü için geride babalarını özleyen, eşlerini özleyen insanlar için de büyük bir gün. Herkese teşekkür ederiz. Öncelikle başta Mustafa Kemal Atatürk'e teşekkür ederiz. Bugünü bize armağan etti. Yunanlıların Türkiye topraklarından, Batı Anadolu'dan kaçtığı bir gün, onurluyuz mutluyuz. Atamızı ziyarete geldik ne mutlu bize” açıklamasında bulundu. Mehmet Ali Kılınçarslan ise “Çok mutluyum bugün buraya geldiğim için. Bütün Türk milletinin 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun” dedi. Türk Yıldızları 30 Ağustos Zafer Bayramı çerçevesinde saat 18.00'de Mogan Gölü çevresinde akrobasi uçuşu gerçekleştirecek.

‘Cinli köy'e video çekmeye gidip, ceset buldular! Haber

‘Cinli köy'e video çekmeye gidip, ceset buldular!

Ankara'nın Sincan ilçesinde halk arasında ‘cinli köy' olarak bilinen Kayı köyünde video çekmeye giden 3 arkadaş, köyde yaşlı bir adamın cesedini buldu. Olay, 18 Ağustos tarihinde Ankara'nın Sincan ilçesine bağlı Kayı köyünde meydana geldi. Sosyal medya hesapları için halk arasında ‘cinli köy' olarak bilinen yerleşim yerine giden Alperen Yılmaz, Ali Kirman ve Abdullah Demir video çekmeye başladıkları anda köyde bulunan bir erkeğin yerde hareketsiz olarak durduğunu fark ettiler. Uzun süredir hareketsiz olarak bulunan adamın önce baygın olduğunu düşünen üç arkadaş, adamın ölmüş olduğunu anlayınca videoyu kapatıp yetkililere haber verdi. “‘ACABA PARANORMAL VAKA GÖRÜR MÜYÜZ' DİYE BİR DÜŞÜNCEMİZ VARDI” Sosyal medya hesapları için paranormal olaylar çekmeye başladıklarını ve ilk videolarında ceset bulduklarını ifade eden Alperen Yılmaz, “Yakınlarda bir yerde paranormal olayların yaşandığı var mı diye bir araştırma yaptık ve oraya gidelim dedik. Araştırmanın sonunda duyduklarımıza göre Kayıköy'de bu tarz garip olaylar yaşanıyormuş. Biz de oraya gitme kararı aldık. Onun üzerine yola çıktık. Sosyal medyada içerik üreteceğimiz için ilgi çekici bir olayla karşılaşırız düşüncesiyle o köye gitmiştik. ‘Acaba paranormal vaka görür müyüz' diye bir düşüncemiz vardı. Gittiğimizde böyle bir cenazeyle karşılaşınca çok kötü olduk” ifadelerini kullandı. “BİZ BULAMASAYDIK CESEDİ ÇÜRÜYEBİLİRDİ” Yılmaz, köye yeni vardıklarını ve kamerayı eline aldığı anda cesedi fark ettiklerini dile getirerek, “Orada tam sunuma hazırlanırken hareketsiz yatan birinin olduğunu gördüm. Döndüm ve ‘bir gelin, ben bir şey gördüm dedim. Ali'ler de rahmetli abiyi canlı sandılar. Ben ‘adam ölmüş' dedim. Ondan sonra yanına gittik başta değişik bir varlık sandık. Ama yanına gittiğimizde öyle olmadığını gördük ve amcanın rahmetli olduğunu gördük. Olayı yaşadığımız yerde direkt jandarmaları aradık. Jandarmalar geldi, daha sonrasında sosyal medyaya videoyu yüklediğimde tabii sansürlü olarak yüklediğimiz için inanmayanalar oldu. Fakat rahmetli amcanın ailesi bana ulaştı. Onu bulduğumuz için teşekkür ettiler bize. Allah korusun biz bulamasaydık cesedi çürüyebilirdi, yabani hayvanlar var doğada. Aldığımız kötü yorumların yanında bu dua da bize yetti. Bize ‘Allah razı olsun' dediler ve teşekkür ettiler” diye konuştu. “KÖYÜN ZATEN ADI ÇIKMIŞ İNSAN İSTEMSİZCE KORKARAK YAKLAŞIYOR” Ali Kirman ise köyün içine girdikten sonra videonun açılışını yaparken kameraman arkadaşının birini fark etmesi üzerine harekete geçtiklerini dile getirerek, “Biraz yaklaşınca da orada öldüğünü anladık. Ondan sonra fazla yaklaşmadan jandarma ekiplerine haber verdik. Çok kötü bir duygu köyün zaten adı çıkmış insan istemsizce korkarak yaklaşıyor. Orada duygularım gerçekten birbirine çok karıştı” şeklinde konuştu. “ZATEN KÖYDE İKİ KİŞİ YAŞIYORMUŞ” Abdullah Demir de buldukları adamın öldüğünü anlayınca hemen güvenlik güçlerini aradıklarını kaydederek, “Cenazenin öldüğünü anlayınca hemen polisi aramak aklımıza geldi. Polisi aradık ve Jandarma ekipleri geldi. Çünkü orası jandarma bölgesiymiş. Ambulans da geldi. Ambulanstaki çalışanlar ve jandarmalar kokudan ilk başta yanaşamadılar. Cenazenin ne zaman öldüğünü tam bilmiyorum. Zaten köyde iki kişi yaşıyormuş. Bu iki kişiden biri olan bu amcanın gece gece vefat ettiğini söylüyorlar ama ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum. Olay sonrasında jandarma ekipleri ifadelerimizi aldılar. İfadeden sonra bıraktılar bizi. Aslında köy heyelandan dolayı boşaltılmış. Fakat bazı sosyal medya içerik üreticileri ‘cinli köy' olarak paylaşmış burayı köyün muhtarı da gelip ‘öyle bir şey yok' dedi bize. Biz de aslında bunu araştırmak için gelmiştik” dedi.

Ankara'da sağanak: Yollar göle döndü, araçlar ve iş yerleri su içinde kaldı Haber

Ankara'da sağanak: Yollar göle döndü, araçlar ve iş yerleri su içinde kaldı

Meteoroloji Genel Müdürlüğünün sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, Ankara'nın; Çubuk, Akyurt, Kahramankazan, Pursaklar, Keçiören, Etimesgut, Yenimahalle, Sincan, Çankaya, Gölbaşı ve Mamak ilçelerinde gök gürültülü kuvvetli sağanak yağış uyarısı yapıldı. Uyarının ardından kısa sürede etkisini gösteren yağış sonrası Ankara'nın Çankaya ilçesinde bulunan Sıhhiye semtinde biriken su birikintileriyle araçlar su içinde kalırken, göle dönen cadde üzerinde trafikte aksamalar yaşandı. Bazı dükkanlarda su baskınları maddi hasara yol açarken, yağmur suları kaldırımları aşarak dükkanların içerisine girdi. "GEÇTİĞİMİZ YIL ÇALIŞMALAR DA OLDU AMA YİNE DE YETERLİ GELMİYOR" Yaklaşık 20 yıldır bölgede esnaflık yapan İbrahim Balcı, yılda 2-3 kere aynı bölgede sel olduğunu dile getirerek, “Her sene esnaf bu sıkıntıyı yaşıyor. Geçtiğimiz yıl çalışmalar da oldu, ızgaralar yapıldı ama yine de yeterli gelmiyor, su burada birikiyor. Esnaf gerçekten de mağdur durumda kalıyor” ifadelerini kullandı. "TAHMİNEN 100-150 BİN LİRA CİVARINDA HASAR VARDIR" Çevre Esnafı Faik Erdoğan ise yağış sonrası işletmesinin su altında kaldığını kaydederek, “Maalesef Ankara'da belli bir oranın üzerinde yağmur yağdığında bu bölge tamamen sular altında kalıyor. Belediye bazı çalışmalar yaptı ama maalesef çok yeterli olmadı. Bu sene bu üçüncü su baskını oldu. Yardımda bulunuyorlar, sağ olsunlar ama engellenebilirse biz daha çok mutlu olacağız. İçerideki bütün malzemeler suyun altında kalıyor, elektronik malzemeler bozuluyor. Tahminen 100-150 bin lira civarında hasar vardır” dedi.

Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103. Yılı etkinlikleri Ankara'da başladı Haber

Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103. Yılı etkinlikleri Ankara'da başladı

Ankara Büyükşehir Belediyesi, bağımsızlık mücadelesi örneği olan Sakarya Meydan Muharebesi’nin yıl dönümünü 103’üncü yıla yakışır bir şekilde kutlamak ve şehitleri anmak için hazırlıklarını tamamladı. Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktası kabul edilen Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103’üncü yılı; Ankara Büyükşehir Belediyesi, Haymana Belediyesi ve Polatlı Belediyesi ile Ankara Kent Konseyi’nin birlikte düzenlediği etkinliklerle anılacak. ETKİNLİKLER ANITKABİR ZİYARETİ İLE BAŞLADI 22 gün 22 gece süren ve Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanan muharebenin anma etkinlikleri kapsamında ilk olarak Anıtkabir ziyaret edildi. Aslanlı Yol’da başlayan ve Atatürk’ün mozolesine çelenk bırakılmasıyla sona eren ziyarete; Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Polatlı Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya, Haymana Belediye Başkanı Levent Koç, Ankara Kent Konseyi (AKK) Başkanı Halil İbrahim Yılmaz ile protokol ve konuklar katıldı. “AZİM VE KARARLILIKLA YOĞRULMUŞ BİR ZAFERİN SİMGESİDİR” Mozoleye çelenk bırakılması ve saygı duruşunu ardından Yavaş ve beraberindekiler, Misak-ı Milli Kulesi’ne geçti. Burada Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayan Yavaş, şu ifadeleri kullandı: Yüce Atatürk… Bugün, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde bir dönüm noktasını işaret eden Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103. yıl dönümünü gurur ve coşku içinde anmak için huzurunuzdayız. Sakarya Meydan Muharebesi, milletimizin kaderini tayin eden, azim ve kararlılıkla yoğrulmuş bir zaferin simgesidir. Bu zafer, yalnızca askeri bir başarının ötesinde, milletimizin özgürlük ve bağımsızlık iradesinin tüm dünyaya ilanıdır. Sakarya Meydanı, kahramanlarımızın canları pahasına savundukları kutsal topraklarda, Türk milletinin sarsılmaz direncinin bir nişanesidir. Bu topraklarda yazılan destan, bize sadece tarihin sayfalarını değil, aynı zamanda insanlığın en yüce değerlerini de hatırlatmaktadır. Vatan sevgisi, özveri ve birlik beraberlik içinde savaşarak elde edilen bu zafer, milletimizin her bir ferdinin ruhunda yaşayan bir ateş, bir umuttur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde gerçekleşen bu zafer, Türk milletinin yeniden doğuşunun, bir ulusun yoktan var oluşunun en parlak örneğidir. Bugün, büyük bir gurur ve minnetle andığımız bu muharebe, aynı zamanda bize sorumluluklarımızı hatırlatmakta; ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesine taşımak için çalışmanın, milli değerlerimizi yaşatmanın önemini vurgulamaktadır. Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103. yıl dönümünde, başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor; kahramanlarımızın aziz hatıralarını yaşatmaya, milletimizin birliğini ve dirliğini her geçen gün daha da güçlendirmeye devam edeceğimize olan inancımızı bir kez daha yineliyoruz. Yüce Atatürk, vatanımızın bağımsızlık mücadelesindeki bu şanlı zaferin, milletimizin kararlılığı ve inancıyla elde edildiğinin bilinciyle huzurunuzda bir kez daha, başta size ve silah arkadaşlarınıza, tüm şehitlerimize ve gazilerimize olan minnet ve saygımızı sunuyoruz. Ruhunuz şad, mekânınız cennet olsun.” “DİRİLİŞİN SEMBOLÜ SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ ASLA UNUTULMAMALI” Dünyanın en uzun ‘meydan savaşı’ olarak nitelendirilen Sakarya Meydan Muharebesi’nin anısına muharebenin gerçekleştiği yerlerde 22 gün boyunca düzenlenecek “Son Durak Ankara-Son Kale Haymana” etkinliklerinin de tanıtımı gerçekleştirildi. Ankara Kent Konseyi Kabul Salonu’nda  “Son Durak Ankara-Son Kale Haymana” adlı kısa filmin gösterimiyle başlayan tanıtım toplantısında konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Bütün hepimizin ortak sevincimizin, ortak anmamızı yaptığımız milli bayramlarımız, dini bayramlarımız var. Ancak bize has bazı anma ve kutlamalarımız da var. Bunlardan bir tanesi Atatürk'ün Ankara'ya gelişi, bir tanesi Ankara'nın Başkent oluşu ve en önemlilerinden biri de kurtuluşun başlangıcı olan Sakarya Meydan Muharebesi. 22 gün süren, Melhame-i Kübra olarak adlandırılan en büyük meydan muhareberesinin, Ankara'da yaşandığını maalesef bilmeyen siyasilerimiz ve idarecilerimiz vardı. Bu nedenle öncelikle Sakarya Meydan Muharebesi'nin 100. yılını çok büyük bir coşkuyla kutladık. Hem Ankara'da hem de Türkiye'de bu savaşın Ankara'da olduğunu insanların öğrenmesini sağladık” dedi. Sakarya Meydan Muharebesi’nin unutulmaması gereken bir dirilişin sembolü olduğunu vurgulayarak açıklamalarını sürdüren Yavaş, “Mücadelemizin, bu dirilişin sembolü olan bu zaferin asla unutulmaması gerekiyordu. Bu nedenle Haymana Belediyesi ayrı, Polatlı Belediyesi ayrı anmalar yapıyordu. Bizler 2019’dan beri bu iki belediyemize destek olarak bu anmanın kendisine yakışır bir şekilde yapılmasını sağlıyoruz. İnşallah bunu çok daha da genişleteceğiz. Yani Afyon’dan  Akşehir'e kadar oradan Sivrihisar’a kadar uzanan bir kurtuluş yolu, zafer yolu ile belediyeler birliği olarak yan yana gelerek bu anlamlı günün çok daha geniş bir şekilde kutlanmasının da şu anda hazırlığını da yapıyoruz” diye konuştu. “ÇANAKKALE ZAFERİ GİBİ SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ’Nİ DE DUYURMAK İSTİYORUZ” Sakarya Meydan Muharebesi’nin tüm ülke için önemli olduğunun altını çizen Mansur Yavaş,  “Gordion'un da UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ne girmesiyle birlikte gelen yabancı turistlere Sakarya'da neler yaşandığını da anlatarak, Çanakkale gibi bütün dünyaya Sakarya Meydan Muharebesi'nin duyurulmasını ve anlatılmasını istiyoruz. Haklılığımızın da tesirini bütün dünyaya ilan etmek istiyoruz. Bu ülkeyi bize emanet eden, bu ülke için canlarını veren insanlara karşı olanları unutturmadan borcumuzu ödemeye çalışacağız” ifadelerini kullandı. “SAVAŞIN BU BÖLGEDE OLDUĞUNU ANLATMAK ŞEHİTLERİMİZE KARŞI BORCUMUZ” Haymana ve Polatlı bölgesindeki şehit mezarlarının tespit edilmesi gerektiğine de vurgu yapan Yavaş, şöyle devam etti: “Haymana ve Polatlı’da tarımla uğraşan birçok çiftçi arazilerin bir kısmını ekmiyor. Oraya taş diziyorlar çünkü yüz yıllardır oralarda şehit mezarının olduğundan şüpheleniyorlar. Saygıdan orayı boş bırakıyorlar. Kadim Albay gibi Şenol Erdoğan Bey gibi bu savaşı çalışan hala çok sayıda insanımız var. İnşallah o şehitlerimizin mezarlarını tespit ederek, yerini yaparak kabirlerinin yok olmamasını sağlayacak ve onlara saygımızı sunacağız, dualarımızı edeceğiz. O mekânların tamamını da bütün Türkiye’ye ve hatta yurtdışından gelenlerin ziyaretine açmayı planlıyoruz. Artık bu savaşın bu bölgede olduğunu iyice anlatmamız ve ön plana çıkarmamız gerekiyor. Bu bizim şehitlerimize karşı borcumuz.” “ANKARA ESARETE KARŞI VAROLUŞUN, CESARETİN ADIDIR”  Viyana Kuşatması’ndan sonra geri çekilmenin sona erdiği, tekrar taarruza geçilen toprakların Ankara olduğunun çok iyi anlatılması gerektiğini belirten Haymana Belediye Başkanı Levent Koç, “Sakarya Meydan Muharebesi’nin son kalelerinin Polatlı ve Haymana olduğunu anlatamadık. Sayın Başkanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Geldiği günden bugüne dek Ankara’nın tarihi yönünü ihmal etmedi ve hep en ön planda tuttu. Haymana ve Polatlı özelinde, Ankara genelinde, Ankara’nın esasında bir ‘son kale’ olduğunu her daim ifade etti” dedi. Sakarya Zaferi’nin ilk defa büyük bir ilgiyle karşılandığını ve güçlü başlandığını ifade eden Polatlı Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya ise “İlk defa bir Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sakarya Meydan Muharebesi’nin ilk gününü Anıtkabir’de Ata’nın manevi huzurunda başlatıyor. Bizler tarihin verdiği sorumluluğun farkındayız, bu büyük zaferin ev sahibi olmamızın gururunu yaşıyoruz. Görev süremiz içerisinde bu tarihi mücadeleye ve bu büyük başarıya hak ettiği değeri vermek için çok emek gösterdik, gösteriyoruz” diye konuştu. Konuşmasına “Sakarya Polatlı’dır, Sakarya Haymana’dır, Sakarya Ankara’dır. Dur, duruş ve durduruştur” diye başlayan Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz da şu ifadeleri kullandı: “Sakarya Meydan Muharebesi, ‘Dur’ demektir. Sakarya Meydan Muharebesi ‘Duruş’ demektir çünkü Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Hatt-ı müdafaa yoktur; sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır’ dediği savaş tarihine bu kentte geçmiştir. Şiirlere konu olurken Ankara unutulmuştur, Adapazarı zannedilmiştir. Bu çığlığın atıldığı kenti tekrar dünyaya ilan etmek gerekmekteydi ve Büyükşehir Belediye Başkanımızın öncülüğünde Sakarya Köyü’nde, Türbe Tepe’de ve savaşın her alanında yeniden dirilişin 100’üncü yılından itibaren dünyaya ilan edildi ‘bu dirilişin merkezi Ankara’dır diye. Sakarya Meydan Muharebesi üzerinden Ankara’yı dünya mazlum milletlerinin başkenti olduğunu ilan etmemiz için de değerliydi.  22 gün 22 gece süren bu büyük mücadele sadece Ankara’nın değil, Türk milletinin değil dünyadaki tüm mazlum milletlerin haykırışıdır, tekrar ayağa kalkmasıdır. Bugün burada, yarın Başkanımızın öncülüğünde Afyon’da sonra İzmir’de bütün Türkiye’deki o kurtuluş mücadelesinin çığlığını ancak Ankara irade koyarsa gelecek kuşaklara aktarabiliriz diyoruz. Çünkü Ankara esarete karşı varoluşun, cesaretin adıdır.” 

Bora Kaplan davasında flaş gelişme: İtiraz reddedildi Haber

Bora Kaplan davasında flaş gelişme: İtiraz reddedildi

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüyle bağlantılı olduğu iddia edilen "gizli tanık" soruşturması çerçevesinde 6'sı emniyet mensubu 11 sanıktan tutuklu olan sanıkların tutukluluğa ilişkin itirazını değerlendiren mahkeme, sanıkların mevcut tutukluluk hallerinin devamına hükmetti. Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesinde 18 Temmuz'da görülen duruşmada, eski Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner, eski Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan, eski Şube Komiserleri Ufuk Gültekin, Gökhan Karaca ve Metehan İlkyaz ile Nurullah Özgür Kopuk, Ramazan Kubat, Adem Kaçan, Mustafa Çotuk ve Erdoğan Sertçelik sanık olarak yer almıştı. Mahkeme, ilk duruşmada Komiser İlkyaz'ın tahliyesine ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin incelenmesine hükmetmişti. Sanıkların mahkemeye yaptığı itirazlar değerlendirildi. Mahkeme, sanıkların tutukluluğa ilişkin itirazını reddetti. İDDİANAMEDEN Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameyea göre sanıklardan Öner, "görevi kötüye kullanma", "göreve ilişkin sırrın açıklanması" ve "suçluyu kayırma" suçlarından 2 yıldan 11 yıla, emniyet mensubu diğer sanıklar Çelik, Demircan, Gültekin, İlkyaz ve Karaca aynı suçların yanı sıra "tanığı etkilemeye teşebbüs" suçundan 4'er yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanıyor. Sivil sanıklardan Kopuk hakkında "tanığı etkilemeye teşebbüs" suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar, Kaçan, Çotuk, Kubat ve Sertçelik hakkında ise "suçluyu kayırma" suçundan 6'şar aydan 5'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.