SON DAKİKA
Hava Durumu

#Abdullah Öcalan

Bursa Haber - Abdullah Öcalan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Abdullah Öcalan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Başkan Akdoğan: “Terörü destekliyor ve besliyorlar” Haber

Başkan Akdoğan: “Terörü destekliyor ve besliyorlar”

Devlet Bahçeli’nin terörist başı Abdullah Öcalan’a dair sözlerini sert bir dille eleştiren Başkan Akdoğan, “Yıllardır emperyalizmin maşası olarak ülkemizi terörle uğraştıran elli bine yakın insanımızın katline ve ülkemizin milyarlarca dolar kaynağının yok edilmesine neden olan yakalandığında ve ilk sorgulamalarında yabancılar tarafından kullanıldığını itiraf eden terörist başının Gazi meclisin çatısı altında konuşturulmasını önermek akıl tutulmasının dışında siyaset kurumundaki bazılarının kişisel varlıklarını devam ettirmek üzere nerelere savrulduğunun da bir göstergesidir. Dünyanın neresinde görülmüştür ki bir devlet bir teröristle anlaşıp mecliste konuşması sağlanmıştır. Bize demokrasi dersi veren ABD ve AB’nin emperyal devletleri İşid lideri Ebubekir el -Bağdadi, El kaide lideri Usame Bin Ladin ve Boko Haram lideri Muhammed Yusuf ile görüşüp meclislerine terörü sonlandırmak üzere davet ettiler mi?” dedi. “TERÖRÜ DESTEKLİYOR VE BESLİYORLAR”  Hakkari’de Şemdinli’de Çukurca’da, Ankara Kızılay’da, İstanbul Taksim’de ve ülkemizin daha pek çok yerinde çok sayıda şehit verildiğini hatırlatan ADD Bursa Şube Başkanı Akdoğan, “Terörist başının Meclis’te konuşma yapması çağrısının üzerinden daha 24 saat geçmeden Ankara’nın göbeğinde TUSAŞ eli kanlı teröristlerin hedefindeydi. Beş şehit verdik. Türkiye’deki terörün rastlantı olmadığını ve bu terörün arkasında ciddi bir projenin var olduğunu tekrar değerlendirdim. Terörü yapanlar ne için yaptıklarını çok iyi biliyorlar. Terör karşısında atılması gereken adımların ne olduğu açıkça biliniyor olmasına rağmen; birçok emperyalist ülke ve onların içerideki işbirlikçileri, terörle mücadele konusunda Türkiye’nin yanında olmak yerine terörü destekliyor ve besliyorlar” açıklamasını yaptı. “BOP’A HİZMET EDEN GAFLET VE DELALET ADIMLARI…” Tüm bu gelişmelerin Anadolu’daki barışı ve birlikteliği bozmaya çalışanların Lozan’ı kaldırıp Sevr-i yeniden hortlatma girişimleri olduğunu ifade eden Gürhan Akdoğan,  “Hepsi, Batı emperyalizminin 100 yıldır milim sapmadan izlediği “Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni güdümünde Orta Doğu Tipi bir Din Devleti’ne dönüştürerek bölme” ham hayaliyle günümüz Sevr’i olarak gündeme soktuğu, Üniter Ulus Devletimizi yok etme amacı haritası ile sabit BOP’a hizmet eden “gaflet ve dalâlet…” adımlarıdır. Atatürkçü Düşünce Derneği, adını taşıdığı Büyük Atatürk’ten ve devrim şehidi kurucusu Prof. Dr. Muammer Aksoy’dan aldığı görev talimatı ve varlık nedeni gereği demokratik ve hukuki tüm haklarını kullanarak BOP’a geçit vermemek için olanca gücüyle mücadele etmek, emperyalizmi ve işbirlikçilerini yine hüsrana uğratmak azim ve kararındadır” dedi. “YA İSTİKLAL YA ÖLÜM” Başkan Akdoğan açıklamasının sonunda “Bütün antiemperyalist, yurtsever, Atatürkçü kurum ve kuruluşları, demokratik kitle örgütlerini, siyasi partileri ve tüm yurttaşlarımızı bu Müdafaa-i Hukuk mücadelemize katılmaya çağırıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. Parolamız tektir ve değişmez: ya istiklâl ya ölüm!” ifadelerini kullandı.

Özdağ, “Öcalan kendisini İmralı'da ölmeye alıştırmalıdır” Haber

Özdağ, “Öcalan kendisini İmralı'da ölmeye alıştırmalıdır”

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Ankara Cebeci Askeri Şehitliği’ni ziyaret etti. Ziyaret sonrası gündeme dair konuşan Ümit Özdağ, “Şehitlikler, Türk Milletinin Anadolu üzerindeki kapı senetleridir. Görüyoruz ki bazıları Abdullah Öcalan'la birlikte Türkiye Cumhuriyeti haritası üzerinde ameliyat yapmayı düşünüyorlar. Buradan onlara sesleniyoruz ve uyarıyoruz: Aklınızdan dahi geçirmeyin. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün büyük Türk Milletine bıraktığı Türkiye Cumhuriyeti'ni, Türk Milleti sonsuza kadar savunma kararlılığı içindedir. Bizi başkalarıyla hiç karıştırmayın. Türk Milleti bu coğrafyada bağımsız, onurlu yaşamak uğruna yeni şehitler vermeye, yeni gaziler vermeye, yeni şehitlikler oluşturmaya kararlıdır. Eğer böyle bir saldırı gelirse iç ve dış düşmanlara karşı millet aynı azim ve kararlılıkla mücadele edecektir. Buradan tekrar Öcalan'la birlikte siyaset yapma ve Anadolu üzerinde ameliyat yapma hevesinde olan siyasi kadroları uyarıyoruz” dedi. “AÇILIM REZALETİ İSTEMİYORUZ” Yeniden bir açılım sürecinin gündeme geliyor olmasından rahatsızlığını dile getiren Genel Başkan Özdağ, “Bir daha açılım saçılım rezaleti istemiyoruz. Bir daha ilçelerimizi geri almak için terör örgütünden jandarma ve polis özel harekatçılarımızın şehit olmasını, gazi olmasını istemiyoruz. Terörün elebaşlarının Kandil'de, Suriye'de, bulundukları yerde imhası doğrultusunda bir siyasetin, savunma siyasetinin izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Özdağ sözlerini “Ve Abdullah Öcalan da kendisini İmralı'da ölmeye alıştırmalıdır” diyerek tamamladı.

Siz Bölücübaşı Öcalan’ı yanınıza alın, Biz de Yüce Türk Milletini Haber

Siz Bölücübaşı Öcalan’ı yanınıza alın, Biz de Yüce Türk Milletini

İl Başkanı Cihat Gazi; ” Öncelikle bugün TUSAŞ’a yapılan hain terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yaralılarımıza acil şifalar dilerim. Ülkemiz tam anlamıyla bir cinnet ve buhran halindedir son günlerde ardı ardına yaşanan elim hadiseler Türk milletinin vicdanını ve benliğini derinden sarsmıştır. Kadınlarımız cinayete kurban gidiyor, gençlerimiz ise günaşırı bir yabancı tarafından katlediliyor. Bugün de Erzurum’da 16 yaşında bir gencimiz bir grup Afgan tarafından sokak ortasında boğazından bıçaklandı.Türk toplumu zannediyorum ki tarihinde sadece işgal zamanlarında kendini bu kadar korunmasız hissetmiştir. Bu travma içerisinde toplumumuz Türk siyasetçilerine ve devlet adamlarına güvenerek devletimizin ve devlet hattımızın hayatta olduğuna inanarak bir nebze olsun rahatlama hissetmekteydi. Ne yazıktır ki toplumumuz en güvendiği yerden yine bir yara almıştır. Başta Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli bölücü başı bebek katili Abdullah Öcalan’ın tecritinin kaldırılması halinde gazi meclise gelerek terörün bittiğinin duyurulması ve umut hakkı neticesinde ev hapsine çıkmasını dillendirmiş ardından Cumhuriyet Halk Partisi lideri en yükselttiğini söyleyerek Kürtlere vatan vaat ettiğini dile getirmiştir. Vatan meseleleri kumar masası tabirleri ile konuşulmaz ayrıca siz kimin vatanını kime vaad ediyorsunuz ve siz Türk milletinin meclisine hangi hakla bölücü başını davet ediyorsunuz. Bugün buraya Mudanya’ya İmralı Adası’na en yakın noktaya geldik. Geldik ki Türk milliyetçileri’nin o kansız teröristi bırakın Gazi mecliste konuşturmayı o adadan burnunu bile çıkartılmaya kalkınması halinde bu dünyayı başlarına yıkacağını bildirmek istedik. Bu ülke için verilen binlerce şehidi, babasız anasız kalan binlerce yavruyu, evlatsız kalan binlerce ana babayı hesaba katmayı düşünmeden konuşanlar, bilmelidir ki Zafer Partisi ve kadroları var olduğu sürece emellerinize asla ulaşamayacaksınız. Ve buradan sesleniyorum HODRİ MEYDAN ! Siz yanınıza bölücü örgütleri, siyasi uzantılarını, bölücü örgüt liderlerine alın: biz ise Türk milliyetçilerini, Atatürkçüleri, vatanseverleri kısaca Kahraman Türk milletini alacağız. Gelin en yakın zamanda erken seçim kararı alın siz mi büyüksünüz yoksa kefen biçtiğiniz Türk milleti mi görelim. Türkiye’nin içerisine soktuğunuz tek çıkışı budur. Türk milleti ihanette yarışanları elbette Türk siyasi tarihi çöplüğüne gönderme gücüne sahiptir. Buradan tüm Türk milliyetçilerine, Atatürkçülere vatanseverlere sesleniyorum gelin mücadelemize destek verin. Kıymetli abilerim, ablalarım, kardeşlerim gelin hep birlikte vatanımızı müdafaa edelim. Gazi Mustafa Kemal’in Gençliğe Hitabe’sinde ki o gün bu gündür. Varlığım Türk varlığına armağan olsun . Ne mutlu Türküm diyene.” ifadelerini kullandı.

Coşkun Başbuğ: Haber

Coşkun Başbuğ: "Bahçeli'nin teklifi 'oyunu bozma' adına..."

 Bahçeli; bölgenin, coğrafyanın yaşadığı kritik süreçte, birlik beraberliğinin önemini kavrayan bir devlet adamı olarak açıklama yaptı. Bahçeli bilmiyor mu Öcalan'ın meclise gelmeyeceğini, getirilmeyeceğini? Netanyahu neyse Öcalan o. İkisi de aynı şeyleri yaptılar. Bu kişinin yeri cezaevidir ve orada kalmalıdır” dedi. Emekli İstihbarat Albay, Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin PKK elebaşı Abdullah Öcalan'a yönelik çıkışıyla ilgili açıklama yaptı. Coşkun Başbuğ, Bahçeli'nin kurduğu cümlelerin kolay kurulan cümleler olmadığını söyledi. Başbuğ, “40 yıldır biz bu yolda ülke olarak, millet olarak maddi manevi büyük kayıplar yaşadık. Çözüm süreci mesela benim içinde olduğum bir dönemdi ve destekledim. Neden? Devlet iyi niyette dedi ki, ‘bunlar işi kavgaya, ayrışmaya, çatışmaya kurmuş. Biz de tam tersi barışa, kucaklaşmaya ve kavga sürecini sonlandırmaya kurmalıyız' diyerek bir çözüm süreci başlattı. Çok iyi niyetle yola çıkılan bir çıkıştı ve eğer işleseydi ciddi anlamda sahada etki üretirdi" ifadelerine yer verdi. "BUNLAR KOLAY KURULAN CÜMLELER DEĞİL" Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, "Bahçeli, bölgenin, coğrafyanın yaşadığı kritik süreçte, birlik ve beraberliğinin önemini kavrayan bir devlet adamı olarak, dedi ki; iç kale birlik beraberlik, önümüzdeki süreçte en çok ihtiyaç duyacağımız konular ki dünyanın şuan özellikle bölgemizin nereye gideceğini kimse kestiremiyor. Dolayısıyla köprüden önce son çıkış, bir şans verelim. Burada DEM içinde yanlış yolda olduğunu düşünenler, sadece siyasileri düşünmeyin, seçmen taban dahil buna. PKK içerisinde; bu işten pişmanlık duyan, örgütün pençesine düştüğü için bir şekilde kurtulamayanlar veya örgüt tarafından kafası karıştırılanlar, kim varsa bütün genel bir çerçeve çizerek bir barış teklifi sunalım, bir el uzatalım. Bu ele uzananları da tutup, o birlik beraberlik anlamında bünyemize katalım. Şimdi bunlar kolay kurulan cümleler değil. Burada, Bahçeli'nin ‘uzanan eli boş çevirmeyin; ama tutmuyorsanız da sonuçlarına katlanırsınız' demesindeki maksat bu” dedi. "BAHÇELİ BİLMİYOR MU ÖCALAN'IN MECLİSE GELMEYECEĞİNİ, GETİRİLMEYECEĞİNİ?" Başbuğ, “Ben bunu şöyle okuyorum; elbette bebek katili Abdullah Öcalan, gelip de meclise böyle bir konuşma yapmaz. Elbette bebek katili Abdullah Öcalan, meclise gelip, çıkarılıp oralara getirilecek değil. Burada daha çok mecazi bir anlam kullandı Bahçeli; oyunu bozma, maskeleri düşürme adına bir teklif sundu. Bunu alıp başka yerlere çekmek bana göre yanlış anlaşılmaya sebebiyet verir. Ben Bahçeli'nin, bu yaşa gelmiş bir kişinin, öyle tutup da örgütle pazarlık edeceğini veya Abdullah Öcalan denilen katile özgürlük isteyeceği falan asla öyle şeyi düşünmüyorum. Bir takım çevreler hemen buraya çektiler olayı. Enteresandır o çevreler, düne kadar bunu dillendiren Özgür Özel'e, CHP'ye hiçbir tepki göstermediler. Burada çok net bir tavır var devletin aldığı; kavgayı, barışı, oyunu bozma adına aldığı bir hamle var. Bu birilerini rahatsız eder. O rahatsız edenler de hemen çıkış yolunu buradan aradılar. Bahçeli bilmiyor mu Öcalan'ın meclise gelmeyeceğini, getirilmeyeceğini? Bahçeli bilmiyor mu o aldığı cezayı çekmeye devam edeceğini? Burada dolaylı bir gönderme; yani birden fazla çevreye yazılan bir mektup var. Bunun içerisinde; Amerika'da var, Suriyeliler de var, Iraklılar da var. Burada esas niyeti Bahçeli'nin; ayrıştırarak oyunu bozma, maskeyi düşürme, kazanabildiklerimizi kazanıp, en kötü ana; yani o kavganın, savaşın büyüdüğü ana hazırlık yapma. Bütün bu niyette yapılan bir çağrı olarak görüyorum” diye konuştu. "KULLANANA SON FIRSAT. KARŞILIK BULUR MU? BULMA İHTİMALİ VAR" Başbuğ, şöyle devam etti: “Dostane bir mesaj olarak söylendiği kanaatindeyim. Gerçekten de kullanana son fırsat. Karşılık bulur mu? Bulma ihtimali var. Bulursa kim kazanır? Elbette biz kazanırız. Kim kaybeder? Elbette bu oyunu kuranlar kaybeder. Öcalan 40 bin kişinin katili. Netanyahu'ya ne diyoruz? 42 bin. Netanyahu neyse Öcalan o. İkisi de aynı şeyleri yaptılar. Kundaktaki bebeği sıktılar ve kendi halkına Öcalan, kurşun sıkan, ‘Kürt haklarını savunuyorum' diye Kürtleri yakan, diri diri yakan, köyleri katleden, o kanlı tablonun mimarı. Yıllarda da bu yapının başında. Abdullah Öcalan düne kadar eğer idam cezası kalkmasaydı şu an yaşamıyor olacak olan kişi, sonuna kadar cezasını çekmeli. Zaten bana göre ne siyasi iktidar, ne de diğerleri böyle bir teklifte asla bulunmazlar. Böyle bir teklifin öncüsü olmazlar. Buna sayın Bahçeli, sayın Erdoğan dahil. O nedenle diyorum lafları yanlış yere çekmek doğru değil. Ben Öcalan'ın öyle serbest kalacağını, öyle meclise geleceğine veya ortalıkta gezeceğini asla ihtimal vermiyorum; çünkü bu 85 milyonu karşına almak demek. Öcalan'ın katil olduğunu biz dahil 7 düvel biliyor. Bu kişinin yeri cezaevidir ve orada kalmalıdır."

Bahçeli'den İmralı çıkışı Haber

Bahçeli'den İmralı çıkışı

MHP Lideri Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Bebeklere, çocuklara, kadınlara, masum ve mazlum her insana kast edenlerin esfel-i sâfilîn olduğunu belirten Bahçeli, "Yeni doğan bebekleri, SGK'dan günlük 8 bin lira alabilmek için yoğun bakımda tutup ölümlerine neden olan, pasif ötenaziye başvuran, insanın aklına getiremeyeceği, havsalasının alamayacağı, kalbinin kaldıramayacağı yöntemleri kullanarak cinayet işleyen yaratıklar, emin olunuz sadece sağlık çalışanlarımızın değil insanlığın yüz karalarıdır. Yeni doğan çetesi denilerek dünyaya gelen her bebeğe aslında haksızlık yapılıyor, bunlar olsa olsa tıbbi artık, ölüm ve soygun çetesi, kana susamış katiller güruhudur. Bu ölüm çetesinin failleri arasında geçen konuşmaların gün yüzüne çıkmasından sonra şöyle düşündüm; bir insan daha fazla nasıl alçalabilir, nasıl bu kadar yerin dibine geçebilir. Para için bebekleri ölüme mahkum eden, üstelik bunu güle oynaya, karşılıklı mavralarla yapan namussuzlara verilecek hangi ceza vicdanların fırın gibi sıcaklığını soğutabilir, hangi ceza adaletin tecellisini sağlayabilir, hangi ceza yüreklere su serpebilir" diye konuştu. "Sağlık Bakanımızın istifasını istemek hangi akla hizmettir" "Suçun önlenmesi ve suçluların yakasından tutulması milletin en haklı talebidir" diyen Bahçeli, "Toplumsal dokumuzu sarsacak, devlet-millet uyumunu sakatlayacak, insan hak ve onurunu ayağa düşürecek kahredici olayların zincirleme halinde sosyal ve ulusal medyadan ifşa edilmesi ve bunların da provokasyon iklimini canlı tutması son derece kuşku vericidir. Sağlık Bakanımızın da temas ettiği üzere, ölüm ve soygun çetesinin işlediği suç ve cinayetler aylar öncesinde tespit edilmiş fakat bugünkü gibi konuşulmamış ve gündeme gelmemiştir. Nitekim 26 Nisan 2024 tarihinde bebek ticareti yapan soysuz çeteye operasyon yapılmıştır. 47 kişi gözaltına alınmış ve 22 kişi tutuklanmıştır. 10 özel hastanenin faaliyeti durdurulmuş, çalışma ruhsatları iptal edilmiştir. Sağlık Bakanlığı vaziyete zamanında müdahil olmuştur. Görevi suiistimal, savsaklama, kötüye kullanma diye bir şey de söz konusu değildir. Teftiş mekanizması gecikmeksizin çalıştırılmıştır. Adli süreç zamanında işletilmiş, polis ve jandarmamız eşgüdüm halinde suçluların peşine düşmüştür. Sağlık Bakanımızın istifasını istemek hangi akla hizmettir?" ifadelerine yer verdi. Konuşmasında "Yenidoğan Çetesi"ni çökerten savcı Yavuz Engin'i tebrik eden Bahçeli, "MHP'yi karalayan, Ülkücüleri kötüleyen şerefsiz bir suçlunun tehditleri karşısında üstlendiği görevin itibarını sabır, sebat ve cesaretle koruyan Cumhuriyet Savcımız Yavuz Engin'i gönülden kutluyor, tertemiz alnından öpüyor, Allah sayılarını artırsın diyorum. Unutulmasın ki, kurt inine giren çakalın akıbeti parçalanmaktır. Önsözü çakal söylese de, son söz her zaman bozkurdun olacaktır. Türkiye'nin içine çekilmek istendiği, günbegün tahrik edilen sosyal, ekonomik ve manevi girdaplara karşı azami dikkat ve uyanıklık şarttır. Kalemizi içten düşürme hesapları sertleşmektedir. Zalim ve zillet bir akıl işbaşındadır. Özgüvenimizi yaralamak, öz değerlerimizi yağmalamak, milli ve manevi dengemizi yıkmak maksadıyla organize ve çok aktörlü bir operasyon süreci derinden derine faaliyet halindedir” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Lübnan'da yaşayan Türkmenlere kapıların açık olduğunu duyurmasını, bu kapsamda irade göstermesini soydaşlık hukukunun takdir edilecek bir tezahürü olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Bundan rahatsız olanların, eleştiri çıtasını yükseltenlerin, yeni göç dalgası geliyor diyerek yaygara koparanların Türk'ün Türk'ten başka dostunun ve sığınacağı bir sıcak kucağın olmayacağını bilmelerini elbette beklemiyoruz. Ancak asgari seviyede insan olmalarını, saygı göstermelerini, empati yapmalarını, hoşgörülü ve vicdanlı davranmalarını beklemenin de en doğal hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Türk, Türk'e yardır, candır, kandır, gardaştır, yurttur, yuvadır, sonuna kadar emanettir. Bir zamanlar hakimiyetimiz altındaki mücavir topraklara kafileler halinde gidip yerleşen, oraları Türklük ve İslamlıkla ilmik ilmik dokuyan ecdadımızın bugünkü torunlarına ihtiyaç olduğunda kapılarımızı açmak, gönlümüzü açmak, sofralarımızı açmak milli ve tarihi bir vefanın şaşmaz gereğidir. Türk milleti; hem bekleyen hem beklenen hem de belaları def eden kudret timsalidir" şeklinde konuştu. “Seçimler zamanında yapılacaktır” Türkiye'de güven bunalımının olmadığını belirten Bahçeli, "Buna karşılık bunayan ve Türkiye'ye cephe alan bulaşık tipler vardır, alayının hüviyetleri ise bellidir, bilinmektedir. Seçimler zamanında yapılacaktır ve herkes siyasi hesabını buna muvafık yapmak durumundadır. 20 Ekim 2024 tarihinde İstanbul 1 Nolu Baro Başkanlığı seçimlerinde İstiklal Marşımızı hazmedemeyenlerin ortalıkta cirit atması, KHK ile ihraç edilmiş, ne idüğü belirsiz eski bir CHP milletvekilinin başkan seçilmesi, yaptığı konuşmasında Anayasa'nın ilk dört maddesine olumlu manada dokunmayı telaffuz etmesi skandal olmasının ötesinde, yeni bir tuzağın kurulduğunu göstermektedir" dedi. “Bu teröristin Türkiye'de gömüleceği bir toprak yoktur” Yapılan hiçbir ihanetin, kötülüğün kimsenin yanına kalmayacağını söyleyen Bahçeli, "FETÖ elebaşına bile dünya kalmadı, kendi topraklarında, casusluk eğitim aldığı ülkesinde Allah'a hesap vermek üzere öldü gitti. Dileğim Allah'ın azabıyla kahrolması, hıyanetini, müşrik ve münafık emellere hizmetinin bedellerini tek tek ödemesi, cehennemde ebediyyen yanmasıdır. Bu teröristin Türkiye'de gömüleceği bir toprak yoktur. Nerede Türkiye düşmanlığı yapmışsa orada çürüyüp gitmelidir. Kulun hesabı varsa Allah'ın da bir hesabı vardır. O hesabı soracak Türkiye sevdalısı yüreklerdir" ifadelerini kullandı. "Terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun" TBMM'de her meselenin ele alınıp milli ve müşterek akılla çözümünün mümkün ve hatta mecburi olduğunu söyleyen Bahçeli, “Eğer terörsüz bir siyaset, terörsüz bir ülke, terörsüz bir gelecek hususunda herkes ittifak halindeyse o halde değil elimizi taşın altına koymaya, gövdemizi koymaya varız ve buradayız. Terörist başı işin içinde olmazsa bir şey çıkmaz diyenlere de sesleniyorum; şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, ‘Umut Hakkı'nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne de Edirne; adres İmralı'dan DEM'e uzansın" şeklinde konuştu. Diyarbakır annelerinin sessiz çığlığının duyulmasının gerekliliğinden bahseden Bahçeli, “Evlatlarıyla buluşmaları sağlanmalı, hepsinin yüzü güldürülmeli, sorunun kaynağı olanlar harekete geçmelidir. Bilinmelidir ki, uzattığım elin bir mesajı da budur. Terör yöntemleriyle herhangi bir yakın veya uzak hedefe ulaşıldığı bugüne kadar görülmüş, duyulmuş şey değildir. Barışçıl yollar varken teröre müracaat melanettir, ihanettir, cinayettir, canavarlıktır. Türk milleti bölücü terörle yaşamaya mecbur değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bölücü terör örgütünü emelleriyle birlikte imha etmeye muktedirdir. Kürt kardeşlerim, gelin bir olalım, beraber olalım, aramıza girmek isteyenleri, bozgunculuk yapanları tarihin çöplüğüne gönderelim” diye konuştu.

Ümit Özdağ: Haber

Ümit Özdağ: "Türkiye'ye yine bir tuzak kuruluyor"

Prof. Dr. Ümit Özdağ, İmralı Adası'nda tutuklu bulunan Abdullah Öcalan’a Kandil’deki PKK’lılar ile konuşma izni verildiğini belirterek şu bilgileri paylaştı:  "Öcalan, PKK’lılara silahları bırakmayı konuşmanın zamanının geldiğini söylemiş. Türkiye’ye yine bir tuzak kuruluyor. 1)PKK ile uzlaşmak demek; Suriye’de PKK/YPG’nin devlet kurmasına izin vermek demek. 2)PKK ile uzlaşmak demek; Kilit Pençe Harekatı ile amaçlanan Kuzey Irak ve Kuzey Suriye arasında Türkiye ile Irak’ın doğrudan temas kuracağı bir coğrafya oluşturma çabalarını sonlandırmak demek. 3)PKK ile uzlaşmak demek; Türkiye’nin çok uluslu bir yapıya dönüşmesini anayasal olarak geçmesini kabul ederken, PKK’nın Suriye’de devlet kurmasını ve Irak’ın bölünerek kuzeyinde Kürdistan devletinin kurulmasını kabul etmek demek. 4)PKK ile uzlaşmak demek; zamana yayılmış parçalanma demek. Zafer Partisi terör ile el sıkışmayacak, demografik işgali kabul etmeyecek, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin yıkılmasına izin vermeyecek." İmralı’da hapishanede bulunan Öcalan’a Kandil’deki PKK’lılar ile konuşma izni verilmiş. Öcalan, PKK’lılara silahları bırakmayı konuşmanın zamanının geldiğini söylemiş. Türkiye’ye yine bir tuzak kuruluyor. 1)PKK ile uzlaşmak demek Suriye’de PKK/YPG’nin devlet kurmasına izin… https://t.co/Mi9C4SupmE — Ümit Özdağ (@umitozdag) October 11, 2024

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.