SON DAKİKA
Hava Durumu

#Abd

Söz Bursa - Abd haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Abd haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Trump, kurşungeçirmez cam arkasında konuştu Haber

Trump, kurşungeçirmez cam arkasında konuştu

ABD'nin Pennsylvania eyaletinde 13 Temmuz'da gerçekleştirdiği açık hava mitinginde yaşanan suikast girişiminden kıl payı kurtulan eski Başkan ve Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Donald Trump, Kuzey Carolina'da suikast girişimden bu yana gerçekleştirdiği ilk açık hava mitinginde destekçilerine kurşungeçirmez cam arkasından seslendi. Temmuz ayındaki suikast girişiminde güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğu nedeniyle yoğun eleştiri alan ABD Gizli Servisi, Kuzey Carolina'daki açık hava mitinginde sahnenin kurşun geçirmez cam ile koruma altına alınması dahil olmak üzere yoğun güvenlik önlemleri aldı. Kuzey Carolina eyaletinin Asheboro kentindeki mitingde görüş alanının daraltılması için konteyner kullanılarak duvarlar oluşturulduğu ve çatılara keskin nişancılar yerleştirildiği görüldü. “HARRİS KAZANIRSA, ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI NEREDEYSE KAÇINILMAZ OLACAK” Sahneye bir grup takım elbiseli güvenlik görevlisi ile çıkan Trump, konuşmasında Başkan Yardımcısı ve Demokrat Parti'nin başkan adayı Kamala Harris'e sert eleştiriler yöneltti. Trump, kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerini Harris'in kazanması halinde bunun yıkım, felaket ve hatta Üçüncü Dünya Savaşı'na neden olabileceğini söyledi. Dünyanın büyük bir savaş tehdidi ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Trump, “Her şeyden önce yapacağım şey, işleri yoluna koymak ve Üçüncü Dünya Savaşı'nı engellemek olacak. Ukrayna ve Rusya'da olanlara baktığınızda, şu anda Rusya'ya bir saldırı olduğunu görüyorsunuz. Ardından diğer tarafa da bir saldırı olacak ve sonrasında birden bire kötü şeyler meydana gelmeye başlayacak. Çoktan başladı bile” dedi. Harris'i radikal bir solcu olmakla eleştiren Trump, “Eğer kasım ayında Yoldaş Kamala kazanırsa, III. Dünya Savaşı neredeyse kaçınılmaz olacak. Kendisi, elini sürdüğü her şeyi mahvediyor” diye konuştu.

İran 1953 darbesiyle ilgili 71 yıl sonra ABD'ye dava açtı Haber

İran 1953 darbesiyle ilgili 71 yıl sonra ABD'ye dava açtı

İran, İngilizlerin kontrolündeki petrolü millileştiren Başbakan Muhammed Musaddık’ın 1953’te devrilmesiyle sonuçlanan darbede ABD’nin rolü nedeniyle dava açtı. Davanın ilk duruşması dün başkent Tahran’daki 55. Uluslararası Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada çok sayıda İran vatandaşının yanı sıra Musaddık’ın torunu Mahmud Musaddık da yer aldı. Yargıç Mecid Hüseyinzade yaptığı açıklamada, davanın 20’den fazla eyaletten 402 binden fazla İran vatandaşı tarafından aralarında ABD hükümeti ve yetkililerinin de bulunduğu 6 tüzel ve gerçek kişiye karşı açıldığını belirtti. Musaddık’ın torunu Mahmud Musaddık, yaşlılık ve sağlık sorunları nedeniyle açıklama yapamazken, yazılı açıklaması oğlu Golamali Musaddık tarafından okundu. Açıklamada, “Petrolün millileştirilmesi hareketi, ülkemizin tarihindeki önemli bir dönüm noktası olmakla beraber iç baskı ve dış sömürgeciliğe karşı verilen mücadelenin sembolüdür. Üzerinden 74 yıl geçmesine rağmen, bu hareketin ilkeleri, ülkemizin bağımsızlık ve güçlenme yolunda büyük bir rol oynamaya devam etmektedir. Bu anlayış sayesinde ülke, dış bağımlılıklardan kurtulmuştur ve birçok alanda daha özgür adımlar atmıştır” ifadelerine yer verildi. Sömürgeci güçlerin Musaddık'ın hükümetini devirmek için bir darbe düzenlediği belirtilen açıklamada, “Bu darbe, İngiltere'nin İran'ın petrol kaynaklarını yeniden kontrol etmesini sağladı. İngiltere ve ABD, bu süreçte İran halkını bölmek için çeşitli grupları kullanarak geniş çaplı bir plan uyguladı. Muhammed Musaddık'ın petrolün millileştirilmesi ve yabancı egemenliği sona erdirme çabalarının önemi İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney tarafından, ‘1950'lerin başından Musaddık'ın düşüşüne kadar geçen 3 yıl, İran için kritik bir dönemdir. Bu süreçte, İngiltere'nin egemenliğine büyük bir darbe vurulmuş ve halkın milli duyguları yeniden canlanmıştır. Bu dönem, Orta Doğu'da büyük bir uyanışı ve İran tarihinde önemli bir dönüm noktasını simgelemektedir’ sözleriyle vurgulanmıştır. Muhammed Musaddık’ın halkın ve dini liderlerin desteğiyle yürüttüğü mücadele, modern İran tarihinin önemli bir dönüm noktasıdır” denildi. Musaddık açıklamasında, mahkemeden ABD’nin meşru İran hükümetini ortadan kaldırma ve ülkenin kaynaklarını yağmalama yoluyla yol açtığı zararlar nedeniyle maddi, manevi ve cezai tazminata hükmetmesini talep etti. “Darbenin hedefi İran'daki egemenliği İngiltere'den ABD'ye devretmekti” Avukat Şami Akdem de yaptığı konuşmada, “Mevcut istihbarat belgeleri ve kanıtlar, CIA'nın İngiltere'nin istihbarat servisleriyle birlikte, 19 Ağustos 1953'te İran'ın meşru hükümetine karşı kapsamlı bir darbe planladığını ortaya koyuyor. Bu darbenin temel hedeflerinden biri İran'daki egemenliği İngiltere'den ABD'ye devretmekti” dedi. İngiltere’nin İran'ın petrol endüstrisinin millileştirilmesi ve ülkenin kaynaklarının sömürülmesinin sona ermesiyle, İran'daki gücünün kısıtlandığını fark ettiğini belirten Akdem, petrol satışlarının engellenmesi ve askeri işgal tehdidi gibi önlemler de sonuç vermedi. Bu durumu fırsat gören Amerikalılar, İngiltere'nin yerini almak için uygun bir fırsat gördü. Ancak, Ayetullah Kaşani ve Dr. Musaddık gibi petrol millileştirilmesinin öncüsü olan liderlerle karşılaşabileceklerini bildikleri için İngiltere'nin yerine geçemezlerdi. Bu nedenle, Amerikan istihbarat ve güvenlik servislerini kullanarak ve İran hükümeti ve halkı içinde siyasi çatlaklar oluşturarak, iç ve dış etkenleri belirleyip sokak çetelerini kullanarak sivil itaatsizlik hareketlerini kışkırtarak darbenin zeminini hazırladılar” şeklinde konuştu. Petrolün millileştirilmesi Muhammed Musaddık, 1951 yılında İran'ın petrol endüstrisini millileştirmişti. Bu adım, İngiltere'nin İran'ın petrol kaynakları üzerindeki kontrolünü sona erdirmiş ve böylece ülkenin ekonomik bağımsızlığının artırılması hedeflenmişti. Petrolün millileştirilmesi, büyük ölçüde Musaddık'ın liderliğinde gerçekleştirilen bir ulusal hareket olarak tarihte yerini almıştı. İngiltere ve ABD'nin tepkileri Musaddık’ın petrolü millileştirme adımı, İngiltere’nin çıkarlarını doğrudan etkilemiş ve İran petrolü üzerindeki kontrolünü sona erdirmişti. Bu durum, İngiltere'yi öfkelendirmiş ve ABD'nin desteğiyle gerçekleşecek bir darbe planını hızlandırmıştı. ABD, Sovyetler Birliği'nin İran üzerindeki etkisini artırmasını engellemek amacıyla İngiltere'ye destek vermişti. CIA ve MI6'ın rolü ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ve İngiltere'nin MI6 istihbarat servisleri, Musaddık'ın hükümetini devirmek için operasyon planlamıştı. "Ajax Operasyonu" olarak bilinen bu darbe planı, İran'daki siyasi durumu istikrarsızlaştırmayı ve Musaddık'ı görevden almayı amaçlamıştı. 19 Ağustos 1953 tarihinde gerçekleşen darbe, Musaddık'ı devrilmesine yol açarken, Muhammed Rıza Pehlevi'yi tekrar iktidara getirmişti. Darbenin ardından, İran petrol endüstrisi tekrar yabancı konsorsiyumların kontrolüne geçmişti. 

ABD medyası: “Gallant, Austin'e İran'ın geniş çaplı saldırı hazırlığında olduğunu söyledi” Haber

ABD medyası: “Gallant, Austin'e İran'ın geniş çaplı saldırı hazırlığında olduğunu söyledi”

Hamas lideri İsmail Haniye'ye düzenlenen suikastın ardından İran'ın İsrail'e yönelik planladığı misilleme saldırı nedeniyle bölgede gergin bekleyiş sürüyor. İsrail'in en büyük destekçisi ABD ise bölgedeki durumu yakından takip ederek, İsrail yetkilileri ile sık sık iletişime geçiyor. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant gece saatlerinde ABD Savunma Bakanı Llyod Austin ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İsrail Savunma Bakanlığı tarafından görüşmeye ilişkin yapılan açıklamaya göre, Gallant ve Austin son gelişmeler ışığında hem operasyonel hem de stratejik koordinasyonu ele aldı. Gallant, ayrıca İran ve müttefiklerinin oluşturduğu tehditler karşısında İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) hazırlık ve kabiliyetlerini ayrıntılı olarak ele aldı, bölgede konuşlandırılan çok çeşitli ABD askeri kabiliyetleriyle birlikte çalışabilirliği konusunda fikir alışverişi yaptı. Gallant ayrıca esirlerin serbest bırakılması için bir anlaşmaya varılmasının aciliyetini vurguladı ve ABD yönetimine bu konudaki liderliği ve kararlılığı için teşekkür etti. “İran geniş çaplı saldırı hazırlığında” iddiası ABD medyasında 2 bakan arasındaki görüşmeye ilişkin yapılan görüşme hakkında bilgisi olan bir kaynağa dayandırılan haberlerde, Gallant'ın Austin'e “İran'ın İsrail'e yönelik geniş çaplı bir askeri saldırı hazırlığında olduğunu söylediği” iddia edildi.

Biden ve Harris, ulusal güvenlik ekibiyle Orta Doğu’daki durumu değerlendirdi Haber

Biden ve Harris, ulusal güvenlik ekibiyle Orta Doğu’daki durumu değerlendirdi

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin Tahran’da öldürülmesinin ardından İran’ın İsrail’e gerçekleştirmesi beklenen misilleme saldırısı nedeniyle bölgedeki gerginlik giderek artıyor. ABD Başkanı Biden ile Başkan Yardımcısı Harris, Beyaz Saray’daki Durum Odası’nda ulusal güvenlik ekibi ile bir araya geldi. Orta Doğu’daki son gelişmelerin ele alındığı toplantıda Biden ve Harris, Irak'ta ABD askerlerinin bulunduğu Ayn el-Eses Hava Üssü’ne düzenlenen ve bazı ABD askerlerinin yaralandığı son roket saldırısına dair bilgilendirildi. ABD'nin güçlerini savunmak ve saldırıya karşılık vermek için atılacak adımlar masaya yatırıldı. “İran tehdidini, gerilim azaltılmasına yönelik çabaları ve İsrail’e desteği görüştük” Biden da toplantıya dair sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, “İran ve vekillerinin oluşturduğu tehditler, bölgesel gerginliği azaltmaya yönelik diplomatik çabalar ve İsrail'e tekrar saldırı düzenlenmesi halinde vereceğimiz destek konusunda güncellemeler aldık. Ayrıca askerlerimiz savunmak ve personelimize yönelik herhangi bir saldırıya kendi seçtiğimiz şekilde ve yerde karşılık vermek için attığımız adımları da görüştük” ifadelerini kullandı. ABD istihbaratı, Hizbullah'tan, İran’dan ve İran destekli gruplardan 2 saldırı dalgası bekliyor ABD’li haber sitesi Axios ve İngiliz haber ajansı Reuters’ın 3 ABD’li yetkiliye dayandırdığı haberlerine göre ulusal güvenlik ekibi, Biden ve Harris'e İran ve Hizbullah'ın İsrail'e karşı misilleme saldırısını ne zaman başlatacağının henüz belli olmadığını söyledi. Ulusal güvenlik ekibi ayrıca "ABD istihbaratının Hizbullah'tan, İran’dan ve İran destekli gruplardan gelecek 2 saldırı dalgasını içeren bir senaryonun gerçekleşmesinin beklediğini" ifade etti. Yetkililer, ilk önce kimin saldıracağının ve nasıl bir saldırı gerçekleştireceklerinin henüz belli olmadığını ifade etti. ABD'li bir yetkili, istihbaratın İran ve Hizbullah'ın misilleme saldırı üzerinde hala çalıştığını ve her ikisinin de tam olarak ne yapmak istediklerine karar vermediklerini gösterdiğini söyledi.

Erdoğan: 'ABD ve Batı ne yazık ki İsrail'in esiri olmuş' Haber

Erdoğan: 'ABD ve Batı ne yazık ki İsrail'in esiri olmuş'

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları; Nerede ata yadigarı mevcutsa sahip çıkıyoruz. 120 üzerinde restorasyon çalışması gerçekleştirdik. 22 yılda 6 bin vakıf kültür varlığının onarımını tamamladık. Son örnek Yıldız Sarayı'ydı. 6 yıllık titiz çalışma neticesinde tekrar ihya ettik. Bir dönem kumarhane olarak kullanılan önemli mirasın kapılarını sahibi olan aziz milletimize açtık. 100 bin insanımızın ziyaret ettiği Yıldız Sarayı'nı gençlerimizin ziyaret etmesini bekliyorum. "İŞ DÜNYAMIZA DESTEK VERMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ" Hit 30 programının sektörde farklı bir heyecan oluşturduğunu görüyoruz. Hükümetimiz çalışanın daima yanındadır. Savunma sanayi başta olmak üzere birçok başlıkta ülkemizi parmakla gösterir seviyelere beraberce ulaştırdık. Önümüzdeki dönemde iyi çalışılmış yeni paketlerle iş dünyamıza destek vermeyi sürdüreceğiz. Göreve ilk başladığımızda terleyen bir başbakan olacağımıza söz vermiştik. İllerimizde yapımı devam eden projeleri yerinde görüyoruz. Tamamlanan eserlerin açılış sevincini milletimizle paylaşıyoruz. "AYDER'DE ÇARPIK YAPILAŞMAYA İZİN YOK" Rize ziyaretimizde projelerin resmi açılışını gerçekleştirdik. 2021'deki sel felaketinin yaralarını sarma vaadimizi yerine getirdik. Asıl önemli olan Ayder gibi bir hazinenin korunmasıdır. Ayder'de çarpık yapılaşmaya izin vermeyeceğiz. "HANİYE'NİN ŞEHİT EDİLMESİYLE YENİ BİR SINIR AŞILDI" Bölgemiz sancılı günler yaşamaktadır. Rusya-Ukrayna savaşı 2.5 yılını doldurdu. İsrail'in Gazze'ye başlattığı saldırılar 10.ayını geride bıraktı. Haniye'nin şehit edilmesiyle yeni bir sınır aşıldı. Ateşkes görüşmelerinden sonuç çıkmadı. İsrail Gazze'deki ateşi bölgeye yaymak için her yolu deneyecektir. Meclis hukuk heyetimiz 7 Ağustos'ta davaya müdahillik dilekçemizi divana teslim edecektir. Resmi başvurumuzu böylece yapmış olacağız. Devlet adamı olmak yerine klavye soytarılığına özenenlere şunu söylemek isterim. Sosyal medya şarlatanlarını rahatsız etmeyi sürdüreceğiz. Güçlü Türkiye bölgemizde barışın teminatı olacaktır. "İHRACATTA TÜM ZAMANLARIN REKORU KIRILDI" Bu anlayışla Türkiye'nin inşası için gece gündüz koşturuyoruz. Geçen hafta açıklanan veriler doğru yolda olduğumuzu teyit etmiştir. Temmuz ihracatımız yüzde 13,8 artış kaydetmiştir. Tüm zamanların temmuz ayı ihracatını gerçekleştirdik. İthalatımızdaki düşüş eğilimi devam ediyor. Yüzde 7,9 oranında geriledi. Dış ticaret açığımız 7,2 milyar dolara indi. İsrail'le dış ticaret işlemleri durduğumuz dönemde böyle bir orana ulaşmamız takdire şayandır. Türkiye, İsrail'i ateşkese zorlamak ve yardımları temin etmek için aldığı bu kararın sonuna kadar ortadadır. Filistinli mazlumlara sırt dönmenin telafisi olmaz. "TURİZME YAPTIĞIMIZ YATIRIMLARIN KARŞILIĞINI FAZLASIYLA ALIYORUZ" Anadolu, eşsiz güzellikte bir açık hava müzesidir. Uzun yıllar bu imkanlardan istifade edemedik. 22 yılda doğudan batıya, kuzeyden güneye gizli kalmış hazineleri turizme kazandırmak için çok mücadele ettik. Ulaştırma yatırımlarımızla 81 vilayetin her bir karış yerli yabancı ziyaretçilere açıldı. Turizm sektörümüze yaptığımız yatırımların karşılığını fazlasıyla alıyoruz.Ülkemizi ziyaret eden turist sayısı 26 milyon 137 bine ulaşarak, bir önceki yıla göre yüzde 14 artışla rekor kırdı. Turizm gelirlerimiz de artmaktadır. Çok büyük aksilik olmazsa turizmde 60 milyar dolar gelir hedefini yakalayacağız. Turizm sektörümüzün vizyonunu buna göre şekillendirmesinde fayda var. Vurgunculuk yapanlar en büyük zararı ülkemize vermektedir. İtibar ve güven zor kazanılan fakat kolayca kaybedilen değerlerdir. Fırsatçıların bu değerlerimizi dinamitlemesine izin vermemeliyiz. "MUHALEFETİN POPÜLİZM KOKAN SÖYLEMLERİNE PRİM VERMEYECEĞİZ" Ekonomi başlığında şunu da memnuniyetle vurgulamak zorundayım. Temmuz ayı enflasyon oranları da ümitlerimizi artırmıştır. Enflasyonda başlayan düşüş süreci, Temmuzda biraz daha belirginleşti. Önümüzdeki aylarda bu eğilim hızlanarak devam edecek. Sene sonunda enflasyonu hedeflerimizle aynı orana indireceğiz. Hiç kimsenin endişesi olmasın Türkiye emin ellerde yoluna devam etmektedir. Türk ekonomisi bu güce 22 yıllık çabalar neticesinde ziyadesiyle sahiptir. Bunun için biraz daha sabredeceğiz. Muhalefetin popülizm kokan söylemlerine prim vermeyeceğiz. Onlar konuşmayı çok sever. İş verilen sözleri tutmaya gelince ara ki bulasın.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.