Göktaş: “İnsani krizin en büyüğü, en acımasızı ve en zalimi bugün Gazze Şeridi'nde vuku bulmaktadır”
Göktaş: “İnsani krizin en büyüğü, en acımasızı ve en zalimi bugün Gazze Şeridi'nde vuku bulmaktadır”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, son dönemlerde yaşanan insani krizlerin en büyüğünün, acımasızının ve zaliminin Gazze'de yaşandığını belirterek, "Türkiye olarak İsrail'in saldırılarının başladığı ilk andan itibaren Gazze halkının yanında olduk, ateşkesin sağlanması için yoğun çaba sarf ettik" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 13.05.2024 14:43
Haber Güncellenme Tarihi: 13.05.2024 14:43
Kaynak:
İHA
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Özbekistan’ın Semerkand kentinde düzenlenen 30’dan fazla ülke ve uluslararası kuruluştan 100’e yakın üst düzey kadın yönetici ve yetkilinin yer aldığı Asya Kadın Formu Açılış Töreni'ne katıldı. Törendeki konuşmasına forumun bölgede ve Türk coğrafyasında kadınların her alanda güçlü bir şekilde temsil edilmesi sürecine ivme kazandıracağına yönelik inancını paylaşarak başlayan Göktaş, kadın hakları konusunda 30 yıl önce kabul edilen "Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu'nun yürütülen çalışmalarda kıymetli bir yol haritası sunduğunu belirtti.
Bu platformun kadın haklarına yaptığı vurguyla uluslararası söylem ve politika çerçevelerini etkilediğini bildiren Göktaş, güncel krizlerin hayatı kötüleştirdiği bu dönemde yaşanan eşitsizliklerin hükümlerin hayata geçirilmesini engellediğini aktardı. Türkiye'nin kadınların eşit, adil ve barışçıl bir dünyada yaşamalarına olan sarsılmaz bağlılığını vurgulayan Göktaş, "Cumhurbaşkanımızın da belirttiği üzere, 21. yüzyıl, beklentilerin aksine, giderek bir kriz çağına dönüşmektedir. Bu dönemde yaşanan eşitsizlikler ise özellikle kadınların ve kız çocuklarının konumunu olumsuz yönde etkilemektedir. Korona virüs salgınında yaşanan istihdam, sağlık hizmetlerine erişim ve ev içi sorumluluklar gibi konular kadınları olumsuz etkileyen duruma bir örnektir. İklim değişikliği, çevre kirliliği ve doğal afetler kadınların her an karşı karşıya kaldığı sorunları daha da derinleştirmekte ve gelecekleri açısından önemli bir tehdit oluşturmaktadır" ifadelerini kullandı.
“Gazze’de yaşanan travma, kadın ve kız çocuklarının omuzlarında ağır bir yük”
Dünyanın farklı coğrafyalarında yaşanan savaşların ve çatışmaların milyonlarca kadının ve kız çocuğunun mağduriyetini artırdığını, kadınların ve kız çocuklarının büyük bir şiddet ve sömürü baskısı altında yaşamalarına neden olduğu belirten Göktaş, "Yaşanan bu insani krizin en büyüğü, en acımasızı ve en zalimi bugün Gazze Şeridi'nde vuku bulmaktadır. Bölgede soykırıma varan saldırılar, kadın ve kız çocuklarının hayatlarında yıkıcı bir etki oluşturmuştur. Bugün devam eden şiddetin, ablukanın, altyapı tahribatının, yerinden edilmenin ve yaşanan kayıpların neden olduğu travma, kadın ve kız çocuklarının omuzlarında ağır bir yüktür. İsrail'in sivil yerleşim yerlerini hedef alan saldırıları sonucu geçen yedi ayda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 35 bin Gazzeli şehit oldu, 80 binden fazla Gazzeli yaralandı. Yaklaşık 2 milyon kişi evini terk etmek zorunda kaldı. Türkiye olarak İsrail'in saldırılarının başladığı ilk andan itibaren Gazze halkının yanında olduk, ateşkesin sağlanması için yoğun çaba sarf ettik. 54 bin tonu aşkın insani yardımı bölgeye gönderdik. Refakatçileriyle birlikte binden fazla Gazzeli hastayı ülkemize getirdik" dedi.
“Şiddetle mücadelemizi büyük bir kararlılıkla sürdürdük”
Güçlü ve kapsayıcı kalkınmanın ancak kadın ve erkeğin toplumsal yaşamın her alanına tam ve eşit katılımıyla mümkün olduğunu vurgulayan Göktaş, "Türkiye olarak bu anlayışla son 22 yılda kadınların hak ve özgürlüklerini genişletmek, her alana aktif katılımlarını sağlamak amacıyla önemli adımlar attık. Kadınların karar alma mekanizmalarında daha fazla söz sahibi olmaları için çalıştık. Özgün yasal mevzuatımız ve 'sıfır tolerans' ilkemiz doğrultusunda şiddetle mücadelemizi büyük bir kararlılıkla sürdürdük" şeklinde konuştu. Aldıkları tedbirler ve uyguladıkları teşviklerle kadınların çalışma hayatına katılım oranlarında önemli artışlar sağladıklarını belirten Bakan Göktaş, şöyle konuştu:
"Yürüttüğümüz çalışmalarla 2002 yılında yüzde 27,9 olan kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 36,4’e, yüzde 25,3 olan kadın istihdam oranı ise yüzde 32,2’ye yükseldi. 12. Kalkınma Planı'yla hedefimiz, 2028 yılı sonuna kadar kadın işgücüne katılım oranını yüzde 40,1’e, kadın istihdam oranını ise yüzde 36,2’ye yükseltmek. Bu kapsamda kadın istihdamının artırılması için kadın kooperatiflerinin teşvik edilmesi ve desteklenmesi projesiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu projeyle bin 12 yeni kadın kooperatifinin kurulmasına destek verdik. Bu alandaki mevcut çalışmalarımızı daha da hızlandırmak amacıyla 'Kooperatifler Yoluyla Kadının Güçlenmesi Projesi'ni başlattık. Kadın kooperatifçiliğin geliştirilmesinin yanı sıra kadın girişimcilerimize destek olmak için de büyük ve etkili adımlar attık. Kadınların ekonomik hayata katılımlarına destek olmak için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile iş birliği protokolü imzaladık. Bu protokollerden biri kadın istihdamını ve girişimciliğini artırmaya yönelik. Böylece temiz teknoloji alanında kadın girişimcileri desteklemek ve başarılarını artırmak için çalışmalarımızı başlattık. Gerek ülkemizde gerekse yurt dışında girişimci olmak isteyen ve mevcut girişimci kadınlara destek olmaya devam ediyoruz."
Aile fotoğrafı çekildi
Kadın-erkek fırsat eşitliği ilkesi doğrultusunda kadınlara yönelik ayrımcı uygulamaların ortadan kaldırılmasının önemine vurgu yapan Göktaş, Bakanlık olarak bu konuda gerçekleştirdikleri çalışmalardan örnek verdi. Göktaş, 8 Mart’ta açıkladıkları "Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı” ile de kadınların değişen işgücü piyasasına tam, eşit ve etkin katılımlarını artırmayı hedeflediklerini vurguladı. Bakan Göktaş, açılış konuşmalarının ardından gerçekleştirilen "aile fotoğrafı" çekimine katıldı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Göktaş: “İnsani krizin en büyüğü, en acımasızı ve en zalimi bugün Gazze Şeridi'nde vuku bulmaktadır”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, son dönemlerde yaşanan insani krizlerin en büyüğünün, acımasızının ve zaliminin Gazze'de yaşandığını belirterek, "Türkiye olarak İsrail'in saldırılarının başladığı ilk andan itibaren Gazze halkının yanında olduk, ateşkesin sağlanması için yoğun çaba sarf ettik" dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Özbekistan’ın Semerkand kentinde düzenlenen 30’dan fazla ülke ve uluslararası kuruluştan 100’e yakın üst düzey kadın yönetici ve yetkilinin yer aldığı Asya Kadın Formu Açılış Töreni'ne katıldı. Törendeki konuşmasına forumun bölgede ve Türk coğrafyasında kadınların her alanda güçlü bir şekilde temsil edilmesi sürecine ivme kazandıracağına yönelik inancını paylaşarak başlayan Göktaş, kadın hakları konusunda 30 yıl önce kabul edilen "Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu'nun yürütülen çalışmalarda kıymetli bir yol haritası sunduğunu belirtti.
Bu platformun kadın haklarına yaptığı vurguyla uluslararası söylem ve politika çerçevelerini etkilediğini bildiren Göktaş, güncel krizlerin hayatı kötüleştirdiği bu dönemde yaşanan eşitsizliklerin hükümlerin hayata geçirilmesini engellediğini aktardı. Türkiye'nin kadınların eşit, adil ve barışçıl bir dünyada yaşamalarına olan sarsılmaz bağlılığını vurgulayan Göktaş, "Cumhurbaşkanımızın da belirttiği üzere, 21. yüzyıl, beklentilerin aksine, giderek bir kriz çağına dönüşmektedir. Bu dönemde yaşanan eşitsizlikler ise özellikle kadınların ve kız çocuklarının konumunu olumsuz yönde etkilemektedir. Korona virüs salgınında yaşanan istihdam, sağlık hizmetlerine erişim ve ev içi sorumluluklar gibi konular kadınları olumsuz etkileyen duruma bir örnektir. İklim değişikliği, çevre kirliliği ve doğal afetler kadınların her an karşı karşıya kaldığı sorunları daha da derinleştirmekte ve gelecekleri açısından önemli bir tehdit oluşturmaktadır" ifadelerini kullandı.
“Gazze’de yaşanan travma, kadın ve kız çocuklarının omuzlarında ağır bir yük”
Dünyanın farklı coğrafyalarında yaşanan savaşların ve çatışmaların milyonlarca kadının ve kız çocuğunun mağduriyetini artırdığını, kadınların ve kız çocuklarının büyük bir şiddet ve sömürü baskısı altında yaşamalarına neden olduğu belirten Göktaş, "Yaşanan bu insani krizin en büyüğü, en acımasızı ve en zalimi bugün Gazze Şeridi'nde vuku bulmaktadır. Bölgede soykırıma varan saldırılar, kadın ve kız çocuklarının hayatlarında yıkıcı bir etki oluşturmuştur. Bugün devam eden şiddetin, ablukanın, altyapı tahribatının, yerinden edilmenin ve yaşanan kayıpların neden olduğu travma, kadın ve kız çocuklarının omuzlarında ağır bir yüktür. İsrail'in sivil yerleşim yerlerini hedef alan saldırıları sonucu geçen yedi ayda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 35 bin Gazzeli şehit oldu, 80 binden fazla Gazzeli yaralandı. Yaklaşık 2 milyon kişi evini terk etmek zorunda kaldı. Türkiye olarak İsrail'in saldırılarının başladığı ilk andan itibaren Gazze halkının yanında olduk, ateşkesin sağlanması için yoğun çaba sarf ettik. 54 bin tonu aşkın insani yardımı bölgeye gönderdik. Refakatçileriyle birlikte binden fazla Gazzeli hastayı ülkemize getirdik" dedi.
“Şiddetle mücadelemizi büyük bir kararlılıkla sürdürdük”
Güçlü ve kapsayıcı kalkınmanın ancak kadın ve erkeğin toplumsal yaşamın her alanına tam ve eşit katılımıyla mümkün olduğunu vurgulayan Göktaş, "Türkiye olarak bu anlayışla son 22 yılda kadınların hak ve özgürlüklerini genişletmek, her alana aktif katılımlarını sağlamak amacıyla önemli adımlar attık. Kadınların karar alma mekanizmalarında daha fazla söz sahibi olmaları için çalıştık. Özgün yasal mevzuatımız ve 'sıfır tolerans' ilkemiz doğrultusunda şiddetle mücadelemizi büyük bir kararlılıkla sürdürdük" şeklinde konuştu. Aldıkları tedbirler ve uyguladıkları teşviklerle kadınların çalışma hayatına katılım oranlarında önemli artışlar sağladıklarını belirten Bakan Göktaş, şöyle konuştu:
"Yürüttüğümüz çalışmalarla 2002 yılında yüzde 27,9 olan kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 36,4’e, yüzde 25,3 olan kadın istihdam oranı ise yüzde 32,2’ye yükseldi. 12. Kalkınma Planı'yla hedefimiz, 2028 yılı sonuna kadar kadın işgücüne katılım oranını yüzde 40,1’e, kadın istihdam oranını ise yüzde 36,2’ye yükseltmek. Bu kapsamda kadın istihdamının artırılması için kadın kooperatiflerinin teşvik edilmesi ve desteklenmesi projesiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu projeyle bin 12 yeni kadın kooperatifinin kurulmasına destek verdik. Bu alandaki mevcut çalışmalarımızı daha da hızlandırmak amacıyla 'Kooperatifler Yoluyla Kadının Güçlenmesi Projesi'ni başlattık. Kadın kooperatifçiliğin geliştirilmesinin yanı sıra kadın girişimcilerimize destek olmak için de büyük ve etkili adımlar attık. Kadınların ekonomik hayata katılımlarına destek olmak için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile iş birliği protokolü imzaladık. Bu protokollerden biri kadın istihdamını ve girişimciliğini artırmaya yönelik. Böylece temiz teknoloji alanında kadın girişimcileri desteklemek ve başarılarını artırmak için çalışmalarımızı başlattık. Gerek ülkemizde gerekse yurt dışında girişimci olmak isteyen ve mevcut girişimci kadınlara destek olmaya devam ediyoruz."
Aile fotoğrafı çekildi
Kadın-erkek fırsat eşitliği ilkesi doğrultusunda kadınlara yönelik ayrımcı uygulamaların ortadan kaldırılmasının önemine vurgu yapan Göktaş, Bakanlık olarak bu konuda gerçekleştirdikleri çalışmalardan örnek verdi. Göktaş, 8 Mart’ta açıkladıkları "Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı” ile de kadınların değişen işgücü piyasasına tam, eşit ve etkin katılımlarını artırmayı hedeflediklerini vurguladı. Bakan Göktaş, açılış konuşmalarının ardından gerçekleştirilen "aile fotoğrafı" çekimine katıldı.
Kaynak: İHA
En Çok Okunan Haberler
YAZARLARIMIZ Tüm Yazarlarımız