Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen Kanal D ve CNN Türk ortak yayınında konuştu. “DAHA GÜÇLÜ VE DAHA KARARLI ADIMLAR ATMAMIZ GEREKİYOR”
Kentsel dönüşüm çalışmalarına yönelik açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm Türkiye’nin güvenli hale getirilmesi için nasıl bir yol haritası oluşturulacağına yönelik, ”Günümüzün en önemli başlığı, asrın felaketini yaşadığımız 6 Şubat afetler noktasında bizim için bir milat. Yaralılarımız çok çok fazla, 50 bini aşkın vefatımız var. Çok kararlı adımlar atmamız kesinlikle şart. İktidara gelmeden önce en önemli başlık olarak eğitim ve sağlığı arka arkaya koyduk. Daha güçlü ve daha kararlı adımlar atmamız gerekiyor” dedi. Deprem bölgesindeki vatandaşların sağlam konutlara yerleştirmesini gerektiğini söyleyen Erdoğan belediye başkanlığından bu yana hep yatay mimariyi savunduğunu belirtti. Erdoğan, ”Dikey mimarinin karşısında olan bir Cumhurbaşkanı olarak vatandaşlarımız da tezimizi kabullenir duruma geldi. Toplamda 650 bin konut ve köy evi inşa edeceğiz. 319 bin tanesini bir yıl içinde teslim edeceğiz. Bayrama kadar köy evlerini tamamlayıp teslim etme durumuna geleceğiz. Devletimiz böyle büyük bir felaketin ardından bu konutları teslim eder duruma gelme tezini Van’da, Bingöl’de İzmir’de Kütahya’da, Malatya, Elazığ’daki afetlerde ispat etti. Manavgat, Antalya, Muğla’da aynı şekilde Karadeniz’de ispat etti. Biz söz verdiysek bunu yaparız. Deprem bölgesinde evi yıkılan vatandaşlarımız bize inansınlar, her birini sağlam konutlara yerleştireceğiz” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye Ulusal Risk Kalkanı modelinin devreye aldığını söyleyen Erdoğan, bu modeli önümüzdeki dönemde yeni yol haritası olarak kabul ettiklerini belirtti.
Erdoğan İstanbul’da 1999 öncesi yapılan binaların risk analizlerinin yapılmaya başlandığını, çalışmaların yoğun bir şekilde çalışılarak bitirileceğini belirtti. Erdoğan ”Deprem, sel, yangın, kuraklık, bütün bunlar afetlerin çeşitleri olarak karşımızda. Buralarda hafif malzemeler kullanmak suretiyle yapılacak konutlar bizi daha güvenli hale getirecektir. Yeni yerleşim alanları tespit edilecek. İstanbul burada ayrı bir önem taşıyor. İstanbul’un 39 ilçesinde tüm risk unsurlarını ele alan bir harita çıkardık. İstanbul’da 220 bin bina depreme karşı riski. 300 bininin acil dönüşmesi gerekiyor. Benim vatandaşımızın devletine inanması, güvenmesi lazım. Rantsal dönüşüm propagandalarına inanılmamalı” dedi. Kanal İstanbul ile birlikte rezerv şehirlerin meydana çıkacağını aktaran Erdoğan bu konuda yanlış anlaşılmaların olduğuna dikkat çekerek, ”Yoğun bir şekilde oralarda konut inşaatları başlayacak. Kentsel dönüşümü kabul eden vatandaşlarımıza biz rezerv şehirlerden yer verip onları oralara çekeceğiz. Avcılar tehdit eden bir zemindir. Avcılar, Beylikdüzü sıkıntılı yerlerdir. Denize yakın bölgeler sıkıntılı bölgeler” diye konuştu. AK PARTİ LİSTELERİNDEKİ DEĞİŞİM
AK Parti listelerinde yapılan değişimi değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 dönem kuralının istisnasız uygulandığını bildirdi. Erdoğan, ”AK Parti’yi kurduğumuz günden bu yana hep yenilik ve gelişmeden yana olduk. Biz sıradan bir parti değiliz. Kongrelerimizde hücre yenilenmesi adı altında değişimlere gittik. Bu yenilenmeyi meclise yansıtmak istedik. En yakın mesai arkadaşlarımda dahi bu adımı attık. Hiç birisi bizi neden yana koydun demiyor. Hepsinin yeni bir görevi var. Bundan sonraki süreçte bu tür görevler olmayacak diye bir şey yok” açıklamasını yaptı. Siyasi mücadelenin içinde tecrübenin çok çok önemli bir yeri olduğunu ifade eden Erdoğan, bütün bunlara bakarken her seçim bölgesine, her adaya ilişkin kapsamlı değerlendirmelerin olduğunu kaydetti. Listeler belirlenirken bütün demografik yapıyı masaya yatırmak suretiyle seçim ve tespitleri yaptıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, alt komisyon çalışmalarını üst komisyonda değerlendirip nihai karara öyle vardıklarını vurguladı. Erdoğan, "Bizim en üst komisyon başkanlığımda toplanmıştır burada elimine edilerek önümüze gelen tabloyu gözden geçirdik. Bütün bunlara rağmen çok az da olsa bazı hatalarımız bazı illerimizde olmadı değil." dedi. CHP’nin ittifak ortaklarına verdiği sözleri eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz şu anda CHP’nin yaptığı uygulamayı yapamayız. Hepsine Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı sözü verdi. Bizim bol keseden atmak gibi bir anlayışımız yok. Biz devlet nasıl yönetilir bilen bir hareketiz. Bir yardımcı işle bu iş yürütülüyor demek ki. Başbakanlığım döneminde 36 bakanla devraldım. Biz onu 17’ye kadar, 15’e kadar düşürdük. En son 18 olarak 17 bakanla işleri aldık. Orada da ulufe dağıtıyorlar. Bize bu kurumu bakanlık yapsak deniliyor. Koltuk ver ki sana sadık olsun. Daha da ileri gidiyorlar. Cumhurbaşkanım size bağlasak. Zaten hepsi bana bağlı değil mi? Bir taraftan israf diyorlar bir taraftan israf için yeni yollar arıyorlar. Bu ülkeye biz bir daha o karanlık koalisyon dönemlerini, kirli bakanlık pazarlıklarını yaşatmak istemiyoruz. Güneş Motel yerine ya partilerin merkezlerini aldılar ya da yeni yeni yerler ihdas ettiler. Biz böyle bir şeyin içine ülkemizi sokmadı ki sokmayacağız” dedi. Finansın en iyi şekilde yönetilmesinin örneklerini verdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bizim kitabımızda israf yok. Finansın en iyi şekilde yönetilmesinin örneklerini biz verdik. Biz bugün deprem felaketinin altından rahatlıkla kalkabiliyorsak finans yönetimini başarıyla yürüttüğümüz için kalkıyoruz. Birilerinin öyle böyle konuşması değil, atılan adımlara bakalım” açıklamasını yaptı. Göreve geldiklerinde 23 buçuk milyar dolar IMF’ye borç olduğunu belirten Erdoğan, ”IMF temsilcileri ile otellerde CHP yöneticileri konuşuyordu. 2013 yılında borcu sıfırladık IMF’yi gönderdik. Şu anda masa etrafında olanların bir tanesi de Davos’a gelmişti. Orada IMF’nin başındaki zatla bir görüşme yaptık. Bize memurlarınızı gönderebilirsiniz ama memurlarını bize siyaseten akıl vermeye değil, bütçe tahlili yapar bize yön veremez dedik. Türkiye’yi yöneten benim siz değilsiniz, dedim. CHP hep meydanlarda IMF ile ilişkiler tekrar kurulmalı gibi propagandalar yaptı” diye konuştu. “MERKEZ BANKAMIZ FİNANSI YÖNETEBİLİR DURUMDA, MUHTAÇ DEĞİL”
Göreve ilk başladıklarında 27 buçuk milyar dolar merkez bankası döviz rezervinin olduğunu, Başbakanlığı döneminde rakamı 135 milyar dolara kadar yükselttiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda yine 3 haneli rakamlara döndük. Şu anda Merkez Bankamız finansı yönetebilir durumda, muhtaç değil. Bunlar israf ekonomisinin olmadığı ama verim ekonomisinin hayatta olduğu bir yönetimin icraatıdır. Bizim tezimiz israf ekonomisi değil, verim ekonomisi” dedi. KİŞİ BAŞI MİLLİ GELİRİ 2 BİN 600 DOLARDAN 10 BİN 600 DOLARA ÇIKARDIK”
Kişi başı milli geliri 2 bin 600 dolardan 10 bin 600 dolara çıkardıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabinede bulunan her bakanın şu anda çok çok verimli çalışmanın içinde olduğunun altını çizdi. Erdoğan, ”Bizim Ticaret Bakanlığında ihracatı aldığımızda patlamamız var. 240 milyar doların üzerine çıktık. Daha da tırmanıyor” değerlendirmesini yaptı. Kamu mali disiplininden taviz vermediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu şekilde büyüyüp geliştiğini kaydetti. Depremde bölgelerde görevlendirdiği bütün bakanların yoğun çalışma içinde olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Hepsi evlerini unuttular. Şimdi de kendilerine ikinci bir talimat her bir arkadaşıma seçim bölgelerinde talimatlar verdim. Oralardan da gümbür gümbür gelecekler. Ana Muhalefet Partisi yavrucuklarla bir araya geliyor, onlarla pazarlık yapıyor. Bırakın herkes rüştünü ispat etsin. Bu tür bir yolla siyasi bir mücadele verilemez. Temenni ederiz ki 14 Mayıs’ta herkes öyle ve ya böyle nasibini alacaktır. Cumhur İttifakı bunlara en iyi ahlak dersini verecektir” dedi. 14 Mayıs seçimlerinde ittifaktaki partilerin ortak liste tercihlerinin kendi takdirleriyle olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Cumhur İttifakı’nın ortakları olarak herkes kendi takdirini kullanmış, kendi logosuyla girecek olan kendi logosuyla, AK Parti ile girecek olan bizim logomuz altında bu seçimlere girmiş olacak. Millet İttifakı ile benzer yanımız yok. HÜDA-PAR bizim logomuzla birlikte giriyor. Mesajlar bakımından diğer, Cumhur İttifakı içindeki partilerle de bu ittifakımızı koruyacağız. Seçimi yaparsın kabinede diğerlerinden yer vermek olabilir. Bütün bunları yaparken parlamentoya girebilmişse parlamentodan seçeceğiniz bir kişi milletvekili olamıyor. Bunlar Parlamentoya da giremeyecekler. Cumhurbaşkanı Yardımcılığı verdiği için parti genel başkanları milletvekili olamayacaklar” ifadelerini kullandı. SAHADAKİ İZLENİMLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan anket sonuçlarının yanıltıcı olabileceğini belirterek, “Şu anda bizim yaptığımız anketlere deprem sebebi ile güven olmaz ama anketlerimiz dışında açılış törenleri vs. meydanların dilini en iyi bu fakir anlar. Meydanların dili bize yürüyeceksin millet yürüyecek ardından diyor. Bunu Bağcılar’da gördüm, Pendik’te gördüm” açıklamasını yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Seçimler ilk turda biter mi’ sorusuna ise şöyle cevap verdi:
“Milletimin bu noktada işi zora sokmadan bitireceği inancındayım. Bu kararlılığı Pendik, Bağcılar, deprem bölgesinde gördüm. Milletim işi zora sokmadan bitirecektir diye düşünüyorum.” 14 MAYIS SEÇİMLERİNİN ÖNEMİ
14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerin Türkiye’nin dünyadaki yerini göstermesi bakımından önemli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AKPM’den (Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi) bir grup gelmiş. Bugün onları Binali Bey'e havale ettim. Binali Bey dedi ki, bunlar bizimle otelde görüşmek istiyor. Biz CHP değiliz. Bunlarla bu tür görüşmeleri otelde CHP yapabilir. Bizimle görüşmek istiyorlarsa partide görüş. Otelde ne işimiz var bizim? Türkiye ile ilgili Batı’nın hesapları var. Macron’un durumunu görüyorsunuz. Çin seyahatinin perde arkası nedir? Amerika ile olan ilişkileri neler? Bu soru işaretlerinin cevabını bu işi inceleyip görmek lazım. Le pen Macron’un önüne geçmiş. Oradan aldığımız anket sonuçlarını söylüyorum” dedi. Türkiye’nin bu seçimle birlikte Batı’ya bir mesaj vereceğini ifade eden Erdoğan, “Bu mesajı çok iyi değerlendirmemiz lazım. Bu ülke terörle mücadele ederken de ekonomi politikalarını belirlerken de Batı ne der diye bakmıyor. Biz şu anda işimize bakıyoruz. Biz savunma sanayinde yüzde 20’den 80’e çıktıysak bu başarının adımıdır. Batı Erdoğan’a karşı olduğunu söylüyor. Erdoğan’a karşı aldıkları bu cephe benim milletime karşı aldıkları cephedir. Benim milletim bu oyunu 14 Mayıs’ta bozacaktır. Türkiye’deki seçimleri sadece Batı yakından takip etmiyor. İslam aleminden görüştüklerim 14 Mayıs ne alemde diye soruyor. Özbekistan Cumhurbaşkanı ile görüşmemiz oldu. Özbekistan’a da bir Togg gönderdik. Çok beğenmiş. Siz bizim yolumuzu açıyorsunuz diyor” diye konuştu “ÖNÜMÜZDEKİ 7 YILDA 1 MİLYON TOGG YOLLARDA OLACAK”
Togg için kamu bankalarının bir kampanya yapabileceğini aktaran Erdoğan, önümüzdeki 7 yılda bir milyon Togg’un yollarda olacağını söyledi. Togg’un zırhlısını yapmanın mümkün olup olmayacağını konuşacağım. Zırhlıda en ileri olan şu anda Mercedes. Togg için de benzer adımların atılmaması mümkün değil. Gürcan Bey'e seslenmiş oluyoruz. Bunun çalışmasını mesai arkadaşlarıyla yapacaktır diye düşünüyorum” dedi. “ÜLKENİN 21 YIL BOYUNCA ELDE ETTİĞİ KAZANIMLARI YOK ETMEK İSTEYEN BİR GÜRUH VAR”
14 Mayıs seçimlerinin Türkiye Yüzyılı’na ulaşmak için hayati öneme sahip olduğunu belirten Erdoğan, “Ülkenin 21 yıl boyunca elde ettiği kazanımları yok etmek isteyen bir güruh var. Hiçbir vizyonu, hedefi, vaadi olmayan bu güruhun tek hedefi Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirmemize engel olmak. Önümüzdeki seçimin önemi buradan geliyor. İnanıyorum ki vatandaşlarımız da bu seçimin önemini kavradı” dedi. Erdoğan, ”Milli güvenlik noktasında terörist başını bırakacaklarmış, Selo’yu bırakacaklarmış FETÖ’nün içerideki uzantıları, KHK ‘dan suçlu olanlar bırakılacakmış. Biz gelirsek bunları serbest bırakacağız onun için oylar bize. Biz hukuk devleti içinde bu tür vaatlerde bulunamayız. Bu hukuk devletinin ahlaki anlayışına uygun değildir. Ben cumhurbaşkanlığı adaylığımı genel af üzerine bina etmedim. Bay Bay Kemal buralardan ne elde ederim, bunun gayreti içinde. Ülkeyi terör örgütlerine teslim etmenin gayreti içindeler. Şu an listelerine bu tür isimleri de koydular” diye konuştu.