Uğur, “Kazanın olduğu gecenin daha erken saatlerinde Reha Bey’in oğlumla birlikte bir restorandayken çok yüksek miktarda alkol tükettiğini, arabayı kendisinin kullanmak istediğini ve oğlumun orada sinir krizi geçirerek 'Baba ne olur arabayı sen kullanma' dediğini görgü tanıkları söylüyorlar. Seren Serengil, Reha Muhtar’ın içkiyi fazla kaçırdığında saldırganlaştığını ve çocuğun üstüne yürüdüğünü daha önce mahkemede anlatmıştı. Her şey olmuş olabilir” dedi. Reha Muhtar, evvelsi gece evinin merdivenlerinden düşmesi sonucu yaralanarak, kaldırıldığı hastanede entübe edilmişti. Muhtar’ın tedavisi hastanede devam ederken, velayeti babası Muhtar'da olan Poyraz'ın annesi oyuncu Deniz Uğur, şarkıcı Nilüfer ve evlat edindiği kızı Ayşe Naz Yumlu tarafından oğlunun alıkonulduğunu iddia etmişti. Deniz Uğur, avukatı aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına şarkıcı Nilüfer ve kızı Ayşe Naz Yumlu hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Savcılığa sunulan dilekçede, Poyraz hakkında Sarıyer İlçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Büro Amirliği'ne kayıp ihbarı yapıldığı da yer almıştı. “ÇOCUĞUM DA KAZA ANINDA YANINDAYMIŞ, AMBULANSI O ÇAĞIRMIŞ” Deniz Uğur, yaptığı basın açıklamasında yasal olarak oğlu Poyraz’ın kendisinde olması gerektiğini belirterek, “Benden önce Seren Serengil hastaneye ulaştı. Ben o sırada 112’yi aradım. Dedim ki, 'Çocuğumun nerede olduğunu bilmiyorum, hastaneden bilgi alamıyorum. Babası yoğun bakımda olduğu için benim yanımda olması gerekir. Çünkü çocukla ilgilenecek durumda değilken annesi olarak bana teslim edilmesi gerekir. Nerede olduğunu bilmiyorum' dedim. Polisler babasının evine gittiler, orada kapıyı açan olmadı. Oğlumun yanında Ayşe Nazlı Yumlu’nun bulunduğunu ben hastaneye gitmeden önce Seren Serengil’den öğrendim. Seren, 'Poyraz burada, yanında Ayşe Nazlı var' dedi. Derhal hasteneye gittim, yönetimle konuştum. 'Çocuğum nerede?' dedim. Babasının durumunu ve kaç gün hastanede kalacağını öğrenmek istedim. Hastane yönetimi bana bilgi olarak Reha Muhtar’ın durumunun ne olacağını henüz söyleyemeyeceklerini belirtti. Çocuğum da kaza anında yanındaymış, ambulansı o çağırmış. Dolayısıyla çocuğumun da bir psikolojik desteğe ihtiyacı var. Hastaneden Ayşe Nazlı ile ayrıldığını söylediler. Sorumluluk yasal olarak o an tamamen bende olmasına rağmen Ayşe Naz Yumlu’yla beraber hastaneden ayrıldığını söylediler. Nilüfer Hanım’ın menajerine ulaştık. Oğlumun benim yanıma getirilmesi gerektiğini söyledik. Bize telefonlarını vermedikleri gibi onlara da ulaşamadıklarını söylediler. Avukatım da bir yandan ulaşmaya çalışıyordu, polis de ulaşmaya çalışıyordu” dedi. “BU ÇOCUK KAÇIRMADIR” Bu olayın çocuk kaçırma olduğunu vurgulayan Uğur, “Ben hastaneden çıktıktan sonra işlemleri başlatmak üzere ve şikayetçi olmak üzere çocuk kaçırma suçundan hemen karakola gittim. Polisler de Nilüfer Hanım’ın evine gittiler, orada da kimseyi bulamadılar. Çocuğumun nerede olduğunu hiç kimse öğrenemedi. Ben neye üzüleceğimi şaşırmış durumdayım. Ben ne yapacağımı bilmiyorum şu anda. Ben 24 saatten fazladır çocuğuma ulaşmaya çalışıyorum, çocuğum benimle konuşturulmuyor. Yanında çocuğum hakkında hiçbir yetkisi olmayan insanlarla. Bu olayın magazinle bir alakası yok, bu adli bir olay. Bu çocuk kaçırmadır. Dış kapının mandalı olan insanlar hiçbir yasal hakları, yükümlülükleri olmamasına rağmen benim çocuğumu benden kaçırıyorlar. Bir şey mi saklıyorlar? Poyraz'ı neden benden ve devlet görevlilerinden uzak tutmaya çalışıyorlar? Kazanın olduğu gecenin daha erken saatlerinde Reha Bey’in oğlumla birlikte bir restoranda olduğunu, çok yüksek miktarda alkol tükettiğini, sonra kendinde olmayan bir şekilde yere kapaklandığını, hala arabayı kendisinin kullanmak istediğini, oğlumun orada sinir krizi geçirdiğini, 'Bbaba ne olur arabayı sen kullanma' dediğini görgü tanıkları söylüyorlar. Bu herkesin gözü önünde olmuş bir şey. Ardından da çocuk zorla arabaya bindirilmiş ve gidilmiş. Bu insan beyin kanaması geçirdiyse yolda da geçirebilirdi. Alkol aldığı için kaza yapmış olabilirdi, benim oğlum bugün hayatta olmayabilirdi. Hukuki olarak suç duyurusunda bulundum. Yargılanacaklar. Reha Muhtar’ın içkiyi fazla kaçırdığında saldırganlaştığını ve çocuğun üstüne yürüdüğünü Seren Serengil mahkemede anlatmıştı. Her şey olmuş olabilir” ifadelerini kullandı.