Sözcü’den Sultan Uçar’a konuşan maden mühendisi E.B., “Maden ocağında üretim için yasaya göre maden mühendisi çalıştırmak zorunlu. Maden mühendisinin görevi, ürün çıkarılırken işçilerin can güvenliğini sağlamak için kontroller yapmaktır. Yasaya göre mühendis, tehlikeli bir durumda üretimi anında durdurabilir. Yazılı olarak durdurabilir ama fiziken durduramaz. Çünkü, maaşı patrondan alıyor. İşçilerin can güvenliği riski olsa da, üretimi durduran mühendis işten atılıyor. Ölüm riskine rağmen gözünü kulağını kapatıp, herkes susuyor. Maden mühendisleri için diplomalarını asgari ücretle kiralamak çok yaygın ve sıradanlaştı” diye konuştu.
“Ekonomik nedenlerle, ben de diplomamı asgari ücrete kiraya verdim. Maden ocağını hiç görmedim. Ocağın bulunduğu Afyon’a hiç gitmedim. Diplomam üretim için kullanıldı” diyen E.B., sözlerine şöyle devam etti:
“İstanbul’da bir markette çalışıyordum. Maden mühendisleri, üretimde çok gereksiz, kağıt üstü ve kanuni bir zorunluluk gibi görülüyor. Çoğu maden mühendisi, maden ocaklarında, kantar gibi angarya işte çalıştırılıyor. Maden Mühendisleri Odası belirli bir asgari ücret belirlese de, uyulmuyor. 2018’de SGK, maden mühendisleri için belirlenen asgari ücretin altında maaş verilmemesi uygulamasını çalışan aleyhine tek taraflı feshetti. İşverenler, işçi asgari ücretine bile maden mühendisi çalıştırıyor. Mühendis madene hiç gitmiyor ama diploması madene gidip, kağıt üstünde çalışıyor.”