Ankara'da düzenlenen panele, CKD Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür, Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Ankara İl Başkanı Taha Küçükuygun, Aile Danışmanı ve Evlilik Terapisti Süreyya Terzioğlu, AK Parti Ankara Milletvekili Zehranur Aydemir’in yanı sıra AK Parti, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Vatan Partisi’nin Çankaya Belediye Başkan Adayları ve vatandaşlar katıldı.
“TÜRKİYE’YE GÖZLERİNİ DİKTİLER”
Panelde ilk sözü alan Prof. Dr. Tülin Oygür, “Büyük Tehlike: Uyuşturucu Bağımlılığı” konulu bir sunum yaptı. Dünyada ve Türkiye’de kullanımı giderek artan ve başlama yaşı giderek azalan uyuşturucunun ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu, kronik beyin hastalıklarına yol açtığını, gençleri ölüme sürüklediğini, suç işlemeyi kolaylaştırdığını, nesilleri hedef aldığını, toplum yapısını bozduğunu ve millî devletleri teyakkuza geçirdiğini belirten Prof. Oygür sözlerini şöyle sürdürdü:
“Emperyalizm Türkiye’yi bölmek, çökertmek, teslim almak için öncelikle gençliğe ve onun milli kimliğine saldırmayı taktik olarak belirlemiştir. Türkiye uyuşturucu bakımından Avrupa’nın 10 kat gerisindedir. Uyuşturucu baronları Türkiye’ye önemli bir pazar olarak gözlerini dikmektedir. Buna karşılık uyuşturucu arzını önleme görevi emniyet güçlerimizdedir ki, büyük başarılar elde etmektedirler. Talebi önleme göreviyse aile, toplum ve devlet kurumlarına düşmektedir ki bu noktada yerel yönetimlere büyük görevler düşmektedir. Merkezi yönetimle kavgalı belediyeler istemiyoruz. Yerel yönetimlerden; üniversitelerle, emniyet güçleriyle, bakanlık ve valiliklerle işbirliği yapmalarını, uyuşturucu konusunda ailelere temel bilgi kazandırmayla gençleri bilinçlendirme seminerleri vermelerini, sanat ve spor faaliyetlerinin artması için altyapı hazırlamalarını bekliyoruz. Bağımlılara yönelikse, gerçek tedavinin rehabilitasyon olduğu bilinciyle, Bağımlılık Danışma Merkezleri kurmalarını, AMATEM’lerle işbirliği yapmalarını, bağımlı hastalara rehabilitasyon ve danışmanlık hizmeti veren BAHAR, YEDAM, vb. kamu kuruluşlarıyla işbirliği yaparak rehabilite olan gençlerin istihdamına destek olmalarını bekliyoruz.
“GENÇLİK EMPERYLİZMİN HEDEFİNDE”
Panelde ikinci sözü Türkiye Gençlik Birliği Ankara İl Başkanı ve ODTÜ Felsefe Bölümü son sınıf öğrencisi Taha Küçükuygun alarak “LGBTİ Yabancılaşması ve Türk Gençliği” başlıklı bir sunum yaptı. Türk gençliğinin emperyalizmin hedefinde olduğunu, bunu da Türkiye’de Netflix, Disney Plus, Amazon Prime gibi video platformları, YouTube, Instagram, TikTok, vb. sosyal medya uygulamalarının yanı sıra yurtdışından fonlanan LGBTİ dernekleri ve bazı belediyelerin LGBTİ’ler için özel kurdukları merkezler eliyle yürüttüklerini anlatan Küçükuygun şu örnekleri verdi:
“Ankara’da Valilik izni olmadan 12. defadır yapılan Kuir Fest; İzmir’de ‘LGBTİ’nin emrindeyiz!’ diyen Büyükşehir Belediye Başkanı; Diyarbakır’da, ‘Yön Kürdistan! Aile devletten sonra gelen en gerici kurumdur!’ diyen Büyükşehir Belediye Başkan Adayı; AB tarafından finanse edilen ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İzleme” projeleri ve dernekleri (CEID); 23 Nisan’larda ‘LGBTİ Çocuklar Vardır’ diye afişler basan ve asan Kadıköy ve Şişli Kent Konseyleri; yerel seçimler kapsamındaki vizyon, misyon ve politikalarını açıkladığı maddelerde ‘dil, din, ırk, etnisite, millet, cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği’ ifadelerini kullanarak ve konuyla ilgili ‘kimlikleri’ 3 değişik şekilde vurgulayarak belli merkezlere sinyal veren CHP Genel Başkanı; belediyenin bünyesindeki kültür, sanat etkinliklerinde öncelikli olarak LGBTİ’lere yer verileceğini beyan eden ‘LGBTİ Dostu Belediye Başkanı Protokol Metinleri’; ailenin terör olduğunu, anne ve babayla olan kan bağının kutsal olmadığını, aile dışında hayatın olduğunu ve aile faşizmiyle mücadele edilmesi gerektiğini ileri süren LGBTİ örgütleri ve onların arkasındaki fonlarla belediye imkanları… “Bunlara karşılık bizim beklediğimiz ‘Çocuk istismarına dur!’ diyen; cinsel yönelim ve akışkan cinsiyet safsatalarından uzak, AB ve ABD’ye değil Türk milletine bağlı, kadın-erkek arasındaki sorunları gerçekten çözme gayesi olan; milletin ve gençliğin sıkıntılarını nefret söylemine sıkıştırmayan; aileyi koruyan ve aileye sahip çıkan; Türk milletinin erdemlerine uygun ve karakterli; emperyalizmin emrinde değil Türk Milleti’nin emrinde olan; LGBTİ festivallerini yıkan; gençleri kültür sanat alanında destekleyen, üretime teşvik eden, Türk milletinin değerlerini ön plana alan belediyecilik…”
“AİLEYE GÖZLERİNİ DİKTİLER”
Panelde daha sonra, TBMM’nin en genç milletvekili sıfatıyla Zehranur Aydemir söz alarak şunları söyledi: “Türk Gençliği’nin, gençlerimizin, Türk aile yapısı içinde yetişen evlatlarımızın erdemlerini buralarda anlatmakla bitiremeyiz. 15 Temmuz darbesi olur, en öne onlar atılırlar, darbecileri durdururlar. Pandemi olur, yaşlı, emekli, engellilerimiz evden çıkamaz, gençler öne çıkar ve onların ihtiyaçlarını kapı kapı dolaşarak gidermeye çalışırlar. Afet olur, seller, yangınlar, gene önde o gençler, memleketin her karış toprağına yardıma koşarlar. Maraş depremlerinde, kim en çok sahadaydı, gene o gençler sahadaydı… İşte hedef alınan o gençlerdir, yeni yetişen nesillerdir. Aile kurumuna gözlerini dikmişlerdir. Toplumu nereden bozacaklarını çok iyi bilmektedirler ama çabaları boşunadır. Biz buradayız ve ne gençliğimizi ne de vatanımızı ve milletimizi onların emellerine bırakmayacağız.”
“BİLİNÇLİ VE EĞİTİMLİ ANNELER”
Aile Danışmanı ve Evlilik Terapisti Süreyya Terzioğlu “Ailenin Korunması ve Geliştirilmesi” konulu sunumunda şunları dile getirdi:
“Bilinçli ve eğitimli annelerin doğurup yetiştirdiği evlatları kendisi gibi aydın ve pırıl pırıl olacaklardır. Kadınla erkeği birbirinden ayrıştırmadan, aileyi bölmeden, ikisini bir yuvada nasıl mutlu kılabiliriz, ona bakmak lazım. Uyuşturucu, cinsel istismar, dinsel sömürü, sosyal medya, terör, şiddet, kültürel ve ahlaki yozlaşma belalarıyla mücadelede en önemli mevzileri annelerimizin bilinci sayesinde kazanırız. Çocuklarımızın sevgi, saygı, güven depolarını annelerimizle doldurabiliriz. Mutlu, başarılı ve ruh sağlığı yerinde bireylere sahip olmanın yolu en kolay ve en pratik olarak bilinçli aileler ve ebeveynlerden geçmektedir. Ailenin korunması ve geliştirilmesi bu bakımdan önemlidir.”