Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AK Parti Grup Toplantısı öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili açıklamalarda bulunan Bozdağ, hem yargı görevlerini etkilemeye teşebbüsün hem de yargı görevini yapanları tehdit etmenin suç olduğunu belirtti. Bakan Bozdağ, “Tehdit ederek onlara karşı her türlü saygısız dili kullanıp, sonra da hukuk işlediğinde şikayet etmek doğru değildir. Hiç kimse yargı görevini yapan kimseyi tehdit edemez. İmamoğlu da tehdit edemez, başkası da tehdit edemez. Tehdit eden karşısında her zaman hukuku bulur. Bu kabul edilemez bir durum. Hakim ve savcılarımız anayasa, kanun ve hukuka bağlı olarak, dosyadaki delil durumuna göre karar verir. Vazifeleri hukuka uygun yapanları, hukuk dışında suçlamak en basitinden onlara karşı haksızlıktır. Buradan çok net söylüyorum; hakim, savcıları kendi aleyhine çıkan sonuçlar nedeniyle tehdit edilenler hukuku da, hukuk devletini de içselleştirememiş ilkel bir zihniyeti temsil eder. İlkel zihniyeti Türkiye çok çekti. Reddi hakim kararına itirazlar yaptılar. Şimdi onlarla ilgili iddialarda bulunuyorlar. Hakim ve Savcılar Kurulu görevinin başında. İtirazı olan şikayet dilekçesini verir, HSK bunu değerlendirir. Ama hukukun işlenmesine hiç kimse müdahale etmez. Herkes hukuka uygun davranmalıdır. İstinaftan lehine karar çıkmazsa istinafın, Yargıtay'dan karar çıkmazsa Yargıtay'ın başına gök kubeyi yıkacaklarını söylüyor. Böylesi bir hukuk devleti olur mu? Günahsız insanları suçlamasın. İnsanların günahlarını alıyorlar. Adalet Bakanı olarak benim de, birçok insanın da günahını alıyorlar. Her gün binlerce iftira atıyorlar. Bizim işimiz yalancılara yalancısın demekle mi geçecek, biz o zaman işimizi yapamayız. Biz işimize bakarız. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nı da kendi işini yapmaya, işiyle meşgul olmaya davet ediyorum. Yargıyla kavga edeceğine İstanbul'un sorunlarıyla ilgilensin” diye konuştu. CHP’li heyetin kendisini ziyaretine ilişkin soru üzerine Bozdağ şunları söyledi: “Bu 1. Daire'nin yetkisindedir. Ben Adalet Bakanıyım, hakim ve savcı değilim. Yargıtay ya da istinaf başkanı değilim. Benden kimse yargı kararı beklemesin. ‘Adalet Bakanı bu işe niye müdahale etmiyor?' diye bağırıyorlar. Diyelim biz bir vaziyet alsak, 'adalet bakanının işi bunlara müdahale etmek mi?' diyecekler. Buna bir karar verin. Biz bu durum hakkında konuşsak hep beraber diyecekler 'Adalet bakanı yargıya müdahale ediyor.’ Onun için biz yargı alanında görev yapanları etkilememeliyiz. Usul işliyor, hukuk işliyor.”