Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin Kasım ayı olağan toplantısında açıklamalarda bulundu. 'Merkez Bankası Politikalarının Sanayimiz, Üretim Hayatımız ve Finansal İstikrar Açısından Önemi' ana gündemiyle gerçekleşen toplantıda konuşma yapan TCMB Başkanı Fatih Karahan, Merkez Bankası olarak reel sektörde güçlü bir iletişimlerinin bulunduğunu belirterek, “Firma ve sektör temsilcileri ile yaptığımız görüşmelerle sahadan izlenimler ediniyoruz. Toplumsal refaha en büyük katkıyı fiyat istikrarını sağlayarak sunacağımızın bilincindeyiz” dedi. Dezenflasyon sürecinin devamı ve ardından fiyat istikrarının tesis edilmesiyle ilgili öngörülebilirliğin artacağını işaret eden Karahan, "Böylece yatırım, üretim ve tüketim kararları daha uzun vadeli bir bakış açısıyla alınabilecek" şeklinde konuştu. "2025 YILI SONUNDA İSE ENFLASYONU YÜZDE 21’E İNDİRMEYİ HEDEFLİYORUZ" Dezenflasyon sürecinin devam ettiğini altını çizen Karahan, "Tüketici enflasyonu Ekim ayında yüzde 48,6 oranına gerileyerek, Mayıs ayındaki tepe noktasına kıyasla önemli miktarda düştü. Yıl sonunda enflasyonun yüzde 44’e düşmesini bekliyoruz. Enflasyonun ana eğilimi öngördüğümüzden yavaş olsa da iyileşiyor. Yaz aylarında baz etkisi ile hızlı düşen enflasyon, önümüzdeki dönemde aylık enflasyondaki iyileşme ile düşmeye devam edecek. 2025 yılı sonunda ise enflasyonu yüzde 21’e indirmeyi hedefliyoruz. Para politikamızdaki sıkı duruşumuzu dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdüreceğiz" açıklamalarında bulundu. "SIKI PARA POLİTİKASI DURUŞUMUZU SÜRDÜRECEĞİZ" Karahan, "Para politikamızdaki kararlı duruşumuz yurtiçi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlendirme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmeye devam edecek. Mart ayında yüzde 50’ye çıkardığımız politika faizini 8 aydır sabit tutuyoruz. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz" dedi. "TÜRK LİRASI VARLIKLARINA OLAN İLGİNİN VE GÜVENİN ARTIĞINI GÖRÜYORUZ" Kararlılıkla sürdürdükleri sıkı parasal duruş ve KKM bakiyesinin azaltılmasına yönelik uygulamaların etkisiyle Türk lirası varlıklarına olan ilginin ve güvenin artığını gördüklerini belirten Karahan, "2023 Ağustos ayında 140 milyar doların üzerine çıkan KKM hesapları Kasım ayının ortasında 38 milyar dolar seviyesine geriledi. Vadesi dolan KKM hesaplarından TL’ye geçiş oranları yılbaşında yüzde 10’lu seviyelerdeyken, son dönemlerde yüzde 25’ler civarında. Bu dönemde KKM hesaplarının toplam içindeki payı yüzde 26’dan yüzde 7’nin altına geriledi. Türk lirası mevduatının payı ise aynı tarihlerde yüzde 32’den yüzde 58’e yükseldi. KKM bakiyesinin azalması Türk lirası mevduat payını artırarak parasal aktarım mekanizmasını güçlendiriyor ve aynı zamanda Merkez Bankası bilançosu üzerindeki riskleri azaltıyor" diye konuştu. Karahan, "26 Mayıs 2023 ile 22 Kasım 2024 tarihleri arasında brüt rezervler 58,2 milyar dolar artış gösterirken, swap hariç net döviz pozisyonumuz 102,3 milyar dolar iyileşti. 22 Kasım itibarıyla brüt rezerv düzeyimiz 156 milyar doların üzerine çıktı. Swap hariç net rezervlerimiz yurtiçinde yaptığımız Türk lirası karşılığı döviz swaplarını dahil ettiğimizde 41,8 milyar dolar oldu" diyerek sözlerini tamamladı.